Kahraman Tazeoğlu şöyle; "Her insanın içinde yazmak için bir beceri,birikim vardır. Sadece gün yüzüne çıkacağı anı beklemektedir. Herkes potansiyel bir yazma gücüne sahiptir." Bir nevi haklıdır Tazeoğlu. Çünkü kişi biriktirdiklerini, hayallerini, yaşamak istediklerini ve yaşayamadıklarını yazar. Konuşmak isteyip de konuşacak kişi bulamadığında kaleme sarılıp yazmayı dener. Her yazara sorsanız nasıl yazmaya başladınız diye bu cevabı verir, içimdekileri kağıda döktüm der. Bu doğru bir karardır aslında, anlattığında kimsenin anlamayacağını var sayarak kaleme al içimdekileri yaz kağıda der.
Yazmak insanı rahatlatır, ruhunu refaha erdirip mutlu eder. Şimdi içimdekileri döküyor olmam bunun bir göstergesidir aslında. Her yazar içindekileri yazarken okurlarına birşeyler katmak ister. Okur etkilenmiyorum dese de bu ya inattandır yada gerçekten etkilenmiyordur. Şu var ki en etkili silah da kitaptır. Dolasıyla yazmaktır. Okur liman olduğu sürece yazarın içini döktüğü yerdir okur.
Yazmayı herkes ister kimi beceremiyorum dese de okunduğu vakit kaleminin kılıç kadar keskin olduğu görülür. Hitabeti güçlüdür, okuduğundan yararlanmıştır. İstemediği halde okuduklarının, izlediklerinin etkisi görülür yazarlarda. Başlarda bende vardı bu durum. İlk hikaye denememi okuduğum bir hikayenin gidişatına göre yapmıştım. Tecrübesizlik işte olgunlaşmadan yürümeye kalkmışım. Şu an için durum farklı mı değil. Şimdi de fazla iyi değilim. Ben öyle düşünüyorum.
Gönlünden kopar gel kelamı yaz beyaza
Dinlesin gözler okusun diller
Bir sefa sürsün gönüller, çıkmaz akşama
Yaz dostum bir kelam da sen yaz
Karalama olsa biriktirme içinde
Yaz okusun dostlar beyaza düşen
Yağışları, yakarışları, rüyaları,
Yaz....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBIN İNCE SESİ
PoetrySiir duygu dünyasından akan bir pınar O pınardan kana kana içen bir kalem Dökülür inci misali kalem Kağıt kabul eyler bir deste muhabbet Şiire can verir okuyan Hasıl olur en güzel muhabbet Gel şiir dostu meşk edelim Tatlı tatlı pınardan mey icelim ...