Derin bir soğuk , Carser Malikanesi'nin en küçük noktasına kadar işlemişti. Meşaleler büyük bahçeyi aydınlatıyordu. Bahçede sadece yeni biçilmiş çimler ve birkaç heykel vardı. Merdivenlerden bir çift koşturan ayak sesi duyuluyordu.
"Bay Carser! Bay Carser!" diye koşturuyordu yaşlı bir adam.Kısa ve cılızdı. Üzerinde kalın bir cüppe vardı.Elleri soğuktan çatlamıştı. Ama halen sapasağlamdı.
"Görüşünüşe göre önemli bir haberin var, yoksa beni gecenin bir saatinde bahçeye çağırmazdın değil mi Malcolm?" dedi ince bir sesle.
"Evet Bay Carser. "dedi Malcolm. Sesini biraz kalınlaştırmıştı. Solumasını hızlandırmıştı.
"Bay Carser, korkarım ki bir sorunumuz var."dedi hızlı bir şekilde.
"Bu ne Malcolm? Arkandan atlı mı kovalıyor yoksa ?" dedi gülerek. Malcolm güler gibi yaptı. Oysa ki gülmeyi hiç ama hiç istemiyordu.
"Efendim, gözetim altında tuttuğumuz bir kız vardı.Lydia, Clement'lerin kızı."dedi.Sesi titreyerek çıkıyordu bu sefer.
"Babası annesini öldüren çocuk mu? Ondan ne beklersin ki?" dedi dudak bükerek. Her zaman ki gibi alay ediyordu sadece.
"Bir koruyucu.Hem de bu yaşta!Hiç beklemediğim yetenekleri gördüm onda Bay Carser!"dedi heyecanla. Bay Carser ona şaşırmış gözlerle bakıyordu.
"Bu imkansız, kız henüz on altı yaşında. Koruyuculuk belirtileri en az yirmi iki yaşında çıkar.Bundan emin misin?"dedi şaşırmış bir ses tonuyla.Malcolm kendinden emin bir şekilde konuşmasını sürdürüyordu:
"Adım gibi eminim Bay Carser.Kolunu gördüm. O işaret vardı. Koruyuculuk işareti. Kız bütün alanlarda herkesten üstün yetenek sergiliyor Bay Carser.Sadece kendi alanında değil."dedi Malcolm.Soğuk daha da derinleşiyordu.
"Çocuğu Koruyucu bölümüne alın o zaman Malcolm. Orda diğer Koruyucularla karşılaştır. Hünerlerini detaylı bir şekilde görelim.Başarılı olduğu sınıf neydi?"dedi meraklı bir şekilde.
"Kara Lanetler, efendim. Ama Hayvan Terbiyeciliğinde de büyük yeteneği var. Lydian'ları çok kolay bir şekilde eğitebiliyor."dedi Malcolm.
"Kara Lanetler he? Onların çoğu karanlık tarafı merak eder Malcolm, bu yoldan sapar giderler.Oswald,Bretra,Kaser ve Lydia'nın babası gibi. Onlar karanlığı seçtiler Malcolm. Onlar kötülüğü seçtiler. Ama çocuğu bu yoldan saptırabiliriz.Onu da diğerleri gibi harika bir Koruyucu yapabiliriz."dedi öfkeyle soluyarak. Oswald'ın yaptıklarını hatırladıkça, ona olan öfkesi çok daha artıyordu.
"Anlaşıldı Bay Caster, yarın onu denemeye alırız."dedi Malcolm sevinmiş bir şekilde.Tam giderken Bay Caster arkasından seslendi:
"Ah Malcolm, bunca yıldır sağ kolum gibisin ama halen bana Bay Caster diyorsun. Yoksa Leroy ismini sevmiyor musun? diye sordu gülerek.
"Kesinlikle öyle bir huyum yoktu,Leroy."dedi ve yavaşça merdivenlerden çıkarak sessiz koridorda odasına ilerledi.
Malcolm, Carser Malikanesinin büyük oturma odasına ulaşmıştı. İçeriye en az üç Jeresey Mavi Ejderi sığabilirdi. Büyük salonun duvarlarına gömülü, insan boyunun iki üç metre üzerinde olan heykeller vardı. Bu heykeller Carser ailesinin üyelerinin taşıdığı zırhlar, cüppeler, kılıçlar ve kalkanları taşıyordu.İlk heykel, Carser ailesinin temelini oluşturan, Lauran Coltric Carser'di.Lauran'ın hangi alanda usta olduğu tam bilinmese de, herkes onun ölüme hükmettiğini savunurdu.Ama tüm dünyaca ölüme hükmetmek, Kara Büyü işi sayılırdı.Carser ailesi bu yönünden dolayı fazla sevilmesede, Yüce Büyücüler ailesinin başında gelirlerdi. Carser ailesinin ünü , Jeresey Ejderhalarından gelirdi. Lauran , Jeresey Ejderhalarının başı Krath'ı tek vuruşta indirmişti. Krath'ın bu gizemli öldürülüşü yanında Lauran'a hem ün, hem para ve yanında bir sürü hesap getirmişti.Kimse Lauran'ın Krath'ı neyle devirdiğini bilmiyordu.Jereseyler Krath'ın devrilişinin ardından , Gastal topraklarından çekildi. Uzaklarda , dondurucu soğuğun hüküm sürdüğü Marl Dağları'na çekildiler. Yaktılar , yıktılar. Son cana kadar Marl Dağları'nda çığlık hiç eksik olmadı. Jereseyler Marl'ı insan ırkından temizledikten sonra büyük mağaralara çekildiler.Ve bir daha da gözükmediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruyucu Efsanesi
FantasyDoğru yapılan bir Kızıl Nefes'e hiçbir ok işlemezdi. Ama kalkanlar en fazla bir dakika dayanırdı.Lord Gyrtun, kendi ırkına bunu bağışladığından beri , Gundot'lar insan ırkına daha tepeden bakmaya başladı. Bunun üzerine Lord Gyrtun, Kızıl Nefesi Kızı...