(Medya : Mia ve Aras)
Bana yabancı gelen çok çirkin bir sesle uykumdan edilince gözlerimi açıp sesin geldiği yere baktim. Tabi ya alarmın sesiymiş. Nereseyse 1 senedir alarm kurmadığım için sesi tanımamam benim için gayet normaldi. Elimi telefonuma attım ve alarmi kapattım.Saate baktiğımda 08:30 olduğunu görünce koşarak banyoma girip dün banyo yaptığım için gerek duymayıp işlerimi hallettim ve yüzüme bakım kremlerimi sürdüm. Banyodan çıkınca dolabımın karşısına geçip ne giyineceğimi düşündüm. Elime bol içinden yarım atletimin gözüktüğü beyaz bir bluz onun içine pembe bir yarım atlet ve diz kapağımda biten gri bir eşortman alıp dolabın kapağını kapadım. Ayakkabı dolabımdanda bilekte biten beyaz bir spor ayakkabı alınca hızlıca üzerime değiştirdim. Makyaj masama oturup sudan etkilenmeyen eyelenir rimel ve parlatıcı sürdüm. Çantamın içine işime yarayabilecek şeyleri koyup motorumun anahtarını ve telefonumu alıp aşşağa inmeye başladım. Evet motorum var. Babacığım araba sürmeme izin vermedi ve bana motor aldı.Sanki daha az tehlikeliymiş gibi. Evde kimse yoktu çünkü 8de holdinge gidiyorlardı. Bu duruma alışıktım.
Telefonumu elime alıp saate baktim. 9a on dk olduğundan kahvaltı yapamayıp evden çıktım artık yolda bir şeyler atıştırırdım heralde.
Beni gören Koruma garajın kumandasına bastı. Garaj açılınca hemen motoruma bindim ve siteninin kapısına doğru sürdüm. Geldiğimde Arabasının kapısına yaslanmış Arası görünce yine göğüs kafesim daralmışti sanki. Şuan ne kadar havalı ve yakışıklı durduğundan haberi varmıydı acaba. Ani bir firenle önünde durunca öylece bana doğru bakıyordu. Sanrısam tanımamıştı. Bende öyle olunca tabi kaskı kafamdan çıkardıktan hemen sonra salık saçlarımı havalı bir şekilde sağa sola salladım.
Beni yeni tanımış olmaliki ağzı bir karış açık kaldı. Bu durumda ona "ağzını kapa sinek kaçacak"demek istesemde tüm havamı yerle bir edemizdim. :(
Sonunda transtan çıkınca
"günaydın " dedi
"günaydın"
"sen motorlamı geleceksin"
"evet öyle düsünüyorum"
"tm o zaman kahvalti yaptınmıa"
"aceleyle çıkınca yapamadım yolda birşeyler atiştirırim diye düşündüm."
"Bende yapmadım stüdyonun orda bir cafe var beni takip et orda bir şeyler yeriz"
"tm olur"
Ben cevap verince kapıyı açıp bindi. Bende o arada kaskımı taktım. Aras ilerlediğinde bende hemen ona yetiştim. Arkasından gitmek istemediğimden hemde daha ana yola girmediğimizden gaza yüklendim ve onu geçtim.
Ana yola sapan kavşağa geldiğimde kırmızı ışık yandı. Bende bu arada arkama baktım.Aras arkamdaydi. Ağız hareketlerinden anladığım kadarıyla bana "Yavaş "deyince ona gözlerimi devirerek önüme döndüm. Sonunda yeşil ışık yanınca biraz yavaş giderek Arasin yanıma gelmesini bekledim. Aras yanda ilerlerken onun döndüğü yerlerden dönüyordum. Sonunda sinyal verince arabasını kaldırımın kenarına park etti. Bende hemen onun önüne. Kaskımı çıkarıp motora astım ve çantamı kapalı bölümden aldım. Kilitleyip Arasa doğru yürümeye başladim.
Onunla beraber ismi HUZUR olan bir cafeye girik. Gerçektende huzur veriyordu sanki . Masalar açık mavi rengiydeyken duvarlar toz pempeydi. Gerçekten şirin ve tatlıydı. İsmide yakışiyordu yani
Aras "daha yavaş gitmelisin"diyerek konuya girince
"hızı seviyorum hemde orda çok hızlı değildim bile sen beni yarışlarda gör" diyerek sırrımı ağzımdan kaçırınca
dudağımı ısırıp Arasın yüzüne baktım. Sanırsam şaşırmıştı.
