"Hey, Niall!" Miranda karşıdan bana doğru yürüyordu. Gülümsedim ve el salladım. "Şey ben... bir şey sorucaktım." onu yarım yamalak dinliyordum, gözlerim hala Liam'ı arıyordu. Nerde kaldı bu? "Biliyorsun.. baloya kızlar erkekleri davet ediyor?" ona baktım. Cevabımı bekliyordu, "Aov.. şey b-ben.. başkasıyla gidiyorum. Üzgünüm" dedim ve gülümsemeye çalıştım.
"Ah anladım... Her neyse sonra görüşürüz." dedi ve gitti. Kimseyle gitmiyordum.Tam o sırada koridorun sonunda Liam'ı gördüm. Sonunda! Evet, bugün bunu yapıcaktım diğerleri gerçekten umurumda değildi.. Beni görmesi için el salladım. Beni görünce gülümsedi ve butarafa doğru gelmeye başladı.
"Günaydın." diye mırıldandı. Güldüm "Saat neredeyse on ikiye geliyor Daddy" . Başını salladı ve güldü. "H-her neyse. B-ben sana bir şey sorucaktım." dedim. "Evet?"
"Şu balo meselesi... biriyle gidiyor musun?" diye sordum. Cevabını beklerken kalbim delice çarpmaya başladı. "Şey hayır" güldü "sen?" Rahatlamıştım. Bende güldüm "Ihm b-biz birlikte gidelim mi?" diye sordum. Evet başardım! "Ne?" dedi ve bana şaşkın bir şekilde baktı.
"Yani şey, b-ben ikimizde birileriyle gitmiyoruz.. takılalım diyicektim? Ücretsiz yemek falan.." Aptal aptal aptal! "Haha, şey olur. Her neyse ders başlayacak hadi gidelim." Dolabımdan kitapları aldıktan sonra sınıfa gittik. Miranda dik dik bana bakıyordu. Ihy...
Ders bitince birlikte kafeteryaya gittik. Erişteye benzer yosumsu şeyden aldıktan sonra masalardan birine oturduk. Josh'ta bizimle yerdi? Onu göremedim. "Şey Josh nerde?" dedim. Liam tıkınmayı bıraktıktan sonra bana döndü. "Çok pis dayak yemiş bugün korkudan okula gelemedi." dedi ve tıkınmaya devam etti.
"Ne, neden ki?" Şaşkın bir şekilde bana baktı. "Haberin yok mu?" dedi. "N-neyden?" okulda olan olayları genellikle en son ben duyardım. "Yeni sevgilisinden?" dedi.
"İyide neden sevgilisi var diye dayak yedi?" dedim. "Çünkü sevgilisi erkek.." dedi. Ah tabi ya. Aptal homofobik topluluğu... Belkide korktuğum şey buydu. İnsanların aptal tepkileri? "Yemeyecek misin?" dedi ve tabağımı işaret etti. Tepsiyi ittim ve yüzümü buruşturdum. "Sanmıyorum.." dedim.
"Bak işte bu garipti! Yemek yemedin!" dedi ve güldü. Bende güldüm.
Okul çıkışı eve gittim. "Niall?" annem mutfaktan sesleniyordu. "Hayır anne ön kapının anahtarına sahip hırsız.." diye mırıldandım. Odama çıkıp çantamı bir yere fırlattım. Pekala... Bu akşam.. Bunu yapmalıydım. Kesinlikle!
Akşam Liam'la okula gittik. Spor salonu süslemelerle güzelleştirilmeye çalışılmıştı. Pek başarılı olduklarını söyliyemem. Liam "Bak!" dedi ve Josh'ı işaret etti. Kolumdan çekiştiriyordu ki durdum. "Liam.. sana bir şey söylemem gerek.." aramızda neredeyse hiç mesafe yoktu, nefesini tenimde hissedebiliyordum. Hiç düşünmeden dudaklarına yapıştım.