3.Bolüm-Yeni Dostum Jeremy

286 30 0
                                    

Dün akşamdan sabaha kadar Valoran adlı yer hakkında ipucu aradım.Ama nereye baktıysam ,hangi siteye girdiysem sonuç sıfırdı.Peki ne yapmalıydım? Bu yer hakkında hiçbir fikrim yoktu.Yanlızca ,bir site dikkatimi çekti.Bu site de ütopik ülkeler başlığı altında 7. sırada Valoran adlı ülke de geçiyordu.Kısa bilgi olaraksa "masallarda veya hikayelerde büyücülüğüyle tanınan ülke" olarak geçiyordu.Artık annem odadan girip bu bir "kamera şakasıydı" dese inanırdım.

Sabahın ilk ışıkları yüzüme vurmaya başlamıştı ki ben kafamı klavye ye koymuş yatıyordum.Aşağıdaki dış kapı sesiyle hafifce gözlerimi araladım ve gözümün uyuşukluğuyla kalkıp camdan dışarı baktım.Annem hızlı adımlarla arabaya doğru ilerliyordu.Bugün işi yoktu vede okulum vardı ,acil bir işi çıktımı beni uyandırırdı zaten.Arkamı dönüp etrafıma baktığımda ,sandığın koyduğum yerde olmadığını farkettim.Tabi yaa, yerine koymayı unutmuşum ve sabah annem bana bakmaya kalktığında açılmış halde olan sandığı görmüştü.Herşeyi mahvetmiştim.

Aşağıda hafif bir ses geldiğini farketmiştim.Inip baktığımda boşta dönen gramafon ,yanındaysa bir plak vardı.Plağın üzerinde "Sevgili eşim Julie'ye"yazısı vardı.Annem çok üzülmüş olmalı ki sürekli babamın fotoğraflarını, hediyelerini kurcalayıp duruyor.

Tekrardan odama çıktığımda camın kenarında bir not vardı.Buda neydi böyle!Daha az önce burdaydım.Ne ara geldi.Bu not değildi, mektup gibi bir şeydi .Yaklaşık A4 kağıdı büyüklüğünde parşömen kağıttan ve el yazısı ile yazılmış bir mektup bu.Gördüğüm anda korkup, hiç düşünmeden aşağıya indim.Annem koymuş olamazdı.Bir kere evde parşömen kağıt ne arasın yıl 1750 değil ki.Hatta belki ozamanlar bile kağıt vardı.Eğer annem koymadıysa evde kesin biri vardı.Hemen arkasından kısık bir ses duydum.Ama çok garip bir sesti.Sanki bir şey kulağıma fısıldıyordu.Ses "Lucas" diyip kesiliyor,arkasından garip sanki yabancı bir dilde birşeyler söylüyordu.Korkum iki katına çıkmıştı yani evde biri olduğuna iyice inanmıştım.Ama bu kim görünmez felan biri olmalı ki sesi fısıltı şekilde yakında duyabiliyodum."Kimsin sen hemen ortaya çık!"diye bağırsam da nafile, sadece "Lucas " diye bir ses geliyordu ve bu ses çok yakınımdaydı.Ve bir anda ensemde soğuk bir nefes hissetmemle dönüp yumruk atmam bir oldu.Vurduğum anda bir şeye geldiğini hissedip elimi ovuştururken yerde benle aynı yaşta,biraz zayıf , uzun sarı saçlı ve yaklaşık benim boyumda da bir çocuk kıvranıp "Napıyorsun sen!Bir şaka yapalım dedik iyiki ha!" Diyordu. Bense sen kimsin diye soramadan düşüp bayılmıştım.

Uyandığımda çocuk başımda eliyle çenesine bastırıp "Uyandındımı dostum? Dişimi kırmasaydın sana sağlam bir şaka yapıcaktım adamım.Ha bu arada adım Jeremy seninde yetenekliler arasında olduğunu duydum ve burda yaşadığını öğrendim belki birlikte çıkarız yola diye düşündüm bu arada senin ismin neydi ?" Diye sorduğunda hala elimin titrediğini farkettim.Ben burda yeterince korkmuşum o hala bana sağlam bir şaka yapıcam diyordu.Biraz kızgın biraz da şaşkın bir şekilde "Lucas.Adım Lucas " diye bitkin bir cevap verdim.Arkasından da "bunu nasıl yaptın?"diye sordum oda "şakayımı?dostum ben çok iyi şakacıyımdır.Daha kimleri korkuttum biliyormusun.Hele geceleri mezarlığa gidip görevliyi korkutmak ayrı bir duygu.Bana var ya 5 tane görevli dayanmadı, hepsi işi bıraktı.Mezarlığa artık kimse gelemiyor."diyerek sırıtıyordu.Herhalde benim dediğimi anlamadı.Tekrar hafifçe doğrularak "Hayır hayır ,ben görünmezlikten bahsediyorum."dedim.Hafifce gülerek "Görünmezlikmi, babamın bana verdiği büyü el kitabında vardı.Daha çok şey varda ilk bunu denedim.Ilk bende korktum ama sonradan farkettim ki çok eğlenceli bir şey."dedi. Bende "Peki bu okul nerde?Vede neden sadece biz gidiyoruz? " diye sorarak devam ettim.Jeremy biraz ciddileşerek anlatmaya başladı; "Okula gidiş, sana gelen o parşömen kağıtta yazılı.Ben evden biraz erken çıktığım için almayı unutmuş olmalıyım.Diyer soruna gelince biz dünyalı değiliz adamım biz Valoranlıyız ama zamanında yani 200 yıl önce ülkede çıkan savaştan kaçan Valoran halkı, bir çeşit boyut kapısı oluşturmayı başarmış ve çoğu dünyada yaşamaya karar vermiş.İşte bu gönderilen mektupda da bu boyut kapısının yerini gösteriyorlar.Zaten okul yönetimi buraya tüm gelenleri almıyor ki, sadece büyüye veya elementleri kontrol etme yeteneği olanları alıyor okula.İlk bir sınavdan geçicez babamın dediğine göre.İşte bu yüzden yetenek okulu deniyor ya."

Bu anlatılanlar aklımı iyice karıştırdı.12 yaşındaki bir çocuğa bu baya ağır gelir elbette!Ama gitmek zorunluluğum vardı.Belki bir kaç büyü öğrenip okuldaki serserileri pataklamalıydım.Vaktim olsa yapardım.

Annem hala eve gelmemişti.Mutfağa inip kahvaltılık ve birazda ekmek çıkardım.Sonra Jeremy'ye dönüp "açmısın" diye sordum.Hayır dercesine kafa salladı.Buzdolabını kapatırken üzerinde bir not olduğunu farkettim.Bu annemdendi ve şöyle yazıyordu;

"Canım Lucas'ım ,bugün gitmek zorunda olduğunu biliyorum.Ben seni bu şekilde görmeye dayanamam bu yüzden sen gidene kadar eve gelemiycem.Yanlızca yaz tatillerinde bana uğramayı unutma.Kendine dikkat et orda kötülerle bir olma.Seni çok seviyorum -Annen"

Bu sırada Jeremy arkadan "hadi dostum,hemen yola çıkmalıyız yoksa trene geç kalıcaz bide bir ağrı kesici versene dişim çatlıyor" diye bağrınıyordu.Bense iyice yıkılmıştım.Annem beni nasıl terkedebilirdi ki.

Birşeyler yedikten hemen sonra yukarı çıkıp çantama birkaç kıyafet ,iç çamaşırı attım.Özellikle yanıma annemin fotoğrafını ve masada duran parşömen kağıda yazılı mektubu almayı ihmal etmedim.Jeremy'se hala aşağıdan bağırıp duruyordu.Hızlı bir şekilde son birkaç şey daha aldıktan sonra aşağıya indim.Ve Jeremy'i bana dönüp "adamım şimdi şunu izle" dedikten sonra bir şeyler fısıldayıp, şömüneye bakıyor ve el hareketleri yapıyordu.Bir dakika sonra küçük bir kıvılcım yandı ve sonra azıcık bir duman çıktı.Ve büyük bir hüsranlıkla söndü.Jeremy'se "Lanet olsun daha dün olmuştu bu lanet büyü." diyip bana döndü ve "haydi sende denesene" dedi.Ben ne kadar istemesemde ısrarla el kitabının sayfasını çevirip, nasıl yapılacağını gösterdi.Basitti, şömüneye dönüp sessizce "lienarya" diye fısıldamamla şömine alev aldı.Jeremyse bana " sen seçilmiş kişisin" diyip duruyordu. Bende bu saçmalığı kesip yola çıkmamız gerektiğini söylüyordum.Sonunda son hazırlıklarımızı tamamlayıp yola çıktık.Bekle bizi Valoran biz geliyoruz!

Valoran Yetenek OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin