BÖLÜM 7.

33 3 0
                                    

2 GÜN SONRA...

Sonunda hastaneden çıktım. Şu an kampa doğru gidiyorum. Eren yok 2 gündür. Telefonu

kapalı. Kimse ulaşamıyor. En son hastanedeyken başka numaradan mesaj attı şey demiş

'2 Gün sonra taburcu oluyosun umarım sağlıklı olursun prenses^^' ondan beri haber

yok. Can da ortalıkta yoktu ama geldi sonunda. Şu an yanımda kampa gidiyoruz.

'Can'

-'Efendim kazazede ?'

'Eren nerde ?'

Uzun süre sessiz kaldıktan sonra 'Sanırım kampı bırakıp gitti Eda.' bu cümleyle

beynimden vurulmuşa döndüm. Dokunsalar ağlayacak durumdaydım. Otelin önüne geldi-

ğimizde koşarak odaya çıktım içeri girdim 'EREEEEEEEN!' ses yok. Banyoya baktım yok

dolabı açtım kıyafetlerinden sadece 2 pantalon ve bir tişört duruyordu. Yere çöktüm

gözümden düşen yaşlara engel olamadım. Oda çok sessizdi. Oysa bana verdiği telefon-

dan ona ulaşabileceğimi söylemişti. Onu aradığımda telefonu kapalıydı. Kaç gündür

telefonunu açmıyor. Can'da haber almadığını söyledi. Ebrunun zaten pek umrunda

olduğu söylenemez. KISACA EREN ORTALIKTA YOK VE BEN ONU ÇOK ÖZLEDİM. Ben ona aşık

olduğumu yeni anlamışken o gitti ! Telefonuma bilinmeyen numaradan mesaj geldi

'Eda , bana çok kızgınsın biliyorum , hatta benden nefret ediyosun. Ama gitmem

senin için de benim için de en iyisi olacak. Hem uzun süredir beraber yaşamıyoruz.

Bensiz yaşaman o kadar da zor olmayacaktır. Sakın ağlama yada yakıp yıkma. Sen

gerçekten değerlisin nerede olduğumun bi önemi yok. Arada ben seni ararım , mesaj

atarım. Bu gün gece 12'de karşıdaki taş köprüde ol. Orda seni bir sürpriz bekliyor

olacak.Prensese ; Eren...' bu mesajla iyice yıkıldım. Değil yaşamak zor imkansız

olacak gibi...

Gece saat 12'de neden taş köprü ? Yoksa gelip tekrar mı gidecek ? Gitsem mi ?

Beni ikinci defa terk etmesine izin mi vermeliyim ? Ne terk etmesi Eda ? Sevgilin

miydi sanki ????????? Odanın kapısını açıp dışarı çıktım. Aşağı eğlence yerine

gittim Can ve Ebru oradaydı. 'Selam.' dedim kırık bir şekilde. Can bana acıyan

gözlerle bakıp 'Onu sevdiğini biliyorum.' dedi. Hiçbir ifade vermedim . Veremedim.

Ne diyebilirim ki ? İnkar edemem evet desem olmaz. Sadece boş boş karşıya bakmakla

yetindim. 'Mesaj attı.' dediğimde bana pür dikkat baktılar. 'Bu gece 12'de taş

köprüde olmamı istedi.' Can kafasını olumsuz anlamda sallayıp 'Seni , bizi ikinci

kez terk edişini mi izleyeceksin ? Geri dönecek olsa gece 12'de uzak biryere çağır-

maz Eda.' Ebru'da ona katılınca bir anki mutluluğum gitti. 'Ya beni görmek istediy-

se?' dedim evet böyle düşünüyorum. 'Zaten öyle benim canım arkadaşım. Sadece seni

görecek belki konuşacak ama yine gidecek o her seferinde gidecek.' Ebru'nun bu

YAZ KAMPI -SERÜVEN- (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin