5"EVİMİZİN ZIRIĞI"

31 1 1
                                    


Multi;Derin Dağhan


Gecenin yorgunluğu ve stresiyle uykuya dalmışım.Zaten bugün cumartesiydi ve ne okul vardı ne de iş. Gerçi iştenden çıkmayı düsünüyorum. Bizim zırık bizimle kalacak gibi. Odamın banyosundan gelen sesle huzursuzca yerimde kıpırdamaya başladım. Yataktan ayaklarımı sallandırıp bi süre tarlasını kaybetmiş köylü bakışlarıyla halıyı izledim. Sonunda yavaş adımlarla banyoya doğru ilerlerken içerdekin Doruk olabileceğini düşünüp isyan ediyordum ki banyonun kapısı bir anda açılıp karşımda Deniz'i görünce kabus sanıp kendime bir iki tokat geçirip gozlerimi ovuşturup tekrardan baktım karşımdaki altındaki sadece havluyla duran gerizekalıya.

"Deniiiiiiiiiiizzzz"

"Cırlamasana kızım alt tarafı banyonu kullandım" iyi bir halt yapmış gibi savunuyodu bile zırıkların efendisi.

"Ya başka banyo dururken neden benim banyom anlatsana biraz" sesim sonlara doğru sinirli çıkınca kaşlarını alayla kaldırıp gözlerini kısıp "hırçın bücürük" diyip odadan çıkınca gözlerimi olduğum yerde kıpıştırıp arkasında mal gibi kalakaldım.

--------

"Deriiiiiiin"

"Annneeeee" sesim bıkkınlıkla çıkmıştı. Yine Allah bilir ne isteyecekti.

"Markete Derin hadiiii" ya anlamadığım tek şey daha dün Doruk evin erkeğiyim diye artislenirken şimdi niye götünü devirip kendine faceden kız bulmaya çalışıyodu anlamıyorum cidden. İç sesim "boşver kızım kim giderse gitsin sende yat Doruk gibi" derken aklıma gelen mütiş fikirle odadan ayaklarımı popoma vura vura çıktım. Annemin yanına sırıtarak girdim.

"Anne evimizin zırığı gitsin bakkala niye ben gidiyorum"

"Derin ayıp senden kaç yaş büyük zırık mırık ne öyle laflar öyle terbiyeli ol"

"Anne o evimizin zırığı değil mi yoksaa" dudağımı büzerek ağlamaklı sesle konustum. Annem kısa süreli bana 'gerizekalı' bakışı attıktan sonra önüne dönüp yemeğine devam etti.

--------

"Evimiziin zırığıııııııı" ı kısmını olabildiğince çıkarmaya çalıştım ama domuz sesine benzeyince kesip Deniz'in yanına yürümeye başladım. Bu salak yine napıyodu acaba.

"Bücürük?" Sırıtıp devam etti "ne işin var burda" burda kısmını benim gibi uzatarak çıkardı. Oldukça başarılıydı aferim. En azından domuz sesine benzemiyodu.

"Hani burası benim evim ya yinede sen bilirsin tabii"

"Odamda ne geziyosun bücür?" Sesi yine alayla çıkmıstı. Beni zaten ciddiye almazdı hiç. Süzme salak. Bu hareketleri beni gıcık ediyo.

"Koş bakkala git 2 ekmek al gel koççum hadi"

"Hı??"

"Anlamayacak bir şey yok bence. Evimizin zırığı değil misin hadi koçum"

"1.si benim sabrımı zorlama 2.si bana zırık demeyi kes.3.sü avucumu görüyosun zorlaştırma gel yala ve odanın kapısınıda görüyosun. Hani senin evin ya"

"Evimizin zırığı,salakların baştacı" diyip dilimi uzatıp arkamdan kumanda yemeden kapıyı kapatıp kıkırdadım. Bu duyacağı cinstendi. Bu salağı sevmiyodum ama uğraşmak çok zevkliydi. Sinirlenince çatılan kaşları ve gergin yüz hatlarıyla çok yakuşuklu olabiliyo bu süzme.

------

Uğraşlarım sonunda Deniz'i bakkala yollamayı başarabilmiştim ki bunun verdiği gururla tam yemek masasına oturcağım sırada kendimi bir kuş gibi hissettim fakat 1 saniye sonra kendimi yerden bulunca gülüşlerin olduğu tarafa çevirdim gözlerimi. Bu zırık harbi maldı. Benimle alıp veremediği neydi Allah aşkına. Tamam sınırlarımı zorlayıp markete gitmesi için kafasına bal dökmüş olabilirim yada annemin ojeleriyle çaktırmadan tırnaklarınıda boyamış olabilirim ama bence bunlar sandalyemi çekip beni yere yapıştırak kadar önemli değil. Galiba. Sanırım. Olabilir. Kesinlikle önemli. Yerimde kıkırdayıp hiç bir şey olmamış gibi kalkıp masamızın baş köşesine oturup günün anlam ve önemini anlatan bi konuşma yapmayı düşündüm. Ta ki ben daha türkçeyi daha doğru düzgün konuşmadığım için bu karardan vazgeçip sandalyemi çekip gurur köşeme oturdum. Ellerimi masanın üzerinde birleştirip tekrardan kıkırdamaya başladım. Herkes sanki ben hiç yere düşmemişim hiç bu halime gülmemişim gibi normal bi şekilde yemeğini yiyodu. Allah aşkına bu Deniz hayvan gibi yemesine rağmen paklava ve kastan başka şiş hiç bi yeri olmaz mı yoktu abisi. Herneyse onu kesmeyi bırakıp bende yemeğime döndüm ki dönmez olaydım. Garnitür yemek miydi be abi. Anne nolur şaka yapıyorum de çünkü hayvan gibi açım. Gozlerimi kıpıştırıp tekrardan baktım.Ahıağğâhh Garnütüürrr

"Anne bu yemeği sevmediğimi bilmene rağmen yapma çabalarından ne zaman kurtulcaz" Dorukta sanki bunları söylememi beklermiş gibi gözünü kırpıp konuşmaya devam etti.

"Garnütürde yemek mi be anne. Adında bile hayır yok anne. "

"Anne eziyet çektirmeyi bırak ve bize bunun şaka olduğunu söyle veee masanın altından makarna çıkarmalısın annee"

"Bence güzel yemek garnütür"
Dorukla bakışlarımız şaşkınlıkla Zırıkların efendisine dönerken o sırıtıp hala yemeğini hayvan gibi yiyodu. Garnütür yediğine göre insan olamazdı dimi ??

"Ellerine sağlık Leyla sultan,hadi sizede afiyet olsun bücürükler" bücürükler derken üstüne basa basa söyleyince kafasına zıplayıp dövmek geldi içimden ama sonra kaslarına bakınca bu duyguyu tamamen içimden attım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 29, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

"Kİ SEN"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin