B-13

13 4 0
                                    

KISKANIYORUM!  DELI GIBI KISKANIYORUM! DENİZ'LE GÖNDERIRKEN ettiğim ima aklıma gelince yüzümü burusturdum

Telefonumu açıp 'Pufto (Eda)' ya mesaj için mesaj

kutusuna girdim 'Bu gün sana öyle demek istemedim . Üzgünüm.' sonra mesajı atacak-

ken vazgeçip sildim. Neden böyle birşey yazayım ? O gitmeyebilirdi. Telefonum ça-

lınca arayan kişinin 'KardeşimCan' olduğunu görüp açtım :

-'Can?'

'Abi Celal gelmiş alt katta.'

'-Kim bu Celal Can kim ?'

'Ya abi Eda'yı seven bir psikopat işte.'

-'Bu kadar basit mi olum ? Nasıl söylüyo ya rahat rahat !'

'N'apalım Eren ? 32 yerinden bıçaklayıp , iç organlarını pişirip köpeklere yedirip

üstüne kızgın yağ döküp damatlık giydirip ormana mı atalım?'

-'Olum mal mal konuşma ! Geliyorum ben neredesiniz?'

'Resepsiyonda bekliyomuş.'

'-Geliyorum.'

Telefonu kapatıp ceketi elime aldım. Kapıyı açıp çıktım.

(Eda'nın ağzından.)

'Deniz burası çok ıssız.' Deniz arkasını dönüp çarpık bir gülümseme attı. 'Merak

etme yemem.' dil çıkarıp arkama yaslandım. Bir evin önüne geldiğimizde indik. Koca-

man ahşap bir evdi. Yanında küçük bir köpek klübesi vardı. Bahçesi de çok büyüktü.

'Ama burası ço- aaaaaa köpek mi vaaaaaaaaar?' diyip koştum. Köpek klübesinin içine

baktığımda boştu. Umudumu kaybetmişce arkamı dönüp omuzlarımı düşürdüm. 'Yok.' de-

dim kısık sesle. 'İçerdedir hadi gel bakalım.' koşarak yanına gittim. Anahtarı yu-

vasına yerleştirdiğinde içimde tuhaf bir his oluştu. Burda , Deniz ve Ben ?...

(Eren)

'Celal sen misin?' dedim arkası dönük olan adama. Yüzünü döndüğünde dudağı patlamış

siyah deri ceketli fazla umursamaz görünen tam bir PSİKOPAT ile karşılaştım. 'Benim

ne oldu delikanlı?' fazla kendine güveniyordu. 'Şu Eda'ya musallat olan.' diyince

kaşlarını kaldırıp indirdi. 'Diyelim ki öyle ne yapacaksın? Hem sen kimsin?'

'Ben Eda'nın-' sözümü Can kesti 'Sevdiği arkadaşlarından biri. Bende onun çocuk

luk arkadaşı Can.' Celal küçümseyip baktı 'Bende Eda'nın sevgilisi Celal.' sözleri

içimi acıtmaya yetmişti. Hemde çok...

'Yalan söyleme lan !' diyip bir yumruk attım.

(Eda'nın ağzından.)

'Hayatım?' dedi Deniz. 'Ah' dedim 'Uyandın mı canım?' gülümseyip 'Evet aşkım.' dedi

ve alnımı öptü. 'Seninle çok mutluyum.' dedim 'Yanında huzurluyum Deniz.' bana kısa

bir bakış atıp yataktan doğruldu. 'Bu gün dönüyoruz.' dedi 'Bazı şeyleri açık açık

konuşalım.'

'Konuşalım hayatım.'

'Eren'i seviyo musun?'

---------

Terkan içinde koltukta uyandım. Gördüğüm rüya gerçekten hiç hayra alamet değildi.

İçerden gelen Deniz'e baktım kot pantolon ve vücuduna yapışan bir tişört giyinmişti.

Saçları herzaman ki gibi dağınıktı saçlarının önündeki açıcı ve gözleri kısık bakı-

şı çok karizmatik ve aynı zamanda tatlıydı. Bu düşünceleri kafamdan kovup dünyaya

döndüm. 'Günaydın Deniz.' kafasını sallayıp çarpık çarpık gülümsedi. Yanıma geçip

kafasını arkaya yasladı. Hala uykusu olduğu çok belliydi. 'Ah.' dedim 'Uykun varsa

uyu Deniz.' kafasını olumsuz sallayıp yüzüme öylece baktı. 'Saçmalama' dedi 'Seni

bu durumda bırakıp uyuyabilir miyim ?' Eren olsaydı DİREK hatta ben teklif etmeden

uyurdu. Deniz öyle değildi. Beni düşünüyordu. 'Ya gerçekten git uyu.' kızmışa ben-

zer bir hali vardı 'Olmaz' dedi 'Saçmalama yüzümü yıkar kendime gelirim.' deyip

kalktı ve üst kata çıktı. Deniz beni daha çok koruyordu , daha çok düşünyordu.

O tatlı bakışları , herzaman olduğu gibi olan dağınık saçları...

BANA NELER OLUYO ?

------

KIZMAYIIIIIIIN :))))

Tabiki herzaman 'Eren&Eda<3' aklınızdan bunu hiç çıkarmayın :)

Kendinize İyi Bakın^^

YAZ KAMPI -SERÜVEN- (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin