#14-Neler Oldu

340 28 22
                                    

Yıllardır hayalini kurduğum an. Bu gerçek olabilir mi? Karşımda duran kişi, ben buna inanamıyorum.

"Ben rüya mı görüyorum?"

"Kafanızı kaldırır mısınız?"tahmin ettiğim kişiyse burada bayılma ihtimalim yüksek.

"Lütfen çığlık atma!"cidden o! Allah'ım içimden çığlık atayım bari. AAAAAAA!

"Beni mıncıklar mısınız?"şaşkın gözlerle bana baktı. Ben gözlerimle yalvarınca isteğimi gerçekleştirdi.

"Olamaz! Sen Taylor Lautner olamazsın!"

"Tanrı aşkına sessiz ol!"diyerek elindeki şapkayı kafasına geçirdi. Tamam, şu an hayallerimdeki gibi değil ama en azından tanışmak istediğim ünlüler listesinden bir isim gitmişti.

"Üzgünüm sadece ne kadar heyecanlı olduğumu anlaman gerek."

"Tabi ki anlıyorum. Hadi gel bir fotoğraf çekilelim."kafamı sallayıp arka cebimden telefonumu çıkardım.

Mutlulukla ön kamerayı açtım. Kötü çıkmış olsam da yanımda Taylor var. Fotoğrafın kalitesi artıyor. Bir kaç saçma fotoğraf çekildikten sonra yüzüne baktım.

"Çok teşekkür ederim. Günümü inanılmaz duruma getirdiniz."

"Sıkıntı değil güzelim. Çığlık atmadığın için ben teşekkür ederim."Taylor Lautner bana teşekkür etti. Artık egom tavan.

"Size sarılabilir miyim?"

"Elbette."diyerek kollarını açtı ve sarıldık. Ayrıldıktan sonra tekrardan konuştum.

"Ben sizi daha fazla meşgul etmeyeyim. İyi günler, sizi çok seviyorum."

"Pekala. Bende seni seviyorum."yerimden kalktıktan sonra bana el salladı. Bende sevinçle ellerimi salladım.

Yolda ilerlerken yere çakılmayı beklemiyordum.

"Önüne bak-"çarpıştığım kişiye dönünce cümlemi yarıda kestim.

"Matthew?"ses çıkarmıyordu. Yerden yavaşça kalktı ve beni zorla çekiştirmeye başladı.

"Ne yaptığını zannediyorsun?"susuyordu ve benim kolumu sıkarak ilerletiyordu.

En sonunda bir kafeye geldik ve kolumu bıraktı. Bahçede bir masaya oturdu ve karşısındaki sandalyeyi işaret etti. Sessiz bir şekilde oturdum.

Artık sessizlik bunaltmıştı.

"Hey! Cevap vermeyi düşünüyor musun?"gözlerimi dikmeye devam ettim. Sadece başını öne eğmiş duruyordu.

"Sorun ne?"hala cevap vermiyor. Konuyu değiştirmeliyim.

"Ben, dün için çok teşekkür ederim Matt. Sayende daha önce hiç olmadığı kadar hızlı iyileştim. Benim için mucizevi bir olay."başını yavaşça kaldırdı, gözlerini bana odakladı ve yeniden öne eğildi. Gözleri dolmuştu.

Bir damla yaş döküldüğünde içim burkuldu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken kaşlarımı kaldırdım.

"Matt?"ses yok.

"Yüzüme bak."bakmıyordu. Sadece sessizce ağlıyordu.

"Sana yüzüme bak dedim."yavaşça kafasını kaldırdı ve kızarmış gözleriyle bana odaklandı.

"Neler oldu?"aklına olaylar gelmiş olmalı ki kaşlarını çatmaya başladı.

"Buraya neden geldik ki? Ben gidiyorum, yalnız kalmalıyım."ilk cümlesini kurduğu için gözlerim parıldamıştı. Cümlenin sonuna varınca ışıklar söndü.

Right Where You Are (Matthew Espinosa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin