"Kandemir'i nerden tanıyorsun?" Sinem'in meraklı bakışlarından kurtulmanın bir yolu yok mu?
"Aslında biz şey.."
"Bi resim sergisinde tanıştık." Hey daha yaratıcı bir bahane bulamaz mısın? Ne farkeder ki bunu Sinem kolaylıkla inanır.Okuldaki seçmeli dersim resimdi ve resimlerim birçok resim yarışmasında ödül almıştı.
"Evet aynen orda tanıştık." Berk bize şaşkın şaşkın bakarken gülücükler saçıyorduk bu yabancıyla.
"İçeri geçelim mi?" Ah bu çocuk gerçektende benim kurtarıcım.Berkle Sinem önden giderken biz arkadan geliyorduk.Cidden çifte randevu gibi Sinem saçını kkesicem senin.
"Teşekkür ederim."
"Karşılığını alıcam ufaklık." Haklıydı.Şu yüzyılda artık kimse karşılıksız kılını kıpırdatmaz.
"Ne istiyorsun?"
"Belki...Bir öpücük." Tek kaş kaldırma şu sıralar niye bu kadar moda.Niye ben yapamıyorum.Çantamı karnına hafifçe vurunca
"Ah.Tamam şaka yaptık." Onu anladık canım.
"Az sonra öğrenirsin." Açıkçası hiç heyecanlanmamıştım.Ne yaptırtabilir ki.
Sonunda barın kulaklarımızı delercesine açtığı müziğin pençesinden kurtulup bi masaya oturduk.
"Ee..Ne içiyoruz?" Berk cidden karizmatik bir çocuktu.Sinem adına her ne kadar mutlu olsamda nerde tanıştığımız aklıma gelince ona güvenebileceğimi hiç sanmıyordum.
"Biz içki içmiycez dimi Sinem!" Zaaflarım arasında içki ilk sıralarda.Hemen sarhoş olan benin aksine Sinem iyi bir içiciydi.
"Hadi ama bardayız bir bardaktan bir şey olmaz." Cidden mi Berk.
"Ama Sare içki içemezki hemen sarhoş olur." Cidden mi Sinem.İkiniz birbirinizi güzel bulmuşunuz.Yanımdaki bal dudaklar yalan olduğu çok belli olan bir öksürük ile
"Aslına bakarsanız Sare'nin bana bir borcu var ve onu şimdi ödemesini istiyorum."
"Sen içkimi diyodun.Tamam canım öderim." Oh be rahatladım.
"Hayır ufaklık.Bir oyun oynuycaz.Herkes bir suçunu itiraf edicek ve sıra kiminse o daha beter bi suç işlemediği sürece bu içkileri içmek zorunda."
"Kolaymış kabul." Oldukça iddaalıyım evet çünkü pek uslu bir kız olduğum söylenemez.
"Tamam o zaman votkaları söylüyorum." Votka mı?Ben bira olur sanıyodum.Lanet olsun işin bitti Sare.
Çalışan elinde sayamadığım kadar bardakları önümüze serdi.Ben bunları içersem felekten giderim.
Sinem ellerini birbirine çırpıp
"İlk ben başlıyorum.Kolaydan başlıyoruz ona göre" Hadi hayırlısı Sare.Yüzümü kara çıkartma.
"Küçükken annemin bilgisayarına işedim ve suçu köpeğimize attım."
"Hey bunu bende bilmiyordum." Herkes gülmüştü.Salak kız hiç utanmıyor.
"Bunun üstüne işlenecek bir suç yok." Berk 32 diş gülüp bardağı tek seferde içmişti.Ne deniyorki buna 'shot' galiba.Cahillik dramı.
"Pekala sıra bende.Küçükken babamın arabasını kaçırdım ve suçu kuzenime attım." Merakla benim içip içmeyeceğimi beklerken biraz heyecan katarak elimi bardakta gezdirdim ama bu kadar çabuk pes etmem.
"Pekala işleri biraz zorlaştıralım.Küçükken babamın ve annemin odasına kamera yerleştirdim."
Bu itirafıma oldukça şaşırmıştı.Sessiz kalmayı tercih ederken Berk ve Sinem karnı ağrırcasına gülüyorlardı.
"Denecek laf yok." Sinem tek seferde içkiyi içmişti.Bu kız cidden iyi içici.Sıra Berk'e geldiğinde tereddütle Kandemir'e bakmasının ardından
"Lisede sınav kağıtlarını çaldım ve anlaşılmasın diye okulda küçük çaplı yangın çıkardım ve suçu Kandemir'e attım." Sinem ve ben önünde eğilirken Kandemir gülümsüyordu.Tanrım çocuk cidden seksi.
"Madem zorlaştırıyoruz pekala.Babamın sevgilisiyle yattım." Bu beni aşar.Küçük yudumlarla votkayı içerken hepsi birden gülüyorladı.
"Lanet olsun bu komik değil.Bunu karıştırmadınız mı çok sert." Böyle 3 tur daha içince sonunda ana acıyıp oyunu bitirmiştik.
"Hey dans edelim mi?" Ruhum asla desede bedenim evet diye haykırıyordu.İçimde hep sitriplizci bi kız yatıyordu ve o kızı uyandırmamam gerekirdi.Bazen evde canım sıkılınca youtube dan dans hareketlerine çalışırdım.Bunlar hep işsizlikten.Cevap vermeye kalkmadan elimden tutup kalabalığın arasına daldık.Sinem o kadar ayık duruyordu ki 10 dakika önce bardaklar dolusu içki içtiğine inanamazdım.İkimizde müziğe kendimizi fazlasıyla kaptırmıştık.Berk Sinem'in yanına gelip beraber dans ederlerken ben kendim dans etmekte kararlıydım.Durdurabilene aşk olsun.Çıkardınız içimdeki dansçı kızı tabi.
"Hey beraber dans edelim mi?" Tanrım bu insan mı? Adeta bir vini ikizi karşımda duruyor.
"Elbette." Lanet olsun aklım benden ayrı hareket ediyor.Hani tek dans edicektin.Kollarını belimde gezdirirken ben ona sırtım dönük çocuğa 'gel beni sik' adı altında dans ediyorum.Ben dedim ben içki içemem.Adamın elindeki içkiyi alıp ilk defa shot yapmamla
"Vaov!" İçimdeki sitriplizci kızı susturmalı ve balerinci kızı uyandırmam gerek.
"Eğleniyor musun?" Bu çocuk taş değil meteor mübarek.
"Evet,fazlasıyla." Ellerini yavaşça kalçalarıma kaydırınca
"Ne yapıyorsun?"
"Şşştt...Eğleniyoruz bebeğim sakin ol." Beni kendine bastırmaya başlamıştı.Lanet olsun bastırmıyor,sürtüyor!
"Bırak beni!" Olmayan gücümle ittirmeye çalışıyordum ama ters tepiyor daha da sürtmeye başlıyor kalçalarımı sıkıyordu.
"Sana bırak dedim lanet herif."
Biri beni kolumdan çekmişti ve bu erkek oruspusundan sonunda ayrılmıştım.
"Sana kız bırak dedi şerefsiz." Beni ikinci kurtarışıydı.Çakma vini'nin yüzüne defalarca yumruklar indiriyordu.
"Tamam yeter öldürüceksin." Hey beni duyan yok mu?Berk'e bağırınca koşturarak yanımıza geldi.
"Tamam yeter dostum." Kandemir'i çocuktan ayırdı ve gözleri kısa bir an beni buldu ve gitti.
"Hey Sare iyi misin?" Sonunda gelebildin can dostum Sinem.Harikayım!Az evvel nerdeyse kalpten gidiyodum salak kız.Korkudan sesimi bile çıkaramıyordum.
"Sinem,Sare hadi gidiyoruz." İkimizde Berk'e uyup onu takip etmeye başladık.Bekleyin burda arabayı getireyim.
"Onu ben bırakırım sen Sinem'i eve bırak." Berk başıyla onayladıktan sonra
"Görüşürüz Sare." Sinem'i kolumdan tutup gitti.Sesin sahibini takip edip arabaya bindim.Evin yolunu söylemeye gücüm dahi kalmamıştı.Arabada sessizlik hakimdi.Bunu bozan taraf olmak hatta konuşmak dahi istemiyordum.
"Bana adresini söylemelisin." Cevap verecek gerçekten gücüm yoktu.Yarı baygın gözlerle yola bakmaya devam ediyordum.
"Sare,beni duydun mu?Bana adresini söylemen gerek." Cevap yok.
"Hey sen.. iyi misin?Titriyorsun!"
Arabayı aniden durdurdu kemerini çözdü.Beni kendine çevirmişti.Omuzlarımdan silkeledi adeta uyan artık dercesine ama cevap yok.
"Hey kendine gel titriyorsun." Dediklerini anlamaya çalıyordum.Ne titremesi ben hissetmiyorum ki.
"Ellerine bak aptal kız." Gözlerimi ellerime çevirdiğimde haklıydı titriyordum ama bir sorun var ben hissetmiyorum.Dudağımı araladım sonra geri kapandı.Gücüm kalmamıştı.O bana..
"Aptalsın sen aptal!Ne diye tanımadığın biriyle dans edersin ki.Canını yaktı mı? Bi yerin acıyor mu?" Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı ama cevap yok.
"Susmasana konuş bişeyler söyle." Sonunda dudaklarım aralanmış ve o kelimeler ağzımdan çıkmıştı.
"O..bana dokundu.Ellerini." ağlamaktan konuşamıyordum.
"Bana eğlenmek.. istediğini...söyledi.Ve ba..bana... sürtünmeye başladı.İttirdim ama daha çok..daha.." sözlerime devam edemiyordum artık.O adar utanmıştım ki yüzüe dahi bakamıyordum.
"Şşştt..tamam artık sus." Kollarını sarmıştı.Sıcaklardı benimkinin aksine.
"Sana bir daha kimsenin dokunmasına izin vermiycem merak etme." Sözlerinin bir önemi yoktu.Hayatımda bana ait olan tek şey bedenimdi.Ve ben sarhoşken bana dokunulmuştu.Bana dokunmuştu.
Vücudumu saran kolları benden uzaklaşıp
"Şimdi sakinleşmeni istiyorum.Tamam mı?Bunu yapabilirsin.Ağlama artık." Başımı aşağı yukarı salladım.
"Güzel.Bana evinin adresini söylemen gerek." Eve gitmek istemiyordum hele bu halde asla.O kadının ağzına laf vermek o adamı görmek istemiyordum.
"Eve gitmek istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARBİYELİ
RomanceEğer dudakların.. Yalnız ve susuz hissederse Yağmuru öp Ve şafağı bekle. Cesaretini karanlıkta ara ve gözlerini kapat! "Neden yanımdasın? Neden bana güveniyorsun? Neden seni bırakmak zorundayım? Neden seni seviyorum?" "Yalnızlıktan bıktım.. Rol yapm...