Acı Çekmeni İstiyorum!

Bölüm-1

Parmaklarımı ritmik şekilde masaya vuruyordum. Beklemek çok sinir bozucu. Kolumdaki saate baktım. Neden geç kalmıştı? Tam yarım saattir Alperen'i bekliyorum. Tam kalkıp gidecekken Alp geldi.

"Oo kanka sonunda geldin cidden meyve vermeme az kalmıştı."
"Kanka Mehmetcanla atıştık. Neyse nasılsın?"
"Her zamanki gibi. Sen nasılsın?"
"İyi. Ee ne için buluşmak istedin?"
"Bana bir takım şeyler lazım. Şu listeyi Beyza'ya ver. O halleder. Ben Beyza'ya neden ulaşamıyorum bide?"
"Bilmem kesin derslere gömülmüştür. Biliyorsun o ders çalışırken çevreyle bağlantısı kesiliyor."
Kafa salladım. Birşeyler içtikten sonra eve yöneldim. Telefonum çaldı. Elif arıyordu...
Açsam mı acaba? En son ona atarlanmıştım. Kesin kızacak bana.

"Alo"
"Selam Elif."
"Açelya,Nisayla senin yanına gelicez. Oradan Beyza'ya gidelim. Bakalım yaşıyor mu?"
"Tamamdır. Sahildeyim bekliyorum gelin."
"Tamam hadi görüşürüz. "
Bir banka kuruldum. Kulaklıkları cebimden çıkardım. Ve hayattan soğudum. Abi bir kulaklık nasıl bu kadar karışabilir? Öfleye, püfleye bulmaca çözer gibi çözdüm kulaklığı. Tam müziği açarken ezan okundu. Bu ne biçim hayat? Ezan bitince,tam kulaklığı takarken Nisa'nın cırtlak sesini duydum.
"Açelyaaağğ"

İçimden küfür ederken "Efendim ?"dedim soğuk bir şekilde. Ben kulaklığı cebime yerleştirip ayağa kalktım. Kol kola girmiş Elifle,Nisa'nın ortasına girip onları ayırdım. Ve ikisininde koluna girdim. Yürümeye başladık. Yürürken Nisa'nın anlattığına hönküre hönküre gülen Elif'e baktım. Hunharca gülüyordu. Aklımda Yağız vardı. Acaba şuan ne yapıyor? Neyse banane canım.

Elif'in bana seslenmesiyle onlara baktım çoktan Beyza'nın evine gelmiştik. Tek yaşadığı için çoğunlukla onun evinde olurduk. Zile bastık. Kapı açılınca ben "Hassiktir!"diyip kaçtım. Nisa Elif'in arkasına saklanmıştı. Elif'de çırpınıyordu. Dikkatle baktığımda öcüye benzeyen kişinin Beyza olduğunu farkettim. Gene mi depresyon. Gözleri kıpkırmızıydı. Rengi solmuştu. Bembeyazdı hatta. Saçları dağılmıştı. Bizim tepkilerimize karşılık göz devirdi. Ve ruh gibi süzülerek içeri girdi. Biz hala şaşkın şaşkın arkasından bakıyorduk. Gene mi Erenle kavga etmişlerdi? Kendimize gelip içeri girdik.
Odasına girmiş ve kapıyı kapatmıştı.
"Siz durun ben bakarım. Haber veririm size." Diyerek içeri girdim.

"Kanka, iyi misin?"
"Değilim. "
"Hemen anlatıyorsun itiraz kabul etmiyorum. "
"Eren,Erenle gene kavga ettik."
"Ya kanka biz bile alıştık. Bir sen alışamadın. Hep kavga ediyorsunuz. Bu sefer neden çıktı kavga?"
"Siktiğimin kaltağını bana karşı savunuyor ve kıskandığımı bile bile yapıyor birde."
"İlk sakin olun. İkinizde sinirlenmeyin. Ben Erenle özel olacak konuşacağım. "
Odadan cıktım. Aklıma Alp'e verdiğim liste geldi. Alp'i aradım.

"Alo"
"Alo Alperen kanka listeyi verme Beyza'ya boşver ben halledeceğim. Beyzadayız. Topla bizimkileri gelin."
"Tamamdır. "
Telefonu kapadım. İçeri geçtim. Kızlar burada değildi. Kesin mutfaktalar. Mutfağa girdim. Krep yapıyorlardı.
"Ee Açelya ne olmuş? "
Sesini sikiyim Nisa. Soğuk havada götün donsun Nisa. Sus Nisa. Tamam Nisa.Yeter Nisa.
"Erenle ilgili gene kavga etmişler. "
"Ya bunlar şiddetli gecimsizler. Ben bile bunaldım artık. "

Elifin lafına hafif tebessüm ettim. Kapının çalmasıyla kapıya yöneldim. Alperenler olamazdı. Daha yarım saat bile olmamıştı. Kapıda Erenle Yağızı gördüm. YAĞIZI.YAĞIZ GELMİŞ. LEY LEY LEY. TEY TEY TEY.
"Hosgeldiniz. "Soğuk bir şekilde söylemiştim. İçeri gectiler. Hass Erende gelmis. Beyza içeride ve öcüye benziyor.

"Ben Beyzaya bakacağım."dedi Eren.
"Olmaz! Şimdi uyuyor rahatsız etme."dediğim bayat yalana yüzümü buruşturdum. Baya klasik geldi. Yağız yüz ifademe güldü. Utançtan yerin dibinde hissettim. Yüzüm alev aldı sandım bir an.
"Ee Yağızla biz gidelim o zaman."
Ya sen git niye alıyorsun Yağız'ımı.
"İsterseniz kalın Alpler gelicek falan film izleriz belki. "

Düşündü. Yağız'a dönüp onay bekledi. Yağız olur anlamında kafa salladı.
"Olur" diyip gülümsedi.
Aklıma Beyza geldi. Öf ben onu unuttum ya. Koşarak çıktım yukarı . Kapıyı açınca Beyza'nın sinirli yüzüyle karşılaştım.
"Açelya,Eren mi geldi?"
"Evet kanka"
Tam içeri doğru hiddetle yürüyecekken kolundan tuttum.
"Kanka tipine bir bak aynada."
Aynaya bakınca ufak çaplı şok geçirdi.
Hemen banyoya koştu.
"Ben indim aşağıya gel sende sonra."

Onaylar gibi bir iki ses çıkardı. Üstümü düzeltip bende girdim içeri. Girince gözüm Yağızı buldu hemen. Oda bana bakıyordu. Acayip kasıldım. Yavaşça Elif'in yanına oturdum. Nisa'nın Yağız'a baktığını gördüm. Ama bu kız elimde kalır benim. Elif Nisa'ya nasıl baktığımı görmüş olacak ki lafa girdi.
"Hangi filmi izleyelim?"
"Bence Alperenleri bekleyelim."dedim.
Nisa tatlı olduğunu sandığı bir şekilde "Aynen ya. Onlarsız olmaz yeaa."
O an ağzına bir tane yapıştırcaktım. Ama Yağız'a rezil olmayı göze alamadım. Telefonum çaldığında yavaşça ayağa kalktım. Biraz uzaklaştım.

"Alo "
"Alo kanka telefonu Elif 'e ver çabuk lütfen."
"Oğlum ne oldu? İlan-ı aşk mı yapacaksın?"
"Şey kanka evet ama sürpriz olsun sen ver ona."
"Elif bir baksana kanka."
"Geldim bacım."
"Al Bora."
Bora deyince gözü parladı. Abi çok tatlılar ya. Ben uzaklaştım.
Beş dakika sonra Elif telefonumu verip hemen çıktı evden. Biliyordum telefondan ilan-ı aşkla yetinecek kadar basit biri değildi Bora. Ben mal mal sırıtırken Nisa kafama vurdu. Nasıl baktığımı bilmiyorum ama çok korkmuş görünüyordu.

"Ne var Nisa?!? "
"Dalmışsın o yüzden seslendik duymadın."
Kulağına yaklaştım.
"Bir daha bana elini sürme yoksa o elini cidden kırarım." Ciddi olduğumu bildiği için rengi kaçtı. Tatlı tatlı gülümseyip önüme döndüm. Yağız'ın bakışları şaşırmış gibiydi. Daha çok şaşıracaksın Yağız.