Annem yine ve yeniden telefonu suratıma kapatmıştı. Amacı ne gerçekten bilmek istiyorum. Benden saklanan sırlar çukurunda, kim bilir daha neler var? Ama bu sırları öğrenmek için çukura düşmek istemiyorum. Başka bir yolu olmalı ve ben o yolu bulacağım.
Düşündükçe ağırlaşan göz kapaklarıma yenik düştüm.
***
Öhö öhö. Neler oluyor?
Odamın camından gelen 'tak' sesi aniden uykumdan uyanmama sebep olmuştu.
Tekrarlanan ses, kalkmam gerektiğine işaret olmalıydı.
Telaşla ayağa kalktım ve kimin yaptığını anlamak adına pencereyi açtım.
Kimse gözükmüyordu. Kuşlar yaptı herhalde.
Umursamayıp yatağıma doğru ilerliyordum ki lanet olası bir taş kafama çarptı.
Ah! Kim attı bunu şimdi?
Sinirle başımı tuttum, acıyordu.
Arkamı döndüm ve yere düşen taşı elime aldım. Üstünde bir kağıt vardı.
Merakla kağıdı taştan ayırdım. Kağıdı açtım.
Üstünde 'Hey! Okula geç kalıyorsun Hale. Ayrıca dün sana mesaj atamadığım için üzgünüm. Bilirsin gizli olmanında bir önemi var ve önemli işler yapman gerekir ;-)' yazıyordu.
Kağıt yavaşça elimden kayarken ben yaşadığım şoku atlatmaya çalışıyordum.
Ne demekti bu yazı? Bana nasıl bu kadar yakın olur? Evde olduğumu nasıl bilebilir? Korkmaya başladım.
Yok, bana bir şey yapamaz. Ben güçlüyüm.
Takma kafana.
Çok kolay evet. Takmayacağım.
Kağıdı dolabımın içine sakladım.
Saat kaç bu arada? Ah, hayır! Yine mi geç kalıyorum?
Koşarak banyoya gittim. Rutin işlerimi hallettim ve çıkıp giyindim.
Uçarak aşağı indim. Koltukta Kath televizyon seyrediyordu. Şimdi ona her hangi bir şey söylesem bile korku dolu olduğumu anlar. O yüzden koşarak evden çıktım. Arkamdan adımı seslendiğini duysam da duymamış gibi davrandım.
Taksiyle okula vardım. Sınıfa çıktım ve kapıyı tıklattım.
Ses gelmiyordu. Yine de kapıyı açtım.
"Geç kaldığım-"kimse yoktu. Cümlemi bitirmeden sustum.
Geriye döndüm ve hayal kırıklığıyla ilerledim. Ben erken mi geldim acaba?
"Hey, Hale!"adımı duyunca arkama dönüp durdum.
Bayan Curby'di. Oyunculuk eğitmenim. Nasıl öğrendiğimi düşünüyorsunuz değil mi? Dün Ron söyledi. Artık adını biliyorum, Sheila Curby.
"Evet efendim."diyerek yüzüne baktım.
"Neden buradasın, bugün ders yok."nereden bileyim ders olmadığını? Keriz miyim ben ders yokken geleyim?
"Bilmiyordum. Peki neden ders yok?"
"Sizin için bir tatil olsun istedim. Zaten konularda ilerideyiz. Bunu dün söylemiştim. Sen derste değil miydin?"dün dersteydim ama birileri beni sırtına alıp götürdüğü için söylediğinizi duyamadım!
"Eee, efendim ben-"sözümü kesti.
"Aa, doğru! Seni alıp götürmüştü değil mi?"gülmeye başladı. Komik mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Right Where You Are (Matthew Espinosa)
Fanfic"Kim olduğun umurumda bile değil egoist odun. Ayrıca bana Heyl demekten vazgeç." "Egoist odun mu? Ahahaha en azından domuz beyinli değilim." Hale; namıdiğer 'domuz beyinli'. Hiç kimseyi takmayan, amacı sadece eğlenmek olan bu kızı aşka inandırabilec...
