Güzel gidiyor(?)

426 17 5
                                    

"N-ne?" yatağa yanıma oturdu. "Bende seni seviyorum Nialler.." Bir süre ikimizde konuşmadık. Karmaşık geliyordu, yani tüm bu olanlar. Ona doğru döndüm ve onu tekrar öptüm. Bu sefer oda karşılık veriyordu. Beni mutlu ediyordu, onu seviyordum. Her şeyden çok... Kapının çalınmasıyla ayrılmamız bir oldu.

"N-ne var anne?" kahretsin. "Okula geç kalıyorsunuz Niall hadi!" Liam güldü. Dün akşam sandalyenin üstüne fırlattığım pantolonumu ve tişörtümü giydim. Birlikte okula gittik. Okula adımımı atar atmaz midem bulandı.

"L-liam bence bugün okulu ekmeliyiz.." gülümsedi. "Boşver onları Niall" dedi ve elimi tuttu.

Herkes bize bakıyordu, Liam oldukça sakin davranıyordu. Bense her an kusabilirdim! Sanırım buna alışacaktım... yani garip bir şey yoktu. Biz birbirimizi seviyorduk. Tüm olan bu sadece aşk... 

Kimya dersinde sınav sonuçları açıklanıyordu, ne kadar harika değil mi? "Bay Horan?" aptal kimya öğretmenimiz Bayan Kim üzerinde kırmızı kalemle D- yazılı kağıda önüme bıraktı. Harika... Annem bu sefer gerçekten beni öldürecekti. Önümde oturan Liam'ı kalemle dürttüm. "Ne aldın?"

"B+ ?" dedi ve güldü. "Sen? F? Yada F- ? " iç çektim. "Haha.." duraksadım "o kadar da kötü değil D-..." bu sefer gerçekten sesli güldü. "Bir şey mi var bay Payne?" Bayan Kim'in cırtlak sesinden sonra bende güldüm.

Yemekhaneye girince herkes -ki yemekhaneci bile bakmıştı- bize baktı. Bir kaç saniye sonra herkes işine geri döndü. Amy ve aptal sevgilisi bizim masaya geldiler. "Biliyor musunuz? Siz ibneler neden böylesiniz? Çünkü beyniniz o kadar küçükki bu işleri bile yanlış yapıyosunuz..." Liam iç çekti.

"James... eğer aynı cinslerle ilişki olmuyorsa siz ikinizde hayvansınız? Ve sizinde birlikte olmamanız gerekir..?" Josh ile birlikte güldük. James bize döndü. "Ah güzel... siz ibneleri eğlendir-" Liam ayağa kalktı ve James'in boğazına yapıştı. Bende ani bir refleks ile ayağa kalktım.

"Liam.. yapma değmez." onu bırakınca James elini boğazına götürdü, daha sonra sevgili sürtüğü ile oradan uzaklaştılar. Liam kendi kendine bir kaç küfür mırıldanıyordu. Ona doğru döndüm ve onu öptüm. "Takma onları" dedim ve gülümsedim.

Okul çıkışı birlikte soyunma odasına gittik. Aslında sonsuza kadar böyle kalsa yani üstsüz... ah Niall kes sesini! Liam takımdaydı, bende öyle gerçi ama kendime göre değil. Tüm bir sezonu yedek kulübesinde geçiren biri ne kadar takımda olabilir? En kötüsü de James'in aptal bakışlarının sürekli üzerimizde olmasıydı. Bakışlar öldürebilseydi... Koç bana doğru seslendi;

"Horan! Dweght'in yerine giriyorsun!" ne? Güzel.. yani bugün bir nisan değildi? Ayağa kalktım. Antrenman neredeyse bitmek üzereydi ve ben daha antrenmanda bile yeteneği olmayan bir salaktım! "Niall!" Liam'ın bana verdiği pasla bir gol attım. Yehu! Yani antrenman bile olsa... hayatımdaki ilk golümdü okuldaki... Liam yanıma doğru koştu fakat bende ona doğru dönünce yere düştük. Üstümde duruyordu, bacaklarımız birbirine dolanmıştı, yavaşça ve masumca beni öptü...

Love Is LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin