7.Bölüm

34 3 4
                                    

Max

*flashback*

Yerde izler bırakarak ilerleyen sümüklü böceği elimdeki sopayla dürttüm.Umursamadan yavaş yavaş yoluna devam etti.Onun kadar küçük olmayı ve bir kabuğumun olmasını isterdim.Acaba ağır mıydı?
Saçlarımı sallayarak önüme düşmelerine izin verdim.Oturduğum yerden geriye doğru ilerledim ve büyük ağacın gölgesine sığındım.Sopayı yere bıraktım, çimlerin üzerine yattım, ellerimi başımın altında birleştirdim ve gözlerimi kapattım.

Evimin yanındaki parktaydım.Aslında buraya annemin zoruyla gelmiştim, yaşıtım çocuklarla kaynaşmamı ve arkadaş edinmemi istiyordu.İnsanları kendimden uzaklaştırdığımı düşünüyordu, ama uzaklaştırılan bendim.

Kafamı yana çevirdim ve ileride oynayan çocuklara baktım.İçlerinden en büyük olduğunu tahmin ettiğin elindeki topla oynuyordu, ilerdeki futbol sahasına doğru giderken durdu ve arkadaşlarına bir şey söyledi.Yanındaki çocuk da durup onu onayladı.

"Bir kişi eksik" dediğini hayal meyal duydum.Futbol oynamak için takımlara bölünmeye çalışıyorlardı, ama bir kişi açıkta kalıyordu.Ya onu çıkartmalılardı yada birini almalılardı.Kızıl saçlı, ufak tefek bir çocuk beni işaret etti ve yanındakilere bir şeyler söyledi.O an umutlanmıştım.Beni çağıracaklarını ve arkadaş olacağımı düşünüp mutlu olmuştum.

Ama büyük olana bana baktı ve eğilip bir şeyler söyledi.Kızıl saçlı çocuk dışında herkes gülmeye başladı.Sonra da sahaya doğru koşmaya başladılar.Böyle olacağını biliyordum.İnsanların yüzüme gülmesine, hakkımda konuşmaların ve benden kaçmalarına alışıktım.

Onların gözünde babası olmayan, soluk tenli garip bir çocuktum.Sınıfımdakilerden uzakta durur, arka sıralarda otururdum.Bazı insanlar o sınıfa yeni geldiğimi bile düşünürdü.Bu kendimi koruma şeklimdi.İtilip kakılmaktansa görünmez olmayı tercih ederdim.

Hışımla yerden kalkıp çantamı aldım ve evime doğru koşmaya başladım, arkamdan gelen gülüşmeleri ve konuşmaları duyabiliyordum.

Sınıfımızın en popüler çocuğu ve popülerliğiyle doğru orantılı bir şekilde aptal olan Tom bağırdı. "Annene mi koşuyorsun Max?Eminim kucağında ağlamaya gidiyorsun.Ne kadar da şirin." Tek duyduğum buydu.

Gözlerimi açtığımda Tom'u yerde ağlarken gördüm, ellerini burnuna bastırmıştı ama parmaklarının arasından akan kan görülebiliyordu.Bense onun yakasını kavramış ona vurmaya devam ediyordum.

*flashback sonu*

Aklıma gelen anıyla gözlerimi açtım.Hava kararmıştı, saat 3'e geliyordu.Saçlarım terde suratımı yapışmış ve tişörtüm ıslanmıştı.Yorganı itekleyerek yere düşürdüm ve tişörtümü çıkarttım.Sırt üstü yattım, tavanı izlemeye ve düşünmeye başladım.

Jeremy koltukta uyuklamaya başlamadan önce, bir süre konuşmamamızın daha iyi olacağını söylemişti.Sadece kafasını toplamaya ihtiyacı vardı ve arkadaşlığımızı devam ettiriyorduk.

Kapıdan çıkmadan önce "Arada buraya gelip temizlik yapmam gerek, çöplük gibi." demiştim ve yorganın altındaki bedeninden kahkaha sesi gelmişti.Bende sırıtıp kapıyı kapatmış ve hızla merdivenleri inmeye başlamıştım.Annem beni öldürecekti.

Ama beklediğim aksine eve gittiğimde, onun koltukta uyuya kaldığını gördüm.Televizyonu kapatıp üzerini örtüm ve odama çıkmadan son kez ona baktım.Bir süredir doğru düzgün görüşemiyorduk, bunu telafi etmem gerekiyordu.

Mary ve MaxHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin