6. Bölüm

69 7 0
                                    

Bazı anları kötü yada iyi olsun tekrar yaşamak ister insan. Kimisi yaşadığı iyi anıları farklı şekillerde defalarca yaşar, buna şansı vardır. Ama kimisi de bir zamanlar yaşadığı o güzel anları bir daha hiç yaşayamaz. Çoğu insan böyledir. Asla eskisi gibi mutlu olma imkanı olmaz.

Annesiyle, babasıyla, kardeşiyle, sevgilisiyle, hayat arkadaşıyla geçirdiği o güzel anları tekrar yaşayamamasına sebep olan birçok olay vardır ama bu olayların hepsi bir noktada birleşir. Ayrılık.

Sizce hangi acı daha kötü? Fiziksel mi duygusal mı? Acı şekli, türü ne olursa olsun acıdır. Ölümcül bir hastalığa yakalanırsın fiziksel olarak canın yanar ama aynı zamanda psikolojini etkiler. Duygusal bir acı yaşarsın bu senin canını çok yakar kendine fiziksel bir acı yaşatırsın.

Etrafında bulunan insanların etkisi çok büyüktür. İnsanda özenmek diye bir hastalık yaygın. Bu benim açımdan bir hastalık. Birinin yazı şeklini taklit edersin bu ve bunun gibi basit şeyler giderek çoğalır ve çözülemez bir hastalık haline gelir. Sigara, alkol, uyuşturucu gibi bağımlılık yapan bu maddeler de, çoğunlukla özenmekten gelir ve yavaş yavaş insan sahip olduğu en mükemmel şeyini; kişiliğini, karakterini yok eder.

Yine her zaman olduğu gibi tek başımayım. Bana destek olan yardımcı olan kimse kalmadı. Hayatımaki en değerli kişiyi kaybettim. Yani ben öyle düşünüyorum çünkü beni sevmediğini öğrendim. Uzun ve çok sevdiğin yere varacağını bildiğin bir yolculuğa çıktığında, herşey yolundayken bir anda seni oraya ulaştıracak yol gösterecek kişinin ölmesi gibi birşey bu. Umudunu kaybedersin gidecek hiçbir yerin olmaz. Kendini yalnız ve çaresiz hissedersin. Bende bana yol gösteren kişiyi kaybetmiştim. O akşam bunu öğrendiğim zaman içim paramparça olmuştu. Onu unutmaktan başka çarem yoktu ama unutmak istemiyordum. Beni yine sevmesini istiyodum. Ama bu asla olmazdı. Ben zaten gururumu kaybettim onu severken daha fazla mehvedemezdim kendimi. Kaybedecek hiçbirşeyim kalmadı bu gurur kırıntılarından başka.

Saat 21:24 birgün daha bitti nerdeyse. Uykuya dalacakken telefonumun mutfakta olduğu ve şifrenin ne olduğunu babamın bildiğini hatırladım. Yattığım yerden fırladım ve mutfağa koşturdum. Neyseki herkez balkondaydı ve telefonum da bıraktığım yerdeydi. Nefesimi dışarı üflerken telefonu elime aldım. Birisi arıyodu. Kuşun Annesi derken? Hangi kuş bu? Allah aşkına Ece kaç kişiye kuş diyorsun? Yok ya olmaz neden Alperen beni arasınki? Bu sorulara cevap vermeye çalışırken ekran karardı.
Alperenden haber almayalı çok uzun zaman olmuştu. En son beni sevmediğini öğrenmiştim. Dünyam kararmıştı o günden bu güne en fazla 1 hafta geçmiştir. Şu an kalbim ağızımda atıyordu. Ya ben yanılıyosam? Ya o beni hâlâ seviyorsa? Bunu öğrenmek istiyordum hâlâ onun beni sevmesini umuyordum. Bu gün benim için ufak da olsa bir umut doğmuştu.



SON UMUDUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin