MASMAVİ OKYANUS

YENİ İNSANLAR

okulun ikinci günüde ilk günü gibi sıradan bir şekilde başlamıştı. sınıfa gittiğimde Merve beni arkadaşlarıyla tanıştırdı. çok cana yakın ve konuşkan kızlardı.

-benim hazal senin adın ne ?

-bende mavi memnun oldum .

-bende nida demek mervenin anlattığı sarışın kız sendin.

- bende sena bende memnun oldum oturalım hadi.

kızlarla herşey gayet iyi gitti. beni sevdiler sanırım. hazal özellikle çok samimi tavırlarıyla beni şaşırttı. aslında hepsi öyleydi. bir ben yabancıydım aralarında ama hiç de yabancı gibi hissetmiyordum. belkide yeni arkadaş edinme konusunda oldukça çekingen olduğumdan onların bu neşeli ve sıcak tavırları tuhaf gelmişti. ilk ders hazal ve senanın espirileriyle geçti. gerçekten eğlenceli kızlar. nida ise daha çok kız gibi değilde erkek gibi sert bir kızdı. ama o da eğlenceliydi. merve onların arasında biraz daha sakin ve sessizdi. belli ki o da çok konuşkan bir kız değildi. ikinci ders ingilizceydi. nida ile birlikte en öne geçtik o ders. ders programını yazıcaktık tahtadan. biz yazarken sınıfa iki erkek girdi.

- hocam dersi böldük ama sınıfımız burasıymış tekrar öğrenciyizde yeni öğrendik gelebilir miyiz ? dedi esmer olan. ikiside esmerdi ama konuşan daha esmerdi ona göre.

-tamam çocuklar geçin hadi.

çocuklar hemen arkamızdaki sıraya geçtiler. sanırım nida daha önceden tanıyordu esmer olan. konuşmaya başladılar. başta ne konuştuklarını anlayamadım. dönüp arkama da bakma gereği duymadım.kulak verince anladım ki esmer olan nida onun içinde ders programını yazmasını istiyormuş. ama nida yanaşmıyordu. arkadakilere kulak verdim bir ara ve anladım ki esmerin yanındaki çocuk bizim sınıfta değilmiş. esmer olan yalnız kalmamak için yanında getirmiş.ve gitmek istiyordu şikayet edip esmere isyan ediyordu. bu arada nida ders programını yazıp esmere verdi.bu ders de böylece bitti. esmer olanın adını da öğrendim siyahmış. enteresan birine benziyor. ben kızların yanına geri gittim. ama nida gün içinde bir siyahın bir hazalın yanına gidip duruyor aralarında laf götürüp getiriyordu. anlamadığım yabancı kaldığım birşey vardı. aralarında anlaşamadıkları bişey vardı. ikisi birbirini nereden tanıyor olabilirlerdi ki. duyduğum tek şey siyahın : " hadi artık uzatmasın söyle versin şunu sinir olmaya başlıyorum" demesiydi nidaya . siyah hazaldan ne istiyodu da hazalda naz yapıyodu acaba. ve tuhaf olan herkes konuya hakimdi yorum yapıyordu bir ben fransız kalmıştım. bunu öğrenmeliydim.merak duygusu sinir bozucu birşeydi.