please dont go

7.8K 426 210
                                    

3 Şubat 2011

Tam 1 haftadır, okul çıkışı servisi kaçırıp, 5 kilometre yürümeyi göze alarak, onu dinliyordum, onun o güzel, ipeksi sesini.

Matematik öğretmeni Liz Hemmings'in oğluydu. Annesiyle beraber gelip beraber eve döndüklerinden, okul çıkışlarında annesini bekliyor ve bu süre zarfında müzik odasında gitar çalıyordu.

Hayatımda ne onunki gibi güzel bir ses, ne de onun gibi güzel bir erkek görmemiştim.

Onun o güzel sesini, altın sarısı saçlarını, mavi gözlerini, pembe dudaklarını seviyordum.

Benimkinin aksine düzgün perçemleri vardı. Dersleri iyiydi, başarılıydı. Kısacası, benden daha iyiydi.

Ortak arkadaşımız Calum sayesinde onun hakkında bir kaç şey öğrenebildim. Twitter, Facebook adresi gibi.

Fakat bir kaç günki burukluğum, Calum'a ondan hoşlandığımı söylemem ve bunun üzerine, onu benimle tanıştırmasını rica etmemdi. Üstelik daha onun erkeklerden hoşlanıp, hoşlanmadığını bile bilmiyordum!

Calum bana, onun bir sevgilisi olduğunu söyledi.

Bu, bir haftalık hoşlatımı bitirmeye çalışmama neden oldu. Ta ki, twitter hesabından, youtube'a koyduğu cover'ın linkini tweet olarak atana kadar.

Heyecanla linke tıkladım ve videoyu açtım. Mike Posner'ın Please Don't Go şarkısıydı.

Dinlerken nefes bile almamıştım, o kadar güzeldi ki. Gitarın tellerinde elini ustaca oynatışı, sesinin tokluğu, yüzüne yansıyan gergin ifadenin şirinliği…

Gözüm bir kaç yoruma takıldı. Çoğu kötü yorumdu ve bu, beni sinirlendirmekten başka bir şey yapmadı.

Hızlıca üye ol tuşuna tıkladım, gmail hesabımı yazdıktan sonra sıra kullanıcı adına gelmişti. Adımı öğrenmesini istemediğimden dünyanın en saçma kullanıcı adı olan 'mike-ro-wawe'i seçtim ve kayıt olduktan sonra, videonun altına yorum yazmaya başladım.

"Hayatımda duyduğum en güzel ses olabilir. Sen aşırı derecede güzel ve harika sesli bir çocuksun. Lütfen diğerlerine aldırma, ve tüm dünyanın sesini dinleyip huzur bulmasına izin ver. "

Heyecanla yorumu gönderdim, umarım mutlu olurdu.

--------

Ani cesaretle yüklediğim videonun izlenme ve yorum almasını beklerken ders çalışıyordum ve bir zaman sonra artık sabırlı olmak beni yormuştu.

Heyecanla yerimden kalkıp bilgisayarımın önünde durdum ve Youtube'u açtım, 2-3 tane yorum ve 300 küsür izlenme vardı!

Heyecanla yorumları okumaya başladım.

"Çirkinsin, sesin yeterli değil, kimse senin ergen sesinle bu güzel şarkıyı katletmeni dinlemek istemiyor."

Sertçe yutkundum, bu kırıcıydı. Herkes sesimin güzel olduğunu söylerdi. Gözlerimin dolmaya başladığını hissediyordum.

"Bence şarkı nasıl söylenir önce onu öğren ve sonra cover yapmaya başla ufaklık."

Ağlamamak için kendimi zor tutmuştum, tam videoyu silecekken gelen bildirimle geri çekildim, son bir kötü yorum ve sonrasında sileceğim.

Bildirimin üzerine tıkladım ve diğerlerine nazaran, beni oldukça mutlu eden yorumu okumaya başladım.

"Hayatımda duyduğum en güzel ses olabilir. Sen aşırı derecede güzel ve harika sesli bir çocuksun. Lütfen diğerlerine aldırma, ve tüm dünyanın sesini dinleyip huzur bulmasına izin ver. "

Bu… bu çok tatlıydı… Mike-ro-wawe adlı kişi, benim kalbimin küt küt atmasına ve aşıklar gibi gülümsememe yol açmıştı.

Sırf bu komik isimli çocuk için, videomu silmeyecek ve coverlar yapmaya devam edecektim. Ama sadece Mike-ro-wawe için.

comments [muke]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin