Herzaman ki gibi iğrenç bir pazartesi sabahına daha başlamıştım. Saat yedi de kalkar, kahvaltı yapar, üzerimi giyer ve okula giderdim.Okulum evime uzak olduğundan ya annem bırakır yada otobüsle giderdim.Aaa tabi ya herzamanki gibi sabah çantamı hazırlamadan evden çıkarım ve 5 dakika sonra zili tekrar çalarım.Annem o yüzden artık kapıyı açık bırakıyor arkamdan.Bugün bide aile toplantısı var okulda vede geçen müzik öğretmeninin kafasına uçak attığım , okulda ki serserilerle kavga ettiğim, bunlar annemin kulağına gideceği düşüncesi beynimdeki damarlardan akıp gidiyordu.Anneme söylemeleri bir hafta bilgisayar cezası demek!
Bugün annemin işi olduğu için otobüse binmek zorundaydım.Otobüs durağına vardıktan sonra aklıma dünkü eve gelen mektup geldi, üzerinde yetenek bişeysi yazıyordu.Tabi annem herzamanki merakıyla elimden çekip "aaa yine o paralı okul reklamları" diyip çöpe attı.Bunlari düşünürken okula varmıştım bile.Tam okula adımımı atıcak iken kapının önünde kavga ettiğim serserileri gördüm.Ve herzamanki gibi yine laf atmaya başladılar; "Oo geldi yine süt çocuğu" "geçen dayak yiyen anne kuzusu değilmi o " dayak yediğim söylenemezdi tabi beş kişi girmeselerdi.Onlar yüzünden disiplinlik oldum.Hem bugün uslu olmalıyım toplantı var.Zaten okulda tek takıldığım Ricardo var ,pek kız ortamım zaten yoktur.Ricardo iyi bir çocuktur ama biraz gariptir, sürekli bana "sende bişeyler var" derdi.Benim özel güçlerim olduğunu söyler.Tabi sınıfta bir kaç sihirbazlık numaram vardır bunun dışında bazen elektrikler gider okuldan ve bunu benim yaptığımı söyler.Hatta bir keresinde öğretmenin kulağına gitmiş ve beni müdürün yanına götürmüştü.
Eve döndüğümde annemin de toplantıdan dönmüş olduğunu gördüm.O bir karış yüzüne bakmadan odama çıkıp bilgisayarın başına geçtim ve tabiki aşağıdan annemin "Lucaas! Hemen buraya gel!" diye bağırışlarını duyunca hemen aşağı indim ve annemden özür diliycekken annemin elinde dünkü yırtıp attığı Yetenek şeysi mektubunu gördüm ve daha ne olduğunu sormadan "artık yeni bir oku..." derken annemin sözü yarıda kesilip , kapı sesiyle kapıya yöneldik.Peki kimdi bu ,acaba ben daha küçükken bizi terkeden babam tekrar çıkıp mı gelmişti.Tabi ki hayır! Kapıyı açtığımda 55-60 yaşlarında, beyaz saçlı ,uzun sakallı bir adam,ve yine aynı yaşlarda kısa boylu bir kadın vardı kapının önünde.Ben öyle dona kalmışken yaşlı adamın "Merhaba evlat, merhaba Julia uzun zaman oldu seni görmeyeli" diye selamlaşmasıyla iki kat şaşırdım "Ben Müdür Harbert küçük adam, okadar mektubun cevabını alamıyınca gelmeye karar verdik.Tabiki seninde izninle Julia bu küçük adamın artık yaşı geldi ve Yetenek Okulu'na davet ediyoruz." Kadının araya girip"O Henry gibi ,ona da çok benziyor onun gibi iyi birisi olduğuna eminim" demesiyle irkildim ve ilk sorum "Neee! Benim yeteneklerim mi var ? " vede "Henry de kim?" oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Valoran Yetenek Okulu
FantasyBabası olmayan sadece annesiyle yaşayan ve hayata karşı merakını asla yitirmeyen bir çocuk. Farketmediği özel güçlerini, büyü yapabildiğini vede başka bir boyuta ait olduğunu ögrenen Lucas'ın başına gelenler yalnızca yeni bir okul değil bu büyüleri...