Aşığımsı~~aşkın en güzel ve zor hali
FERAH MERİN AKKILIÇ;
Saf,duygusal ve inatçı bir kişiliğe sahip on yedi yaşında güzel ve hasta bir genç kız.Uras Eymen'e yani eskiden arkadaş olduğu çocuğa aşık.annesi ve erkek kardeşiyle beraber yaşıyor.babası,ferah 14 yaşındayken öldü.babasının ölmesine rağmen hiç üzülmemişti açıkcası.babası iyi birisi değildi.işten her geldiğinde sinirli ve ya değil hep Ferah'ı döverdi.artık babası için Ferahı dövmesi hobi olmuştu.babasının ölmesine zerre üzülmemişti.Artık o acılı kabuslar bitmişti.Sadece kendisini değil,annesini ve kardeşini de dövüyordu babası,hatta kardeşini,babası sokağa atmışdı.hava çok soğuktu ve kardeşi soğukdan tir tir titriyordu.Ferah çok ağlamıştı,çünkü kardeşi daha çok küçüktü.henüz daha dört yaşındaydı.babası odasına gittikten sonra Ferah dışarıya çıkıp kardeşini hemen içeriye almışdı.babası öleli üç sene olmuştu.kardeşi şuanda yedi yaşındaydı,annesi ise otuzbeşindeydi.annesi onyedi yaşında babasıyla evlendirilmişdi.bir sene sonra da Ferah doğmuştu.babası öldüğünde annesi çok üzülmüş ve ağlamışdı.çünkü Ferah'ın babasını,her ne yaparsa yapsın seviyordu.Ferah sadece kardeşine üzülmüştü.hiç baba sevgisini tadamayacaktı,kendisi gibi. yakın arkadaşları melina,edrin ve hivda.Ferah kızlarla birlikte aynı sınıfta.en sevdiği şeyler;voleybol ve futbol oynamak.kek ve pasta yapmayı çok sever.yüzmekten ve dışarı çıkmaktan nefret eder.vişneye alerjisi var.sirkeden ve mantardan nefret eder.en çok sevdiği şey ise; Uras Eymen.Ferah uras'a her seferinde onu sevdiğini ve ondan kendisine bir şans vermesini isterdi.bunu söylemekten utanmazdı sonuçta birisini sevmek utanılacak bir durum değildi.Uras onun kendisine böyle şeyler söylemesini ve peşinde dolaşmasını istemiyordu,çünkü Ferah'ın onu sevmediğine ve elde etmeye çalıştığına inanıyordu ama Ferah onu bir başka seviyordu.Uras ona yüz vermesede hala vazgeçmemişdi.vazgeçmeyi ölene kadar da düşünmüyordu.zaten ölmesine ne kadar kalmıştı ki?sadece biraz şansı varsa son nefesine kadar Uras'a onu sevdiğini söyleyecekdi.Uras ferah'ın hasta olduğunu bilmiyordu,zaten Ferah'da bunu bilmesini istemezdi çünkü Uras Ferah'a acıyacakdı ve bu Ferahın en son isteyeceği şeydi. ondan acıma duygusu değil,kalpden gelen sevgi duygusunu istiyordu.acaba ölmeden önce Uras'ın onu sevdiğini görebilecek ve hissedebilecek miydi?ferah,uras'ın peşindeyken bakalım neler öğrenecekti?
EDRİN SARGIN;
Daha çok dengesiz,dışarıya karşı öfkeli bir karakterlere sahip 17 yaşında bir genç kız.öfkeli olmasının nedeni,daha doğrusu erkeklere karşı öfkeli olmasının nedeni,daha önceden sevgilisi tarafından aldatılması.çok sevmişdi,sevgisi kadar da büyük kazık yemişti.edrin okuldan sonra eve giderken birden telefonuna mesaj gelmişti.özel numaraydı ve edrin kimden gönderildiğini bilmiyordu.mesajda bir otel'in adresi ve oda numarası yazıyordu ve birde bu not "sevgilinin gerçek yüzünü görmeyi ister misin?sevgilin şuan da adreste ki otelde, yanında bir kadın var.çabuk gelmelisin!"yazıyordu not'ta.edrin'de böyle bir şeye ihtimal vermese de içine kurt düşmüştü.bir taksiye binip,otele gitti.telefonuna gelen adreste oda numarası yazıyordu ve edrin resmen otele gelene kadar ezberlemişti.odayı bulup,elleri titreye,titreye kapının kulpunu çevirdi.sevgilisi bora'yı bir kadınla öpüşürken gördü.gözyaşları gözlerine hücum ederken odaya girip sevgilisini bir güzel pataklayıp,kadını da benzetip,bora'nın yüzüne tükürüp ve bir tokat patlattıktan sonra kadının da gözünün ortasına bir yumruk atıp otelden çıkmıştı.ama hala öfkesini atamamıştı.yoldan bir taksi çevirmiş ve evinin adresini vermişdi.camdan dışarıyı izlerken gözyaşları sel olup akmıştı.sevmişdi ve şimdi sevdiği kadar da nefret ediyordu.O günden sonra bir daha erkeklere ne güveni kalmıştı ne de bir başkasını sevebilmişti.o günün üzerinden iki yıl geçmişti ama hala dün gibi hatırlıyordu edrin.öfkesini atmak için karateye başlamıştı.artık içinde ne sevgi kalmıştı,ne de aşk.sadece nefret bırakmıştı geride.herkesten nefret ediyordu,kızlar hariç.damir çakır'dan nefret etmesinin sebebi kız kardeşinin katili olması.ailesinden sadece hala'sı kalmıştı.annesi ve babasi bir trafik kazasında vefat etmişlerdi,ve ailesinin ölümünden bir hafta sonra kız kardeşi zehra vurulmuş ve ölmüştü.edrin darmadağın olmuştu.bir gün kapı çalınmıştı ama kapı'da hiç kimse yoktu.yerde bir zarf vardı,edrin zarfı alıp açtığında genç birinin resmi ve not vardı.'kardeşinin katili Damir Çakır.sence artık intikam vakti değil mi?'not'u okuduktan sonra resme dikkatlice ve nefretle bakarken'bu kişiyi daha önce gördüm sanırım'diye düşündü edrin.sonra aklına bu çocuğu kendi lisesinde gördüğü geldi.okulun çetesinde ki çocuktu ve kardeşinin katiliydi.edrin kendi kendine"intikam vakti geldi."diye mırıldandı.
Acaba gerçekten kardeşi'nin katil'i damir miydi?yoksa bu bir oyun muydu?
Bakalım edrin sargın nasıl bir intikam oyunu hazırlayacak?MELİNA SOYGAR;
İnatçı,komik ve yardımsever bir kişiliğe sahip on yedi yaşında güzel bir genç kız.ailesini,bir çatışmada kaybetmişdi ve melina ailesinden kalan evde yaşıyor.Melina'nın babası polis memuruydu ve bir gün babası o silahlı çatışmadan sonra bir daha geri dönememişti.annesi ise babası'nın yokluğuna dayanamamış intihar etmişti.komik bir kişiliği olsa da aslında içinde ne fırtınalar esiyordu.ailesini daha çok erken kaybetmişti.akrabaları yoktu,vardı ama annesiyle babası kaçarak evlendikleri için görüşmüyorlardı.ailesinin ölümünden sonra kendine tam gelememişti.ilk 7 ay boyunca psikolojik yardım almıştı,en azından içindeki acı biraz olsa da dinmişti.sanki içindeki acıyı birilerine anlattıkça azalıyormuş gibi hissediyordu.gece rüyasında her seferinde annesi ve babasını görüyordu.kardeşi yoktu ama en azından kardeş eksikliğini hissettirmeyecek arkadaşları vardı.bu yönden şanslıydı.kızlar kendi aralarında bir grup kurmuşlardı.soğuk dörtlü,sıradan bir isim olsada bu isim onları yansıtıyordu.ferah,hivda,melina ve edrin.sınıftaki herkes onları isimleri gibi farklı olduklarını söylerlerdi.hayat melina'ya her zaman gülmese de,arkadaşları en büyük yardımcısıydı bu hayatta.daha önce hiç aşık olmamıştı.nasıl bir duygu ve his olduğunu bilmiyordu.açıkcası merakta etmiyordu.ferah'ın bir aptal aşık olduğunu söyleyip dururdu.alas adında komik,yılışık ve okulun popüler çetesinden olan yakışıklı bir çocuk melina'ya aşıktı.melina,alas'ın ona aşık olduğunu yakın arkadaşı hivda'dan ögrenmişti.hivda'da sevgilisi semir'den.semir'de okulun popüler çetesindendi.sadece çetede dört kişi vardı.ferah'ın aşık olduğu Uras Eymen,hivda'nın sevgilisi Semir Abay,edrin'in nefret ettiği damir çakır ve melina'nın sülüğü alas gezer.alas melina'ya aşkını itiraf etmişti.melina'da ona tokat atıp'beni diğer kızlarla karıştırdın galiba,ben senin asla oynayacağın birisi değilim.ayağını denk al,üzülen sen olursun.'demişti.ama alas yılışıklıklarını devam ettirmiş,melina'nın dediğini yapmamış,yani ayağını denk almamıştı.acaba bu çocuğu nasıl çeteye almışlardı?diye düşünüyordu.melina,alas ona bal'ım dediği zaman melina da hemen başlardı o meşhur esprisine.
bakalım alas melina'nın kalbini kazanabilecek mi?
HİVDA KURAL;
Şirin,duygusal,romantikliği seven,ama en çok da semir'i seven,on yedi yaşında bir genç kız.hivda aşk'a ve herkesin bir ruh eşi olduğuna inanan bir kız.hivda ruh eşini bulmuşdu.tabi ki semir de öyle.hivda ve semir okulun kapısında tanışmışlardı.şubat ayıydı,her yer bembeyaz kar olmuş ve buz tutmuşdu.hivda okula gitmek için evden çıkmıştı.okulla,hivdaların evi arasında on dakikalık bir mesafe vardı.bu yüzden hivda yürümeyi tercih etmişdi.okulun kapısının önüne geldiğinde ise yerlerdeki buzlardan dolayı hivda'nın ayağı kaymıştı,tam düşeceği sırada belinden tutulmuş ve düşmesi engellenmişti.hivda başını kaldırdığında bir çift yeşil göz ile karşı karşıya gelmişti.hivda resmen nefessiz kalmış,dili adeta lal olmuştu.o müthiş ve büyüleyici gözleri aklına kazımışdı.ikisi de kendilerine geldiğinde ne diyeceklerini bilememişlerdi.daha sonra tanışmışlardı ve arkadaş olmuştular.ama arkadaşlık pek onlara göre değildi.aralarında böylesine güçlü bir duygu varken ikisi de arkadaş olamayacaklarının farkına varmışlardı.ikisi de birbirlerine olan aşklarını itiraf etmişlerdi,ve şuanda 2 aylık sevgililerdi.ikisi de birbirlerini çok seviyorlardı ve şuan da okulun popüler çiftiydiler.hivda,melina'nın aksine ailesi olan bi kızdı.erkek ve kız,ada ve ata adında ikiz kardeşleri var.hivda'nın yükseklik korkusu ve klostrofobi'si vardı.şeftali'ye ve limon'a alerjisi var.semir'de okulun çetesinden olmasına rağmen gayet kibar,romantik ve nazik'ti ama sadece hivda'ya karşı.kızlar,ortaokuldan beri tanışıyorlardı ve çok iyi anlaşırlardı.hivda aralarında ki en romantik ve duygulu kişiydi.diğer kızların aksine.ferah romantik değildi,ama duygu yüklü biri'ydi.duygusuz olsa Uras'ı sevmezdi öyle değil mi?melina ise daha çok komik ve sert bir yapıya sahipti.evet,hem sert hem de komik olması biraz acayip olabilir.fakat arkadaşları dışında ki kişilere o kadar sert oluyordu ki kızlar bile ondan korkuyorlardı bazen.ama kızları çoğu zaman güldüren o ve edrin olurdu.
bakalım hivda'yla semir,gerçekten mutlu olabilecek miydiler?yoksa aralarına bir engel girecek mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞIĞIMSI
Teen FictionKarşılıksız aşk yaşayan bir genç kızın duygularını,hislerini ve düşüncelerini önemsemeyen bir gencin bıkmışlık sendromu ve genç kızın tükenmişliği... Kardeşinin katili sandığı kişiye aşık olan bir ge nç kızın bitmişliği ve çaresizliği... Okulun popü...