*1**
Sınıfa ilk girdiğimde oturacak bir yer bulabilmek için etrafıma bakındım.Sınıftakiler sanki ilk defa insan görmüşçesine bana dikkatle bakıyorlardı.Bunları düşünürken duvar kenarında boş bir sıra buldum ve oraya doğru yöneldim oturdum.Zamanın geçmesini beklerken etrafıma bakınıyordum.Bakışlarım kapıya doğru yöneldiğinde içeri giren kişiyle kalbim yerinden çıkacakmışçasına atması bir oldu.O nasıl bir tatlılıktı.Ben bu şoku atlatmaya çalışırken içeri giren hocayı farketmemiştim.Hoca klasik bir konuşma yaptıktan sonra herkes kendini tanıtmaya başladı.Sıra bana geldiğinde ayağa kalkıp:
"Ben Öykü Aslan,annem bir butik işletiyor ve babamda özel bir şirkette genel müdür,bir ablam var."
Diyip yerime oturdum.Sıranın o tatlı çocuğa gelmesini,adını öğrenmek için can atıyordum.Birkaç kişi daha kendini tanıttıkta sonra sıra ona geldi. Gayet havalı bir şekilde ayağa kalkıp konuşmaya başladı:
"Ben Efe Gümüşdağ,annem hemşire,babam cafe işletiyor,bir abim ve ikiz kardeşim var."
Diyip oturdu.EFE...Sen böyle isen ikizini düşünemiyorum.Aman tanrım o nasıl tatlı ve dikkat dağıtıcı bir sesti.Bütün gün Efe'yi düşünmekten günün nasıl geçtiğini okulun ilk gününün bitişini anlayamamıştım.Tam kapıdan çıkarken çarpıştık.''çok özür dilerim''dedi.O an ki şaşkınlığımla benle konuştu diye içimden sevinirken cevap vermediğimi fark ettim.Çocuk benim ne kadar tuhaf bir kız olduğumu düşünüyordu kesin. ''şe..y önemli değil'' diyip hızla aşağıya indim.Yanaklarım alev alev yanıyordu.Delicesine kızardığımı hissediyordum.Eve gittim üstümü değiştirip kendimi yatağa fırlatım.Gözümü tavana dikmiş Efe'yi düşünüyordum bir yandan da aptal aptal sırıtıyordum.Elime laptopu alıp sosyal ağlardan Efeyi aramaya başladım.Aman tanrım ne kadar da cool ve popülerdi.Çarpıştığımız anı hatırlayıp çok pis rezil oldun Öykü diye söylenmeye başladım.Kendi kendime söylenirken göz kapaklarım ağırlaştı ve uykuya daldım.