Part 4

12 0 0
                                    

"BUNA NASIL CURET EDERSIN!" patlayan bir volkanin gurultusu kadar yuksekti sesi. Bu heybetli korku seli karsinda kafasini yere egdi ve titreyerek gozlerini yumdu.

"DAHA ILK ISINDI VE SEN YUZUNE GOZUNE BULASTIRDIN! GOREV ARKADASLARINLA GEREKSIZ REKABETE GIRMEMEYI OGRENECEGIN ZAMANA DEK AVCILIKTAN ALINDIN!"

"Ama Pro..." gozleri dolmustu ve sesi titriyordu. Kimdi Pro'ya bu bilgiyi veren? Icini karsisındaki adama karsi duydugu korkuyu bastiracak kadar guclu bir hirs dalgasi kaplamaya basladi.

"Simdi cik disari ve Chanyeol'un avini bekle." artik sesi daha sakindi.

"Bu bilgiyi sana kim getirdi?" Kafasini yerden kaldirip alev alev gozleriyle sordu bu soruyu.

"Benim bunlari ogrenmek icin birine ihtiyacim yok. Sen beni nasil sorgulayabilirsin?" yeniden hiddetlenmeye baslamisti.

"Tabi oyledir." dedi kisik bir sesle ve hizlica arkasini donup kapidan cikti. Tradianen'in koridorunda hizli hizli burnundan soluyarak odasina dogru yol alirken sinirden bir yerleri yumruklamamak icin kendini zor tuttu. Odasina girip kapisini kapatinca kukrer gibi isyan etti. "AAAARRGGHHHH!!!"

Elbette odaya ilk dalan Chen oldu. "Kai, iyi misin?" temkinli ama soran gozlerle karsisinda sinirden odanin icinde bir orda bir burda belirip yok olan Kai'yi izliyordu.

"Kai gucunu kontrol etmelisin! Kai!" Chen bagirinca Kai bir an durdu.

"Yok bir sey iyiyim ben. Cikar misin yalniz kalmak istiyorum."

"Neyin var?"

"CHEN CIKAR MISIN!"

Chen agzini acti, bir sey soyleyecek gibi oldu; fakat sessiz kalip odadan cikti ve Tradianen'in ortak salonuna gecti. Iceridekiler Chen'den bir seyler soylemesini bekler gibi gozunun icine bakiyorlardi. Icecek dolabindan soda alip koltuklardan birine kuruldu Chen. Sessizligi ilk bozan Xiumin oldu.

"Neyi var?"

"Pro mu?" diye ekledi Kris.

"Buyuk ihtimalle fena firca yemis Kai. Nedenini bileniniz var mi?" hepsi ne oldugunu bilmediklerini ifade eden mimiklerle Chen'e konusmadan cevap verdi.

"Yixing, su an nerede?" diye sordu Kris. Xiumin, bosluga odaklanip bir kac saniye icin dalmis gibi gorundu, sonra yuzunu burusturdu. "Luhan'la birlikte Savory'de, zevkin doruklarinda." dedi.

Luhan ve Yixing'in tek vucut halinde inanilmaz bir uyum ve arzuyla hareket eden goruntuleri Xiumin'in zihninde film gibi belirdi. Luhan, Yixing'in bacaklarinin arasinda gidip gelirken gozlerini Yixing'den bir an olsun ayirmiyordu. Bu guzel, sarisin Cinli cocugun yuzunu ellerinin arasina aldi,

"Gulumse lutfen, gamzeni gormek istiyorum. O kadar guzel ki." dedi. Nefes nefese vucudu yatakta bir ileri bir geri kayan Yixing utanarak gulumsedi. Sag yanaginda cennetin derin bir kosesi gibi duran gamzesi kendini gosterdi. Luhan'in gozleri ates kirmizisina donmustu, buna karsin karsisinda gordugu guzellikten yuzu aydinlaniyordu. Yixing'in once gamzesine sonra da dolgun alt dudagina bir opucuk konduran Luhan hizlandi. Ikisi de tutkuyla patlayarak kendilerini biraktilar. Nefes nefese gogus kafesleri birbirine carparken Luhan dogruldu ve hala gulumseyen Yixing'in gamzesine hayranlikla bakti.

Bu goruntulere daha fazla katlanamayan Xiumin'in yuzu karanliklasti, goz bebekleri zifiri bir siyaha burundu, siyahlik zehir gibi gozunun beyazlarina yayiliyordu.

Yixing, Luhan'in altinda rahatsizca kipirdandi, birden nefes almakta zorluk cekmeye basladi. Boguluyor gibi derin derin nefes alip veriyor, goz aklari siyahlasmaya basliyordu. Luhan aniden durdu.

"Yixing! Yixing! Kendine gel! Yixing!" faydasizdi. Yixing Luhan'a cevap veremiyor boguk boguk sesler cikariyordu. Iki elinin tirnaklariyla kendini bir seyden kurtarmak ister gibi bogazini yirtarcasina tirmalamaya basladi. Luhan cilgina donmus gibiydi gozlerini Yixing'in gozlerine dikip odaklanmaya calisti.

Exo (Tradianen)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin