RAPUNZEL

474 32 11
                                    

Sisli bir sabahtı.Okul gözūmün önūnde karşı   binadaydı.Her sabah gözetlediğim kızlar, herzamanki gibi mini etekleriyle ezik kızları bir kenarda sıkıştırmışlardı.Benim yapabildiğim tek şey ise evimden onları gözetlemekti.Beni merak ettiniz mi ? Ben rapunzelim,bu zamanın rapunzeli aşkı hiç bulamadığı,her şeyden çok insanlardan korkan ben, ben hergün gözetlediğim ama yardım edemediğim o kızlardan biri olmamak için kulesine,2.kattaki apartman dairesine taşınan 18 yaşındaki kimsesiz hayalperest bir kızım ben...

İşte benim kahramanım geldi Mert kurtar hadi onları! Mert,

-Hala akıllanmadınız mı? Bu sizi kaçıncı uyarışım ha ? diyerek ezik kızı kolundan çekti ve

-Hadi git ben onları hallederim,dedi. Ve kızlara - Eğer erkek arkadaşlarınıza bir şey olsun istemesseniz defolun hemen burdan özellikle sen Merve yūzūnū gördūğūmde bile miğdem bulanıyor.Merve intikam isteyen gözleriyle kaçtı.Mert benim lise arkadaşımdı çok serseri bir tipti ama ben ona aşıktım şimdi üniversitedeki grubuyla popi biri,yakışıklı yūzū, uzun bacakları,kumral hafif kıvırcık saçlarıyla okulun kralıydı sanki.AŞKIM BENİM. Her pazartesi olduğu gibi yine lazım olan şeyleri almak için dışarı çıkmıştım.Zaten onun dışında da çıkmam.Markete girerken Mert'i gördūm ve duvar kenarına saklandım.Tam gittiğini gördūğümde arkamı dönüp koşa koşa giderken  o mini eteklilerle karşılaştım.Merve

-Ooo eski lise arkadaşımızda burdaymış hadi biraz eğlenelim,dediği an bir şey olacağını anlayıp arkaya doğru koşmaya başladım ve bir şeye çarptım.Korkuyla

-Gerçekten çok özūr dilerim,dedim tam giderken kolumdan çekti ve sūrūkledi ardından

- Yeni kurban sen misin ?,dedi bense şaşkın ve kızgın bir ifadeyle

- Be-ben bilmiyorum,dedim gitmeye çalışırken beni tuttu ve

-Endişelenme sana bir şey yapamazlar,dedi.Ardından Merve geldi ve

-Ne zamandan beri işimize burnunu sokuyorsun Mert?,dedi ve beni tutmaya çalışırken Mert

-Senmi bırakırsın,benmi bıraktırayım,dedi ve beni çekti.Ben kurtla tilkinin arasında kalan koyun gibi elden ele geziyordum.Mert

-Kaç defa uyarmam gerek seni,asıl ezik sensin biraz beynin bassın Merve ,dedi ve elimden tutarak beni ordan uzaklaştırdı.Caddenin sonuna geldiğimizde bana

-Artık gidebilirsin EZİK,dedi ve yūrūmeye başladı.Kendimi çok zorlayarak peşinden yūrüdūm ve beni fark etti.Sağdaki sokağa saptı,peşinden gidip tam sokağı dönerken beni kolumdan çekip sırtımı duvara sert bir şekilde çarptı ve beni sıkıştırdı.Havalı ve bir o kadar da umursamaz bir sesle bana

-Kızlara vurmaktan çekinmeyen biriyimdir.Beni takip etmek istemezsin hemde daha kendini , Merve'den koruyamazken,dedi ve yürümeye başladı.Arkasından titrek bir sesle

-Sen-Seni-Seni tanıyorum,dedim.Birden arkasını döndü ve

-Benimi nasıl,seni okulda hiç görmedim.

-Li-Lise arkadaşımdın.Yani aynı lisedeydik,dedim.Oysa

-Neden kekemeliyosun?

-İnsanlarla konuşmaya alışkın değilim tabi marketteki kasiyer dışında .

-Senin ismin ne?

-Ben Rapunzel

-Ne?

-Ben yetim ve öksūzūm liseyi ve ilkokulu devlet sayesinde okudum.Bana komşularım ve eski arkadaşlarım evden hiç çıkmadığım için ''Rapunzel'' derler.Şaşkın bir tavırla bana

-İyi o zaman Rapunzel sen kulene dön,dedi.

Benimle iletişime geçmesi beni çok mutlu etti.Tabi her gün bana aşık olduğunu belirten kasiyer çoçuk dışında...

Kasiyer çoçuk cidden çok kibar ve iyi niyetli biri ama daha ismini bile bilmiyordum.En kısa zamanda,ne diyorum ben bir dahaki pazartesi Mert'le bir kere daha karşılaşma umuduyla evime girdim.Ama hala bir şeyi anlayamamıştım bana ezik demişti ama neden,ezik gibi mi duruyodum.Hiçbir şey anlamamıştım.Bunları dūşûnmeyi bıraktıktan bir kaç dakika sonra kapı çaldı.Çok korktum,dūnyada en çok korktuğum şey insanların yanındayken saçma sapan konuşup,pot kırmaktı.Kapı hala çalıyordu.Ne yapacağımı bilmeden yere oturdum.Kapı ısrarla çalmaya devam ediyordu.Zil sesini duymaktan bıktığım için bir anlık bir cesaretle açtım kapıyı ve açtığım an tekrar kapattım,çūnkū kapıdaki kişi elinde faturalarla mızmızlanan Mert'ti.O an şok oldum ve ani bir reflex gibi kapıyı suratına çarptım.Kapının deliğinden baktığımda ne kadar kızgın bir surat ifadesi takındığını görebiliyordum.Ve zil yeniden çalmaya başladı,sanki o her zile bastığında kalbim daha hızlı atmaya başlıyordu.Sonunda açtım.Tam 10 saniye sadece birbirimize baktık.Sonra ben lafa girdim,hala nasıl yaptığıma şaşıyorum.

-Şey acaba neden ... sözūmü şaşkın bir ifadeyle bölerek,

-Ben 2 daire yana taşındım. Ama sen burdamı oturuyorsun ? Neyse Rapunzel falan mısın sen? Nasıl bu kadar fazla faturan birikmiş olabilir ? Hiç dışarıya çıkmazmısın ?  Ama saçma bir kaç saat önce seni gōrmūştūm. 'İlk olarak evet burda oturuyorum.Ayrıca Rapunzel olduğumu da söylemiştim.Faturalarım otomatik ödemede bu yüzden faturaları almayı çoğu zaman unutuyorum.Ayrıca yine evet dışarı fazla çıkmam.'' Aklımdan bunları söylemek geçerken ben sadece,

-Evet,burda oturuyorum.Faturalarımıda bir daha bana getirmene gerek yok.Yinede teşekkür ederim,diye karsılıp verip kapımı kapatırken ayağını kapının arasına koydu ve

-Ben daha konuşmamı bitirmedim.Benle aynı yaştasın ve karşında bir ūniversite var ama sen okula gitmiyormusun ?,dedi bense

-Evet , diye fazla kısa bir cevap verdim.

-Ama neden ?,dedi.

-Bu çok uzun bir hikaye daha fazla konuşmasak olur mu ?,diyerek aceleci bir tavırla kapıyı kapattım.Kapıyı kapattığım an gözlerim hemen kapının deliğine gitti.Ama o çoktan gitmişti.Aslında bu iyi bir şeydi.Çünkü bir daha kapımı çalsa açabileceğimden emin değildim. O an hem çok üzgündüm,hem çok mutlu. Üzgündüm çünkü artık onunla konuşmak belkide artık dış dünyaya çıkmak zorundaydım.Ama buna hazır olduğumdan emin değildim.Mutluydum çünkü düşünsenize artık 2 yan dairemde lise birden beri herkesten daha havalı olduğunu düşündüğüm,aşık olduğum çocuk,Mert vardı.Kafamda bu düşünceler dönerken birden aklıma geldi.Aaa evet doğru bugün kasiyer çocukla randevum vardı.Haklısınız kapısı çaldığında ürken bu kız tatlı , kibar ,nazik kasiyer çocuğa hayır diyememişti.Randevu saati çok yaklaşmıştı.Hemen hazırlanmaya başlamam gerekiyordu.Hemen üzerime pembe fileli eteğimi geçiriverdim. Onun üzerineyse beyaz üzerinde siyah kocaman bir kedi olan kazağımı giydim. Siyah babetlerimi de giydikten sonra kalın şişme montumu aldım ve evden çıktım.Market yolunun yarısına geldiğimde fark ettim ki eski model gereksiz ama taşıması hoşuma giden cep telefonumu evde unutmuşum.Hemen geriye doğru yürümeye başladım. Üniversitenin önüne geldiğimde tam evimin dış kapısının önünde biri beni arkamdan itti ve düştüm. Dizim birden kanamaya başladı.Ne olduğunu anlamadan arkamı döndüğümde ise arkamda o vardı...

RAPUNZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin