Yeni Bir Okul Yaşantısı

32 5 1
                                    

-Adreanna-

Dün geceden kurduğu alarm en inatçı şekliyle çalmaya başlamıştı. Duymamazlıktan gelmeye çalışıp uyumaya devam etmek istedi ama ses gittikçe artıyordu. Kalkıp kapatmak istedi ama telefonunun ondan oldukça uzakta, çalışma masasında olduğunu fark etti. Erciyes dağının zirvesi kadar uzak geliyordu şu an. "Bu kadar terslikte kalkmam icin bir mesaj herhalde" diye mırıldanarak yatağından kalkıp alarmı kapattı. Yeni odasına şöyle bir göz gezdirdi. Eski odasını arıyordu gözleri, pencerenin önünde yağmur damlaları eşliğinde uyuya kaldığı yeri, odasının zeminine yanlışlıkla döküp izini geçiremediği siyah boya lekelerini... Şu an, aslında hiç düşünmemesi gereken tam şu anda işsiz işsiz düşünüyordu.

Tamam bu kadar saçmalık yeter. Banyo ya doğru ilerledi, duşa girmeyecek kadar üşengeç olduğu için saçını yıkmaya karar verdi. Saçını yıkadıktan sonra basina havlu sarıp yatağına biraz oturup sabah enerjisini toplamak için telefonundan Halestorm-Amen açıp dinlemeye başladı. En sevdiği müzikti, en azından şimdilik. Biraz oturup müzik dinledikten sonra saçını tarayıp yeni okulunda ne giyeceğini düşündü. Aslında biliyordu ama yine de kafasında toparlamak istedi. Her zaman ki kiyafetlerdi: siyah dar paça pantolon uzerine Avenged Sevenfold tişörtü (ya da herhangi bir grup) ve siyah deri ceketi. Hep siyah giyiyordu nedenini hiç bilmiyordu ama bu renge ayrı bir sıcaklık hissediyordu kendini daha rahat hissediyordu.

En son hazırlandıktan sonra kimseyi uyandırmamaya çalışarak evden çıktı. Okul yakındı, evle okul arasında maksimum 7 dakika vardı. Bunun için çok acele etmiyordu, adımları oldukça yavaş ve isteksizdi. Okulun kapısına geldiğinde rüyadan uyanmak istercesine iç geçirip etrafına baktı. Canını sıkan yeni okul değil okulun ta kendisiydi. Okul değiştirmeye zaten alışıktı, bazen onun yüzünden bazen annesinin işinden dolayı genellikle seyahat ediyorlardı.

Sınıfını bulduktan sonra kapıya ve öğretmen masasına uzak olan köşede bir sıraya oturdu. Kulaklığını takıp kitabına daldı en azından hoca gelene kadar. Kimseyle konuşmaya niyeti yoktu, olmaması tabii ki daha iyiydi. Sınıfa gelenler oldu, birbirlerine sevinç çığlıkları içinde sarılıyorlardı. Bu kadar yakın bir arkadaşı olsaydı o da mı böyle çığlık atardı? Ahahah hiç sanmıyorum.

-Alexis-

Bugün onu almaya gidecekti. Bordo renginin sahibinden sonra, siyahın hakimini almaya... Bordo renginin kraliçesini kaybettikleri zaman aklına geldi, tam anlamıyla bir katliamdı. Her şey bir tarafa bugün gelecek kişi hakkında kitaplarda görüp görülecek en güçlü kişi yazıyordu, siyahın gaddarlığına, gücüne ve bütünüyle siyaha hakim olan bir kraliçe gelecekti. Onları yönetmek için doğmuştu. Onu buldukları zamandan beri Alexis özellikle izliyordu onu, belirtiler aynı eski kitaplarda yazandı onun olmaması imkansızdı ama yine de huzursuzdu, ona inanmayacağından yardım etmeyeceğinden ölesiye korkuyordu.

Kapıdan içeri usul adımlarla Garaldina girmişti ama Alexis bunu fark edemeyecek kadar düşüncelerine dalmıştı. Garaldina gelip yanına oturduğu zaman fark edebildi.
"Çok kafaya takıyorsun Alexis, yıllardır onun hakkında araştırma yapıp sayısız kitap karıştırdık. Bu o artık rahatla, gelmiş geçmiş en iyi Kraliçe olacağına inanıyorum. "

"Biliyorum ama ya gelmeyi kabul etmezse, ya bana inanmazsa?"

"O zamanda bir şekilde inandırmaya çalışırız. Bu kadar düşünmeyi hemen kesmen lazım, bu onun doğasında var gücünü gösterirsek inanır hem daha onunla konuşmadan neden bunlari düşünüyoruz ki?"

"Haklısın, o zaman ben bi bakayım en azından ne yapıyor? Ruh hali nasıl? Yani bunlar önemli şeyler sonuçta" olabildiğince masum ve şirin gözükmeye çalışarak söylemişti bu cümleyi.

"İnsanlığın koruyuculuğunu üstlenmiş birine göre fazla mı duygusallaştın sen?" Hafif bir tebessüm yollamıştı Alexis'e.

"Tabii ki de hayır. Kız kıza konuşmamızı kesinlikle bozmak istemem ama gidip bir bakmam lazım geldiğimde konuşuruz. "
Garaldina cevap vermeye gerek duymadı. Alexis bi anda ortadan kaybolmuştu zaten. Yeni gelecek kraliçe hakkında o da çok endişeliydi. Eski kraliçe ruhlarından bir reenkarnasyon değildi bu tamamiyle ilk yaşantısıydı, ilk deneyimiydi. Kitaplarda anlatılan gibi biri degilse ya? Ya onları soznsuza kadar yönetip koruyabilecek kişi o değilse? Sadece kendisinin bu konuda endişelenmedigine emindi, özellikle Alexis bu işi takıntı haline getirmişti ama bugün o kız, kendisinin aslında kim olduğunu ve ne amaç için doğduğunu öğrenecekti. Umarım işimizi zorlaştırmaz...

Alexis yine uzaktan yeni kraliçelerini izliyordu. Her zaman düşünceli ve fazla sessizdi. Etrafındakileri hep izliyordu o simsiyah gözleri insanların her hareketini görüyordu. Sanki ilk hayatı olduğundan haberi vardı ve kendisi için, olduğu yerden tecrübe toplamaya çalışıyordu.

Yine siyah kıyafetlerini giymiş. Siyah'ın hükümdarı olduğu açıkça ortadaydı zaten. Hükmedilemez olan tek renge hükmetmek için doğmuş kişiydi bu ilk bakışta bile belliydi bu kadar takıntı etmesi yanlıştı Garaldina yine haklıydı, o doğru kişiydi.

BOYUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin