1. BÖLÜM

214 14 16
                                    

Multide taksicimiz var.

İyi okumalar...

°♧°♧°♧°♧°♧°♧°♧°♧°

Güneş ışığının verdiği tatlı mayhoşlukla gözlerimi açtım...

Vallaha yalan...

Of be tamam... Annemin hönkürmesiyle uyandım her seferindeki gibi berbat geçecek günüme.

"Uyanmadın mı hala!? Her sabah gelip başına dikilmekten ben bıktım sen hala laf yemekten bıkmadın! Kalk bugün Kerem ile Ecem gelecek. Git onları havaalanından al. 2 saate kadar orda olacaklarmış. "

Yataktan fırlamamla annem piçimsi gülüşlerinden birini atarak zafer işareti yapıp çıktı odadan. Arkasından baktım bir süre. Cidden normal değildi annem. Her anne kızının sevgilisi olduğunda kızarken benim annem özellikle gün yaptığı kadınların torunlarıyla tanıştırır aramızı yapmaya çalışırdı.

Hatta bir keresinde Şehriye ninenin torunu sümüklü Rüştü'yü eve çağırmıştı ve iyi davranmamı söylemişti. Benim yaptığım iyi davranışsa peçete uzatmak olmuştu. Annemin bakışı 'o kıvırcık kafanı duvara sürtüp kıvılcım çıkarırım ve o saçının her bir telini tek tek koparıp korneana saplarım!' cinsinden olduğu için tıpış tıpış odama gitmiştim ama neyse...

Konumuz bu değil...

Anılar aklıma gelince gülmemek için kendimi tuttum. Tuhaf sesler çıkınca da kendimi tutamayıp kahkahayı bastım.

Tabi kafamı kaldırınca gözlerini belertmiş bana bakan bi Alper beklemiyordum. Gözlerini benden ayırmadan anneme seslendi.

"Anneğeğe koş ablam delirdi. "

Ona gözlerimi kısarak baktım. Bakışlarımdaki 'eğer defolup gitmezsen palyaçodan korktuğunu Defne'ye söylerim' tehtidini anlamış olacak ki ''bugün ayrı bi çirkin olmuşsun'' deyip sırıtarak odanan çıktı. Gözlerimi devirip yataktan kalktım ve kısa bir duş aldım. Havluya sarınıp odaya girdim ve dolabın karşısına dikildim. Öyle iki saat dolap başı bekleyenlerden değildim.

Eminsin mi?

Ya tamam birazcık öyle olabilirim.

Önce siyah kot ve kırmızı kareli gömlek çıkardım. Havanın sıcak olduğu aklıma gelince yüzümü buruşturup tekrar dolaba fırlattım. Her zamanki gibi siyah şort ve beyaz tişört giymek istemediğimgen beyaz şort üzerine salaş bir fuşya tişört giydim.

Ne değişiklik ama...

Saçımı düzleştirmeye kalksam bir günümü alacağı için, öylece açık bıraktım. Hafif bir göz makyajı ve şeftalili dudak koruyucuyla hazırdım. Kerem ve Ecem ikiz kuzenlerimdi. Onlar da benim gibi 17 yaşındaydı. Adana'ya tatillerini geçirmek için geliyorlardı ve 3 ay burada kalacaklardı. Onlara iyi bir ev sahipliği yapacaktım.

Evet, işe bir acılı Adana yedirmekle başlayabilirdim.

Burası Almanya'ya benzemez ne olsa. Acı yeriz olum biz...

Saate baktığımda 1 saatten az zamanım vardı. Hemen telefon kabımın altına para sıkıştırıp taksi çağırdım. Annemin yanağına bir öpücük kondurup öpmesi için yanağımı uzattım. Sabahtan beri pis pis gülüyor ya hadi hayırlısı.

Dışarı çıkıp taksinin gelmesini bekledim. Sıcaktan erimek üzere olduğumu hissettiğim anda taksi geldi ve kendimi içeri attım.

"Amca kulun kölen olayım klimayı aç."

Şoföre baktığımda bir an hiç amca demiş olmamayı diledim. Karşımda yirmili yaşlarda bir göktaşı bana sırıtırken zorla gülümsedim.

KIVIRCIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin