Dancing To The Dark

1.Bölüm"Eskiler Hatrına"

"Hey Su yine şarkı söylemeyecek misin şuraya bak ben daha güzel şarkı söylüyorum! Angaranın bağlarıda.."Hızla Can'ın ağzını kapatıp "lütfen senin mükemmel sesine maruz kalmak istemiyorum! Aa bak şurada sarışının biri seni kesiyor." Hızla söylediklerimin arkasından biraz soluklandım arkadaşımın en zayıf noktası olan sarışınlar ! Kullanmaktan asla çekinmem! "nerdee?bu akşam beni beklemeyin. Yemek dolapta!" İlerideki sarışını göstermeden önce "sen yemek mi yapıyordun ki?"sorumu yönelttim. Bir süre gösterdiğim yeri aradıktan sonra "ya birden şaaptım sen hadi dediğim gibi beni beklemeyin sarhoş Eylülle Oğuz'u sana satıyorum arabanın kapıları kitlemeyi de unutma Oğuz genelde tekerlekler nasıl dönüyor diye kapıyı açıyor Cem kendi halinde  takılıyor Eylül'se ağlarken gülüyormuş gibi bir şeyler yapıyor ve saçmalıyor!"elimle git işareti yaptıktan sonra barmene döndüm "votka kola yapar mısın?"

'ay hyr ypmycm.s.s '

iç sesime aldırmadan önüme konan kolayla harmanlanmış içkimi yudumlamaya başladım. Artık yaptıkları dans etmek mi başka bir şey mi bilemediğim insanları izleyerek düşünmeye başladım. Mükemmel bir hayatım vardı iyilik dolu bir annem sıcacık bir babam canımdan çok sevdiğim benden 2 yaş büyük abim. Abim ve ben ne bar bilirdik ne kötülük,annem ve babam yokken arkadaşlarımızı çağırır pizza partisi falan yapardık. Hiç dert sıkıntı görmemiştik. Zengindik holdingler,şirketler hatta 18 yaşımıza girdiğimiz gibi holdingler bizimdi.. Abimle yan yana yatmaya bayılırdık biz o yüzdende büyük bir yatağımız vardı abimin göğsüne yatardım oda bana masal anlatırdı. Gerçi oda bilmezdi masal anlatmayı hep beni pembeyle süslü prenseslerden yapardı kızardım bende 'mavi saçlı mavi gözlü prenses olayım abi lütfeen'derdim güler ve 'ama sen yeşil gözlüsün olmaz madem pembe sevmiyorsun o zaman çirkin kurbağamsın'der gıdıklardı beni. Anılarım aklıma gelince istemsiz tebessüm ettim "vaaay Su hanımın piçimsi gülümsemesinden başka gülümsemesi varmış demeek."diyen Eylül'e kafamı çevirdiğimde yoğun bira kokusu geliyordu gerizekalı yine sarhoş olmuştu onu başımdan savmak için."Eylül senin flörtleştiğin kimse yok mu ya bak bu günlük izin veriyorum odaya gidebilirsin." Dedim odanın ne olduğunu zaten tahmin etmişsinizdir ehehe Eylül'ü sarhoşken tutmak çok zordu bu yüzden değişik yollarla benim sözümü dinleyeceğine dair imza almıştım."oo ben gidiyorum o zaman."deyip hızla gözden kayboldu güzel arkadaşlarım vardı:Eylül,Can,Cem ve Oğuz onları seviyordum Eylül ve Oğuz'un diliyle çok müthüştük.

Her neyse ne diyordum ha abim abimi canımdan çok seviyodum. Bizim arkadaş grubumuz bile aynıydı bir sevgilim vardı abimin çok yakın arkadaşıydı arada beni paylaşamasalarda güzel anlaşırlardı kıskanmazdı beni çünkü biliyordu bana söz verdirtmişti her koşulda her şekilde birbirimizden ayrılmak yoktu. Sonra nasıl olduysa önce ben sonra oda uyuşturucuya bulaşmıştık babamın simsiyah çıkmaz kalemlerle çizilmiş asla çıkılmayacak çizgilerini aştığımız içinde bizi İzmir'den İstanbul'a göndertmişti birde bakıcı tutmuştu yaşımız küçük olduğundan 6 senedir ne oluyor uyuşturucu kullanıyor muyuz sormuyordu bile o zamanki aptal aile bağlarım ve yoğun hisslerim ile babamın konuşması annemin o bakışlarından etkilenmiş abimden erkenden ayrılmayı istemediğim için milyonlarca kriz geçirsemde bir şekilde kurtulmuştum hemde hiç bir yere gitmeden abimi düşünmüştüm o var demiştim o ise bırakmamıştı yalvarmıştım ağlamıştım küçükken göz yaşlarıma dayanamazdı sarılırdı geçecek birtanecik kurbağam derdi o günde sarılmıştı ama geçecek demenişti geçmemiştide daha sonrada sürtüğün biri ölmemesini altında daha çok yatmak istediğini söylediği için rehabiltasyona yatmıştı o günden beride konuşmuyordum onunla hala aklım almıyor ya o sürtüğü dinlemişti beni değil öz kardeşi yerine meyhane kaçkını orospuyu dinlemişti hatta barlarada o sürtük alıştırmıştı beni hep etek olsa hareket etmesini engelleyecek deri etek üstünede göbeği açık göğüs kısmı-gerçekten-olmayan yine deri tişört giyerdi banada zorla denetmişti fakat konumuz bu değil her neyse. Resmen abim benden vazgeçmişti ona sinirimden sarhoş olup benden oldukça büyük birine bekaretimi vermiştim ve bunu biliyordu sevgili abim hiç bir şey dememişti üstelik.