Medyada doktor Kenan 😊
-EZRA
Gözlerimi açmaya çalışıyordum ama sanki gözkapaklarımda 1 ton ağırlık var gibiydi. En son nerde olduğumu hatırklamaya çalıştım ama olmuyordu. Bir erkek sesi " abi uyanınca kızı napalım " " uyanınca düşünürüz Kerem ne zamandan beri yaptıklarımı bu kadar sorgular oldun " " estağfirullah abi ne sorgulaması ben çıkıyım abi İsmaili ne yaptıklarına bir bakayım " ardından bir gıcırtı sesi geldi. Herhalde konuşan adı Kerem olan çocuk çıkmıştı.
Konuştuklarını düşünmeye başladım. Kerem ismini daha önce duyduğumu hatırlamıyordum. En son nerdeydim. Evden çıkmıştım işe gittim keltoş patron sipariş götür dedi. Emre ve Serayı hatırlıyorum. Sipariş için dışarı çıktım. Peki sipariş nereyeydi? Bingo buldum Karlıca Holdingeydi sipariş. Oraya yürüdüm içeri girdim sarışın bronz tenli kadınları hatılıyorum. Sonra asansöre bindim. Sonra ne olmuştu acaba.
"Hadi uyan artık çocuk" yüzüme hafifçe vurulmasıyla göz kapaklarımı hafifça araladım görüş alanıma giren siyah gözlere baktım. Bir anda başıma müthiş bir ağrı girdi gözlerimi tekrar kapattım o anda aklıma hatırlayamadıklarım yavaşça akın etti. Odaya girip kahveleri dökmüştüm masada bir sürü silah vardı ve siyah gözler direk bana bakıyordu. Sonra kır saçlı adamın birşeyler söylemesiyle siyah gözler benden ayrılıp kır saçlı adama dikildi birşeyler daha konuşuldu siyah gözlü adam hiç acımadan kır saçlı adamın kafasına sıkmıştı.
Bir anda gözlerimi açtım direk bana bakan siyah korkutucu gözler camdan dışarı bakıyordu. Ayaklarımı yavaşça hareket ettirmeye çalışınca bileğime giren ani acıyla hafifçe inledim. Birden o korkunç siyah gözler bana çevrildi. Bende bu arada şansıma küfür ettim. Ama ben nerden bilebilirdim ki bileğimin incineğini.
"'İyi misin çocuk" ne diyeceğimi bilemedim karşımda birini gözünü kırpmadan öldürmüş bir katil vardı. Kimbilir bana neler yapardı. "ÇOCUK DEDİM SANA İYİ MİSİN" bağırarak söylediği şeyler başımı daha da ağrıtmıştı. Yüzümü buruşturdum. Kafamı ellerimin arasına alarak " başım çok ağrıyor " diye fısıldadım. Kafamı kaldırıp adama baktığımda siyah gözlerinin biran yumuşadığını gördüm ama gözlerimi kırpınca o sert ifadenin hala yerinde olduğunu gördüm.
" Doktoru çağırdım birazdan gelicek çocuk dayan biraz " söylediği sözlerle yüzümü buruşturdum. Ben doktordan dişçiden bilimum sağlıkçılardan çok korkardım. Yüzümü buruşturduğumu gören adam başımın daha çok ağrıdığını düşünmüş olacak ki telefonunu çıkararak " Doktor 5 dakika içinde burada olmazsan bir daha mesleğini yapacak elin olmayacak " " Bende öyle düşünmüştüm" telefonu kapattıktan sonra bana dönerek " çocuk doktor şimdi gelir dedi. Bunu söylediği gibi kafamı sallamaya çalıştım çalıştım diyorum çünkü aynı anda başıma giren ağrıyla ellerimle kafamı tuttum.
Adam anında yanıma geldi ellerini kafama koyarak " YETER ARTIK DUR DURDUĞUN YERDE" gene bağırmıştı. Kafamı kaldırğımda göz göze geldik. Başım o kadar ağrıyordu ki gözlerimden akan bir damla yaşa engel olamadım. Adam dibime girmiş bana bakıyordu. Göz yaşımı görünce biran şaşırdı sonra tam birşey diyecekken bir anda açılan kapıyla gözlerim kapıya çevrildi.
İçeri iki adam girdi. Biri siyah takım elbise giymiş diğeri spor giyinmişti. Takım elbiseli adam tanıdık gelmişti. Çünkü hergün kızıl saçlı dev gibi adamlarla karşılaşmıyordum. Evet evet şimdi hatırlamıştım bu kızıl saçlı adam siyah gözlünün arkasında duruyordu toplantı odasında. Kızıl saçlı adam " abi doktor geldi ama Hasan abinin işi varmış o yüzden oğlunu gönderdi " " Doktor musun sende" siyah gxölü adamın dediklerine gelen öteki adam " evet doktorum hastayı görebilir miyim " içeri giren adam kahverengi saçlı yeşil gözlü gayet hoş bir adamdı.
" Çabuk bak sanırım başından darbe aldı " doktor " tam olarak ne oldu " siyah gözlü adam ben daha ağzımı açmadan " bayıldı sanırım başını yere hızlı bir biçimde çarptı " doktor siyah gözlü adamın yerine oturdu " adınız nedir " bunları normal tonda söylemişti ama başım ağrıdığı için yüzümü buruşturdum. Doktor anlamış olacak ki tam konuşacakken siyah gözlü adam bağırarak " sanane isminden direk neyi olduğuna baksana doktor " ben ellerimle kulaklarımı kapattınca doktor " Yiğit bey sakin olun bağırmazsanız hasta için daha iyi olur " ben artık konuşmanın sonlanması için " Ezra " diye fısıldamıştım.
Doktor gülümseyerek " Merhaba Ezra hanım bende Kenan tanıştığımıza memnun oldum şimdi nerenizin ağrıdığını söyleyebilir misiniz " " Başım çok ağrıyor belim acıyor ve bileğim acıyor " Doktor gülümseyerek yaklaştı. O kadar kibar bir adamdı ki elimde olmadan bende gülümsedim. Sinifli bir nefes alışveriş sesi geldi. Kafamı cevirince siyah gözlü adamın ellerini yumruk yapmış bir biçimde bize baktığını gördüm.
Doktor " ezra hanım kafanızı çevirebilirmisiniz " kafamı çevirmeye çalışınca ani bir acı girdi inledim. Doktor saçlarımı çekerek enseme baktı. " ezra hanım ensenizde derin bir çizik var o yüzden kafanızı hareket ettirmemeniz gerekiyor " ben korkulu gözlerle doktora baktım çantasından iğne çıkarıyordu. Tedirgin olduğumu görünce " iğneden korkuyor musunuz?"
" evet korkuyorum başka bir yolu yok mu dikiş atmasanız " en sevimli gülümsememi doktora yolladım. Doktorda gülümseyerek tam konuşacakken siyah göxlü adam " yeter artık doktor hızlıca bitir işini ve git " kafamı siyah gözlü adama çevirdiğimde ellerini yumruk yaptığı gördüm. Bu adamın derdi neydi anlamıyorum ki. Doktor " ezra hanım dikiş atmazsam iz kalabilir ama bundan emin misiniz " " eminim eminim hızlıca söylediğim bu kelimeler doktoru gülümsetmişti.
" o zaman kafanızı biraz eğin " kafamı eğdim yaranın üzerinr dökülen sıvı canımı acıtınca elimde olmadan inledim " doktor şu işi düzgün yap " "ezra hanım üzgünüm ama birazcık acıyacak " " sorun değil doktor bry o kadar çok acımadı zaten" " o yüzden mi resmen ağladın " siyah gözlü adamdan çıkan bu sözler beni sinirlendirdi ve düşünmeden " ne ağlaması kim ağlamış ben hiç ağlamadım " doktor " ezra hanım pansuman bitti " kafamı yavaşça kaldırırken siyah gözlü adam homurdanıyordu.
Doktor gülümseyerek " ezra hanım şimdi belinize bakalım " odada olan 2 kişiyi göstererek " doktor bey diğerleri çıksa olmaz mı? " siyah gözlü adam istifini hiç bozmadan " burası benim odam çocuk burdan ancak istersem çıkarım ve şuan çıkmak istemiyorum Kerem sen çık " kerem diye seslendiği çocuk ikiletmeden odadan dışarı çıktı. " doktor bey bu adam bakarken belimi açmam bari arkasını dönsün " bu sözlerimle doktor anlayışla gülümsedi " yiğit bey hastamızı duydunuz lütfen biraz yardımcı olun " " doktor yap şu pansumanı zaten bir çocuğa bakmam " bu dedikleri beni sinirlendirdi. Sinirle oturduğum yerden dikleşerek lanet olsun gene belim acıdı ve ağzımdan küçük bir inilti kaçtı. " bakın beyefendi ben 19 yaşında bir bireyim bana sürekli çocuk demekten vazgeçin " çatık olan kaşları daha da çatılı bir biçimde " doktor arkamı dönüyorum şu pansumanı bir an önce yap daha bu çocukla konuşacaklarım var.
Adamın neyi ima ettiğini anlamıştım. Doktor pansumanı yaparken bende deli gibi bu durumdan nasıl kurtulabileceğimi düşünüyordum. Aklıma gelen tek şey hafızamı kaybetme numarası yapmaktı ama yaşımı ismimi hatırlıyordum. Bende ilk uyandığımda olduğu gibi sadece evden çıkışımdan sonrası hakkında numara yapmalıydım. Başka çarem yoktu dilime söz geçiremeden " beyefendi siz beni sokakta mı buldunuz ben en son evden çıktığımı hatırlıyorum " karşımdaki iki adamda bana şaşkınlıkla bakarken ben olacakları kestirmeye çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantı
ChickLitEZRA 19 yaşında güzel sanatlarda resim bölümünde öğrencidir. 19 yaşında olmasına rağmen küçücük hayatında büyük acılar yaşamış ama acılara inat neşeli biridir. Hayatında herzaman eşitlikten yana aşka inanmayan aşkın dizi film ve kitapların satılması...