9

41 0 0
                                    

Sağa çekte biraz içecek alalım. Bu aksiyonun üstüne serin bir şeyler iyi gelir.

Olur, yüz metre ilerde bir benzin istasyonu var. Oraya çekelim de kırık cam ile hiç şüphe çekmeyelim öyle değil mi Rıza?

Haklısın Cihat, tamamen unutmuşum.

Üç kaçak birlikte ikinci buluşma noktasına geldiler. Araçlarını sağdaki garaja çektiler ve birlikte çatıya, buluşma noktasına geldiler. Anlaşılan o ki kendilerinden önce gelen ekip tırı da garaja sokmuşlar ve içerisindeki araç hâlâ sapa sağlam vaziyette duruyordu. Demek ki en büyük aksiyonu Rıza ve ekip arkadaşları yaşamıştı.

Çatıda çay içip tavla atan Yaşar ve Oğuz ve onlara yancı olan Tarık ise elindeki telefonla bir şeyler karıştırıyordu. Diğer grubu gören üç arkadaş aynı anda ayağa kalktılar. Bir birleriyle selamlaştıktan sonra, biraz daha oturup hoş sohbetler ettiler. Saat akşam sekiz gibi yanıbaşlarındaki helikoptere binip oradan konağa uçacaklardı.

Bay Yakut, Tarık'ı arıyordu. Tarık tüm dikkati ile Bay Yakut'u dinliyor, sürekli "hı hı" "evet" "hıııı" "tamam" diyordu. Sonunda telefonu kapatan Tarık uçma vaktinin geldiğini söyledi. Zaten saatte geldi sayılırdı. Birlikte helikoptere binen ekip ve pilotları Tarık helikopteri havalandırmaya başladı. Yaklaşık yarım saat-kırk dakika sonra iniş pistine indikten sonra yavaşça Bat Yakut'un kapısını tıkladılar. Bay Yakut her birini teker teker tebrik ettikten sonra ödüllerini vermeye başladı. Herkese verilen miktar farklıydı. En büyük miktarı Cihat almıştı. En düşük miktarı da Sefa. Rıza beklediğinden daha fazlasını haketmişti, kazandığı para 500.000tl idi. Bu para ile binbir türlü hayaller türetiyordu.

Rıza odasına geçti. Terlemiş olduğu üstünü çıkarıp duşa yöneldi. Duşakabinde bile özel jakuzisi vardı. Ucu mıknatıslı sürgüleri çektikten sonra kendini hafif ılık, birazda soğukça suya bıraktı kendini. Yaklaşık yarım saat duşta kaldıktan sonra temiz kıyafetler giydi. Saat akşam 22:00'de kutlama olacaktı. Bay Yakut'un onlar için ayarladığı özel kızlar ve daha nice şeyler kendilerini bekliyordu. Rıza aynada sakallarını kesti, traş kolonyası sürdü. Saçlarına da parmak uçlarıyla şekil verdikten sonra üstüne pembe bir tişört altına da mavi siyah pantolonunu giydi. Büyük eğlence odasına çıktığında gözlerine inanamadı.Masadaki yemekler, çevresindeki balonlar, fenerler ve daha nicesi onları bekliyordu. Bay Yakut yine her zamanki gibi erken gelmiş, herkesin gelmesini bekliyordu. İçeride ise Cihat ve Oğuz kendi masalarında oturuyorlardı. Her birinin yanında ikişer-üçer tane hatun vardı. Cihat önce esmer olanı öpüp sonra kumral olanın boynunu öpüyordu. Daha şimdiden alkolün etkisi göstermişe benziyordu. Rıza ise kendi masasına oturdu ve anında iki tane birbirinden güzel kadınlar geldi. Rıza içtiği alkolün kaçıncı olduğunu bile hatırlamazken geceyi nasıl etti onu bile bilmiyordu.

Sabah uyandığında çıplak halde kendini yatakta buldu. Kadınların tam ortasında yatıyordu. Demek ki gece hiç boş durmamıştı. Yine de sabahın etkisi ile ereksiyon olan penisi bu seferde ayıkken çalışmak istiyordu. Önündeki güzelin omuzunu öpmeye başladı. Kadının hoş bir kokusu vardı. Sıktığı parfüm teninin hafif teri ile birleşip inanılmaz hoş bir koku salgılıyordu. Rıza koklaya koklaya doyamadığı kadının mahrem bölgelerini yoklamaya başladı. Kadın yeni yeni uyanıyordu. Uyandığı an ters dönüp Rıza'yla öpüştüler. Rıza bir süre kendinden geçti ve önündeki hatuna saydırmaya başladı. Sevişmenin etkisi ile üstündeki çarşaf aşağıya indiği an üzerinde kadın kıyafetlerinin olduğunu yeni fark eden Rıza resmen şok oldu. Demek o ki gece alkolü fazla kaçırmış ve kadınların oyuncağı olmuştu. Rıza yataktan kalktı üstünü değişti. Sonra uyuyan fahişeleri apar topar odadan kovdu. Ellerini yüzüne götürdü, hem rezil olmaktan hem de öfkeden kızardı. Ayağa kalktı, kahvaltısını yapmaya başladı.

Aradan aylar, hatta yıllar geçti. Rıza bu ilk görevindeki başarısından dolayı Yakut Bey'den çok kazancı oldu. Saygısını kazandı. Mevkisinde yükseldi. Artık tek eliyle bile bir tabanca ile çok rahat nişan alabiliyor koşarken hedefi tutturabiliyordu. Kısa mesafeli korunma taktikleri ve dövüş yeteneği de artmıştı. Artık kendini daha zorlu hale getirmişti. aradan yıllar geçmesine rağmen henüz bir polis memuru bile Rıza'yı durdurmamış, GBT'sini sorgulamamıştı. Rıza'nın harika bir Audi R8 aracı vardı. Bu araçla her türlü havasını atıyordu. Bol bol kazancı oluyordu. Kendi bir çok emlak konutuna yatırım yapmıştı. Aynı zamanda gayrimenkul ortaklıkları da javasıydı. Kazandığı paralar ile daha çok ortaklık ve daha çok mülk sahibi olmak istiyordu. Kazandığı paraların sadece küçük bir kısmını harcayıp kalanını yatırım yapıyordu. Kısa sürede şehrin bir çok yeraltı dünyası üyesine ününü duyurmuştu. Bazen bazı operasyonlarda yine ortaklıklar kuruyor, kazandıkları payı paylaşıyorlardı.

Rıza çok sevdiği dostu Sefa ile beraber ünlü yemek lokantasından çıktıktan sonra Rıza son anda lavaboya gitmek istedi. Yol boyu tuvalet ihtiyacı gelmemesi için işini görmesi gerekiyordu. Tam elini yıkarken dışarıdan silah sesleri geldi. Ellerini kurulamadan apar topar arkadaşının yanına koşturunca Sefa'nın kanlar içerisinde yere yığılırken gördü. Hemen yanına vardı, kimin yaptığını sordu ancak nafile. Sefa sadece tek bir kelime söyleyebildi. O kelime ise "kaç" oldu.


GörevBazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin