Part 3

19 0 0
                                    

"Heeeyyyyyy!!!!!!" nefes nefese son gucuyle bagirdi Yixing, hizla uzaklasan otobusun arkasindan.

Ah simdi bir diger otobusu mu bekleyecekti. ~Neden hep boyle seyler benim basima geliyor, neden? Simdi ben nasil donecegim lanet olasi yurda.~

Yixing alti aydir dil egitimi icin burdaydi, Konkuk Universitesi'nin yurdunda misafir olarak kaldigi bu alti aylik sure boyunca, neredeyse her hafta bir kez, yurda donus saatini kaciriyor, sonra sirin suratiyla guvenlik gorevlisine yalvarir gozlerle bakarak kendini iceri aldiriyordu. Her hafta "Soz veriyorum bu son bir daha gec kalmayacagim." bos vaadiyle adami guldurur olmustu. Ve yine o sure icinde dilde de bu sehre alismak konusunda da pek yol kat etttigi soylenemezdi. Hala metroda kayboluyor, otobus saatlerini bir turlu aklinda tutamiyordu. Yurttaki odasinda Tayland, Cin ve

Malezyadan gelen 3 arkadasiyla kaliyordu. Arkadaslari arasinda da daha ilk gunlerden kendini sevdirir olmus yaptigi gulunc hatalarla da onlara nese kaynagi gorevi gormustu.

Caddede metroya dogru yururken, "Son bir hafta, bir hafta sonra tum bu sacmaliklardan kurtuluyorum. Evime, anneme donuyorum." dedi ve derin bir nefes aldi.

"Neden kendi kendine konusuyorsun?"

"Ah, ne?" Panikle sicrayarak yaninda aylak aylak yuruyen uzun boylu cocuga bakti.

"Merhaba. "

"Me-merhaba." Yanındakinin rahatlığının aksine tedirginlik ve gerginlik sarmıştı etrafını.

"Yurda mi gec kaldin yine?"

"Bunu nereden biliyorsunuz?"

"Biz seninle ayni yurttayiz Yixing, beni hatirlamadin mi?" keskin ve seytani bir gulumsemeyle Yixing'in gozlerinin icine bakiyordu.

"Seni hic gordugumu hatirlamiyorum."

"Ben senin gibi yurda hic gec kalmiyorum, belki bu yuzden gormuyorsundur." simdi gulumsemesine daha sirin bir hava vermeye calisiyordu. Birilerine rol yapmakta ne kadar da beceriksiz oldugunu gecirdi bir an icinden. Belki de bu yuzden onu ava gondermemisti Pro.

"Ah, ozur dilerim." sag elini kafasina goturup saclarini karistirdi. "Sen de gec kalmis oluyorsun bu durumda sanirim." diye Kai'ye sirinlik yapmaya calisti.

"Kutuphanede calisiyordum, saatin gec oldugunu farketmemisim, otobusu kacirdim ve simdi metroyla donmek zorundayim."

"Ben de... Nefret ediyorum metrodan, yurda kadar tekrar yurumek zorunda olmak cok sinir bozucu." Dudaklarini buzdu durumdan hosnutsuzlugunu mimikleriyle de ifade etmek ister gibiydi.

"En azindan ben bu aksam yalniz olmayacagim." dedi havali bir tavirla.

"Ah.. oyle mi?" dedi Yixing, simdi kafasi onde ayak uclarina bakiyordu. Biraz kirilmisti, Karsisinda hala ismini bile bilmedigi ama kendi yurdundan oldugunu soyleyen muhtesem gorunumlu cocuk onunla beraber gelir sanmisti.

"Neyin var?"

"Hic." Kafasini yerden kaldirmiyordu.

"Seninle birlikte yurda gelmemde bir sakinca mi var yoksa?" kendisinden biraz daha kisa olan Yixing'in karsisinda biraz egilerek ayni goz hizasina gelmeye calisti.

Yixing, parlayan gozleriyle bir anda kafasini kaldirdi ve Kai'ye kocaman gulumsedi. Sag yanaginda bir gamze belirdi. "Ben sanmistim ki..."

"Bu saatte bir yurda gec kaliyorum, ayni yere giden birine rastliyorum. Sanirim daha sansli olamazdim."

"Ben Yixing. Zhang Yixing..." dedi dudaklarini birbirine bastirip bir cizgi halinde gulumsemeye devam ederek elini uzatti.

"Kim Jongin." dedi Kai soguk bir ses tonuyla ve kisa keserek.

Exo (Tradianen)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin