Beatrice Conta: MÜZİKLE OKUYUN LÜTFENNN!!! BU BÖLÜM BU MÜZİKLE YAZILMIŞTIR.
EDA
Küçük apartman daireme girmiştim. Kardeşim Berk koltukta uyuya kalmıştı. Gülümsedim. Uyurken bir melekten farksızdı. Hemen içeriden bir bir bataniye alıp üzerine örttüm. Uyandırmaya kıyamamıştım. Öyle masumdu ki bu hayatı hak etmeyecek kadar masumdu. Evden amcamız olacak adamın elinden kaçalı daha 5 yıl olmuştu. Babamın arkadaşı Emrah abi bize hep destek olmuştu ve sahip çıkmıştı. Evden o adamdan kaçtığımızda daha 12 yaşındaydım. Berk ise daha 4 yaşındaydı. Bunlar aklıma gelirken yanına çömelip saçlarını okşadım. Anne ve babamız bir trafik kazasında ölmüştü. Amacam olan o adam daha 4 yaşındaki kardeşime el kaldırdığında evden kaçtık ve bize sahip çıkan tek insanın yanına Emrah abinin yanına sığındık. Bizi koşulsuz kabul etti. Hala ona minnettardım. Sonra bana işlettiği kafede bir iş bile vermişti. Evet o adamın sunduğu imkanlardan mahrumduk ama en azından mutluyduk. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Dişlerimi fırçaladım. Elbisemin yırtık yerini görünce gülümsedim. O adam benden 3-5 yaş büyüktü ama gözleri o güzel yeşil gözleri ve simsiyah saçları. Evet her kızı elde edebilecek kadar yakışıklıydı ve bana biraz ters davranmış olabilirdi ama ona bunlar için yardım etmemiştim. Karşımda başkası olsada ona yinede yardım ederdim. Annem her zaman başkalarını mutlu etmeyi severdi. Hep bize kendini mutlu etmektense başkalarını mutlu etmenin daha çok onu sevindirdiğini söylerdi. Bende o öldüğünden beri yardıma muhtaç herkese yardım ediyordum. Okulu bırakmıştım. Ama hep bir avukat olup haklı olanı savunmak istemiştim. Bunu benim yerime kardeşimin yapacağını umuyordum. İnsanlar bize hep kötü davrandı. Ama onlar insandı. Onları sırf insan oldukları için suçlaya bilir misiniz? Evet belki sokakta görüp beslediğinizde size bağlanan ve sizin için canını verebilecek bir köpek kadar bile olamayıp sürekli konuşup yargılıyorlardı. Ama insanlar böyle yapardı. Konuşur ve kırdıkları kalpleri önemsemezlerdi. Elbisemi üstümden çıkarıp pijamalarımı giydim ve yorgunluktan heemen uykuya daldım.
KUZEY
Aklım hala Eda denen şu kızdaydı. İlk kez öldürmek istemiyordum. Yada birine zarar vermek. Toprak öfkeyle odama daldı. Ama umrumda değildi yatakta uzanmış Eda' yı düşünüyordum. Yatağın yanında durup ateş saçan gözlerini bana dikti.
"Nereye gittin lan sen?! Birine zarar vermedin değil mi?"
"Hayır hiç bir şey yapmadım. " sesim sakin ve huzurluydu.
Toprak şaşkınca "Ne? " dedi.
İç çekip Eda' nın elimi sarmak için kullandığı kanlı kumaş parçasını ona gösterdim. Pansuman yaptırmak için elimden çıkarmıştım ama atmamış saklamıştım. Toprak şaşkınca elimdeki kumaş parçasına baktı.
"O ne öyle? "Dedi merakla.
İç çekip elimdeki kumaşa baktım ve onu dahada şaşırtarak gülümsedim.
"Cennetten bir parça kardeşim." Dedim.
Toprak şok olmuş gibi bana baktı. Bende ona döndüm kızın gök mavisi gözlerini ve cennetten gelen masumiyetini unutamıyordum.
"Toprak bana bir iyilik yapar mısın? "Dedim.
"Ne gibi? "Dedi.
"Kafedeki garson kız adı Eda bana onunla ilgili ne bulursan getir. Komşuları, çalıştığı yer, arkadaşları herkese sormanı istiyorum ve... Acele et. "
"Tamam ama neden ki? Dedi. Anlamamış bir şekilde.
İlk kez çaresiz bakan gözlerle ve umutsuz bir sesle" Çünkü beni sadece o kurtarabilir. Ona ihtiyacım var... Lütfen... Git ve getir." Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUSMUŞLAR
LosoweSusmak bilmeyen ve hiç düşünmeden yargılayan insanların iki masum hayatı kirletme hikayesi... Onlar hayatları boyuca sustular. Şimdi onlar konuşacak...