Yemeğimi yerken iki buçuk yaşında olan kardeşim Salih'in de aynı parıltıya baktığını fark ettim. O an duraksadım ve benden başkaları da mı bunu görüyor diye aklımdan geçirdim.bunu anlamanın bir tek yolu vardı ve bende bunu denemek zorundaydım
*anne Salih tavanda nereye bakıyor öyle dikkatli dikkatli annem yönünü salih'e çevirdi ve
-benim oğlum nereye bakıyormuş öyle ne gördün tavanda oğlum böcek mi gördün sen
diye sordu.herkes o an tavana bakıyordu ve hiç kimse o parıltıyı görmüyordu Salih ve ben hariç. yemekler yendi sofra kaldırıldı herkes televizyon izlemek için yer minderlerine ve divana yerleşti.bu arada evimiz eski taş yapı bir evdi.tavanı ahşap olduğu için devamlı toprak dökülürdü bu nedenle odun tavanı yeşil ve kahverengi tonlarının ağırlıklı olduğu bir poşetle kaplamıştık. televizyonda o dönemde TRT kanalından başka kanal yoktu Anadolu'dan görünüm isimli program başlamak üzereydi .vücudumda nedenini bilemediğim bir ürperti ve kulağımın dibine bir nefes üflemesi şeklinde rüzgar geldi.o an tam çığlık atacaktım ki Salih de korkudan ve çığlık atmaya başlayınca sustum .neler oluyordu neden ben ve Salih aynı nesneyi görmüştük ve bizi ürperten şey neydi anlayamıyordum bildiğim bir şey vardı ki çok ama çok korkuyordum. tuvaletimiz evin dışında dış kapıdan çıkınca 8-9 adım mesafesi uzaklığındaydı.çok sıkışmıştım ama korkudan gidemiyordum evdekilere de neden korktuğumu anlatamayacak kadar şaşkındım. sonunda dayanamadım ve kardeşim Emrah'a
*benimle birlikte tuvalete gelirmisin? -gelirim de neden ki abi korkuyormusun ? *evet çok korkuyorum ama neyden korkuduğumu bilmiyorum annemlere sakın bir şey söyleme tamam mı ? - tamam abi hadi çıkalım birlikte dışarı çıktık Emrah kapının önünde bekliyor ben ise hem tuvaletimi yapıyor hemde Emrah'ın orada olup olmadığını kontrol etmek için devamlı * Emrah orada mısın ? - buradayım abi acele et hadi Emrah tan her ses geldiğinde rahatlıyordum. tuvaletten çıktım ve birlikte eve girdik. aniden uyku bastırmaya başladı aşırı bir yorgunluk halsizlik ve uykusuzluk çöktü üzerime . kafamı çevirip baktığımda Salih de oturduğu yerde uyuya kalmıştı ve yüzünde değişik bir ifade vardı. sanki rüya görüyor ama bu durumdan ızdırap duyuyor gibiydi.
* Anne ; yerlerimi hazırlar mısınız ? ben uyumak istiyorum . - daha erken oğlum hayırdır bu gün top falan mı oynadınız da yoruldun. * yok anne oynamadık ama yorgunum uyumak istiyorum ben hadi yerlerimi serin Bu arada biz altı kardeş olduğumuz için hepimizin ayrı ayrı odaları yoktu.Bir odada altı kardeş ikişer ikişer yan yana uyurduk. iki çekyat olduğu için geriye kalan iki kişi yer de yer yatağında uyurdu ve o gece yer yatağında uyuma sırası ben ile Emrah'taydı. Annemler yataklarımı hazırladılar ve ben hemen yatağıma girip yorganıma sarıldım. o kadar uykum vardı ki girer girmez uyumuşum. Rüya görmeye başladım hemen ama o kadar gerçekçi ve ben o kadar bu rüyanın içerisindeydim ki gerçek mi yoksa hayal mi ayırt edemiyordum.
yine evdeydik herkes oradaydı.annem,babam,kardeşlerim ve babannem. derken ben ayağa kalkıyordum banyoya doğru yöneliyordum. içeri yavaş yavaş girdiğimde kırmızı ışıklar içerisinde bir uzun boylu kız vardı. sırtı bana dönük saçları beline kadar uzun ,elleri ayakları yoktu o bölmeler sanki gece gibi simsiyahtı. kafasını hafif oynattı ve
--neden bunu yaptınız? diye sordu. o an ne yaptığımı anlamadım ve bende * ne yaptım ki ve kiminle yaptım ?
diye sordum.bana doğru döndü,yüzü gece gibiydi hiçbir şey görünmüyordu uzun bir elbisesi vardı ön tarafı desenli ve iki düğmeli ipek gibi bir elbise. üzerime üzerime geldi yaklaştı ve ben duvara sıkıştım. olamayan ellerinin olmayan tırnaklarını duvara sürtmeye başladı. inanılmaz bir ses çıkıyordu duvardan titremeye başladım yüzüne bakmaya çalışıyordum ama yüzü yoktu. ellerini tutmak istiyordum ama elleri yoktu. o an var gücümle bağırdım
*sen kimsin ne yapıyorsun? bırak beni yaaaaaaa diye ağlama başladım. ama o çok kararlıydı beni iyicene sıkıştırdı ve
-- artık sen ,ben ve kardeşin hep birlikte büyüyücez dedi. olamayan karanlık ellerini duvardan çekti ve yavaşça arkasını dönüp saçlarını sallaya sallaya ilerledi. gözlerimi açtığımda kaskatı kesilmiş vücudum ve içeride hıçkıra hıçkıra ağlayan Salih'in sesi vardı. gece bitmiş yeni bir güne ve yeni bir başlangıca merhaba demiştim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geleceğim Karanlık
Misterio / Suspensohayatınızda cinlere yada ruhani varlıklara inanırmısınız? eğer cevabınız hayır ise hikayeyi okuduktan sonra fikriniz değişebilir.iyi seyiler