Onun gücüne rağmen kapıyı kapatmayı başarabilmiştim. Kapıyı kaptmamdan sonra tahmin ettiğim gibi kapıyı deli gibi yumruklamaya başladı. Çok korkmuştum. Kim bilir bana ne yapacak.
-Aç kapıyıı aç dedim sana çabuk. Beni zor kullanmak zorunda bırakma
-Lü lütfen git Mert
-Sana kapıyı AÇ dedim.
Mert'in bu cümlesinden şok olmuş gibiydim hep aynı şeyi söylemesine rağmen bu son cümleyi öyle bir söylemişti ki sanki açmasam evi yakacaktı. Tabi ki dünyanın en korkak insani ben onun cümleyi bitirmesinden hemen sonra kapıyı AÇTIM Mert hemen içeri girdi kapıyı sert bir şekilde anında kapattı. Ben kapının arkasında duruyodum korkumdan. Kapıyı kapattıktan sonra beni çekti ve klasik hareketini yaptı. Sırtımı kapıya yapıştırdı. Bu çocuğun bunun ne kadar acıttığından haberi olmalı.
-Her şeyi gördün mü?
-Ne demek istediğini anlayamıyorum.(Bal gibide anlıyorum)
-Bana yalan söyleme yoksa çok fena olur.
Bu duruma dayanamayan ben hemen başladım.
-Şey evet ben gördüm.
Bunu dedikten sonra sağ tarafa kaçmaya çalışırken Mert sol eliyle yolumu kapattı.
-O kadar kolay değil küçük hanım gördüklerini unutacaksın.
Yoksa benim gördüklerimi anlatmamdan mı korkuyordu. Neden ama dışardan o kadar mı "Pislik" gözüküyorum.
-Ne demek istiyosun kime ne anlatabilirim ki
Bunları söledikten sonra aklıma Merve'nin sevgilisi geldi. Okulu her gözetlediğimde onları beraber görürdüm. Yakışıklı ama biraz kibirli bir çocuk sanırım. Ben bunları düşünürken ağzım birden harekete geçti.
-Merve'nin Merve'nin sevgilisi. Bunu nasıl yaparsın onun sevgilisi var !!
Mer afallamış gibiydi ama bana söylediği tek şey
-Eğer bir kişiye tek bir şey söylersen herkese beni zorla öptüğünü anlatır sana cehennem hayatı yaşatırım.
-Ne seni zorla öpmek mi? Mert kaç gün geçti ve hala anlamadın mı seni zorla ve bilerek öpmedim.
Mert inanmakla inanmamak arasında bir yerdeydi. Ama sanırım şuanki durumu onun inanmasınıda zorlaştırdı.Bir kaç saniye sonra kapı çaldı.Bunun kim olduğunu tahmin edebiliyordum.
Mert -Sus ses çılarma. dedi.
Bense ne olduğunu anlamadım .
Zil sesleri durmuştu Merve gitmiş olmalıydı.Merve'nin gitmesinin ardından Mert hiçbir şey söylemeden gitti ama kapıdaki bakışı sanırım her şeye cevaptı. Beni öldürecekmiş gibi baktı.
Ertesi gün evin ihtiyaçları çok artmıştı nerdeyse 1 hafta olmuştu ve allah kahretsin dışarı çıkmam gerekiyordu. Kıyafetlerimi hemen giyip dışarı çıkmıştım çünkü ne kadar erken çıkarsam o kadar erken gelirim.
Yürümeye başladım. Off ileride Merveler sevgiliside orda ama ama noluyo niye kavga ediyolar. Merve'nin sevgilisi Mert'e öldürecekmiş gibi bakıyo.Merve ise aralarında sanki onları ayıran tek şey görevini görüyo gibiydi. Ama noluyo Merve benim olduğum tarafa baktı beni gördü ve gülümseyerek bana doğru koşmaya başladı. Ama garip olan koşması bile değilken gülümsemesiydi. Sanki bu gülümse içtendi.Bana vardı. Kolumu kavradı ve beni kurtlae sofrasına doğru sürüklemeye başladı benimse tek yapabildiğim elini kolumdan çekmeye çalışmaktı. Bir an Merve bana dönüp gülümse dedi. Bunun ardından beni Mert'in sağ kolunun altına yerleştirdi. Ve söze girdi.
-Aşkımm bak gördün mü bizim Mert ile öpüşmemiz imkansız. Bu kız dünyanın en kıskaç ve kurnaz sevgilisidir. O Mert'in bòyle bir şey yapmasına asla izin vermez kendisine sor istersen dedi ve gizlice kolumu cimcikledi. Bu canımı gerçekten çok yakmıştı ama belli etmemeye çalışıyordum. Merve'nin sevgilisi bana döndü ve
-Söyledikleri doğru mu ? dedi.
Bense hiçbir şey anlamadığımı belli eden bir bakışla Mert'e döndüm. O da bana
-Sevgilim konuşsana dedi.
Bu cümleyle tamameb şoka girmiştim. Ve Mert bunu söylerken öyle gerçekçiydi ki başka bir durumda olsak buna hemen inanırdım. Bense Merve'nin sevgilisine döndüm ve çok belirsiz bir ifadeyle
-Evet dedim.
Merve'nin sevgilisi bana inanmış gibiydi. Merve ise bu durumu fırsat bilip durumu hafifletti.
-Gördün mü aşkım ben sana demiştim bana güvenmediğin için bana bir hediye borçlusun dedi.
Sevgilisiyse gülerek hadi biz çifte kumruları yalnız bırakalım dedi.Tam giderlerken Merve bana gizlice bakıp
-Bunun hesabını vericeksin dedi.
Bense hiçbir şey anlamadım ve Mert'e döndüm.Mert'in bana ilk tepkisi sen mi yaptın oldu bana
-Sen mi òpüştüğümüzü söyledin dedi. Bense çok aceleci bir tavırla
-Mert lütfen bunuda benim üstüme yıkma gerçekten hiçbir séy yapmıyorum ama her şey benim üstüme kalıyo dedim. Mert benim söylemediğime inanmış gibiydi. Gözlerinde ki bana inanmışlık hissi veren şey beni mutlu etti ardındansa büyük bir heyecana kapıldım ve Mert'le sevgili rolüne girdiğimiz aklıma geldi ne nasıl yani biz artık sahte sevgililermiydik. Hemen kafamı kaldırdım sanırım Mert ne sorucağımı anlamış olucakki hemen ben bir şey sormadan konuşmaya başladı.
-Sanırım sevgili durumunu sorucaksın değil mi?
Ben hızlı bir şekilde kafamî aşağı ve yukarı salladım. O bana
-Anladım.Sana her şeyi anlatıcam ama önce bi yere gidelim mal gibi ayakta kaldık burda dedi ve yürümeye başladı
Açıkça söylemek gerekirse bu sert tavrı ona daha da aşık olmamı sağladı. Hemen diğer sokaktaki Damla Cafe ye gittik. Ben burayı görünce çok şaşırmıştım çok güzel bir yerdi ve daha önce çok yakın olmasına rağmen hiç gelmemiştim. Mert masaya oturduktan sonra bana hadi otursana dedi. Bende hemen onun sözünü dinleyip oturdum.Bana
-Neyin var neden buraya hiç gelmemiş gibi heyecanlısın dedi.
Bense biraz utangaç biraz sıkkın bi tavırla kafamı yavaşça aşağı eğdim. Oysa bana şaşırmış bir tavırla. Sen oturduğun yerin yan sokağında olan çok ünlü kafeye hi gelmedin mi? dedi.
Bense salak gibi kafamı daha da aşağı indirdim. Oysa bu sefer dah üzgün bir tavırla
-Neyse olabilir tabi biz konumuza geçelim. Eğer kafanı kaldırırsan başlayabilirim dedi. Bense hafif bir gülümsemeyle başımı kaldırdım. Ve duyacaklarım çok şaşırtıcıydı anlatmaya başladı.
-Burak bir yerde Merve ile öpüştüğümü ögrenmiş.
-Ne sizde tabi hemen benim yaptığımı düşündünüz değil mi?
-Evet ama önemli olan şuan ben sana şuanda inanıyorum.
-Peki seni bilerek öpmediğimede inanıyo musun?
-Konumuza dönelim
Derken ben lafını kestim ve o buna çok şaşırdı benim kendimden beklemediğim gibi o da bunu benden beklemiyordu.
-Hayır önce hallolmamış kendi konumuzu halledelim.
-Şuan konuşucağımız şeyin ne kadar önemli olduğunu farkında mısın?
-Şuan hiçbir şey senin beni yalancı gibi görmenden önemli değil. Dedim
Bu onu şaşırtmış ve garip bir şekilde heyecanlandırmış gibiydi. Mert i ilk defa böyle değişik duygular içerisindeyken görmüştüm. Bu hisleri yaşarken bana baktı ve
-Sen Rapu inanılmaz bir kızsın.
Dedi çok şaşırmıştım o anki şaşkınlıķla ona
-Yani bana inandın mı? Dedim
-Evet inandım.
-Şimdi asıl meseleye gelelim sevgilisi arkadaşın olan bir kızı nasıl öpersin hemde o kızı hiç sevmezken.
-Vaybe Rapu bugün iyi günündesin.
Bu cümle beni heyecanlandırdı.
-Olabilir bir cevap vermiycem misin?
Güldü ve kafasını hafifçe sağa çevirdi. Şoka girmiş gibiydi hemen bana döndü ve hazır mısın dedi. Ben ne olduğunu anlamadım neye bile diyememeden lafın ortasında kollarımı çekti ve dudaklarını dudaklarıma yapıştııırdı.
ALLAHIM BUGÜN GERÇEKTEN İYİ GÜNÜMDÜ.
