AĞANIN OĞLU (ARA VERİLDİ)

"Nikah Elbiseleri"

"S-senin burada ne işin var ?"şuan o kadar şaşkındım ki,mantıklı düşünemiyordum.İçimde biraz korku,birazda heyecan olduğu için kekelemiştim.Bu tesadüf müydü ? yoksa planlanmış bir şey miydi ? hiçbir fikrim yoktu. Mirza'nın gözleri, bana kararlılıkla bakıyordu.O yeşile dönük göz rengi,tüyleri ürpertecek kadar soğukkanlı, ama bir o kadarda erkeksi bakıyordu.Biçimli siyah kaşları,yüz hatlarını gerginleştirmişti.Yüzünde bulunan tek bir nokta dahi yoktu, hatta en büyük suçu kusursuz olmaktı.

"Benden kaçabileceğini sandın, karıcığım!"dedi.Karıcığım kelimesini öyle bir baskı yapmıştı ki, biran o karıcığım kelimesini, boğacağım anlamıştım.Fakat kafamı karıştıran bir sorun vardı.Ben bu olayın şu anlık, gizli tutulduğunu sanıyordum.Nasıl oldu'da öğrenmişti.

"Şunu unutma ki karıcığım,benden bir şey saklayamazsın.Ben, senin bile bilmediğin bir çok şeyi biliyorum hakkında,o kadarda hafife alınacak biri değilim ha ?"

"Daha demin sesli mi düşündüm ben ?"Mirza kafasını evet anlamında salladı.Bende alnıma bir tane indirdim.Neden,çünkü salağım.

Mirza ,kolumdan bir hışımla çekip beni koltuğa oturttu.Şuan kolumu o kadar çok sıkıyordu ki, kıpkırmızı kızaracağına hatta morarma evresine geçeceğine garanti verebilirdim.Sağ elimi bileğinin üstüne getirerek çekmeye çalıştım ama o yüzüme o kadar derin bakıyordu ki bileğindeki elimi hissetmiyordu bile.Kafamı diğer tarafa döndürdüm.Gözlerim dolmuştu.Kafamı yukarı kaldırıp gözyaşlarımı geri göndermeye çalıştım ve başardım.Bir kaç saniye sonra kolumdaki elimi çekmişti.Kolumu ondan hemen çekip sıktığı yere baktım.Yavaş yavaş mor izler oluşmaya başlamıştı.Şuan kolum sanki alev almış gibi yanıyordu,1000 beygir gücünde kasları var, tabi canım yanar.Ondan tarafa dönüp kızgın bakışlarımı yolladım oysa bundan hiç etkilenmemiş hatta dalga geçmeye hazır biri gibi görünüyordu.

"Yüzünü o ifadeye sokma,sıçmaya çalışan maymuna benziyorsun."dedi.Elini yumruk yaparak ağzına götürdü,gülmemek için kentini tuttuğu belliydi,sümsük beyinli.

"Gerizekalı"

Yüzü bir anda ciddileşmişti.Kafasını yavaş yavaş bana döndürüp tek kaşını kaldırdı.Bende ona karşı tek kaşımı kaldırdım-ah tabi ki de bende yapabiliyorum-kafasını iki yana sallayıp tekrar bana döndü.Bazen insan olduğundan şüpheleniyordum garip garip hareketler yapıyordu.

"Ne.Dedin.Sen."Her kelimeye baskı yapmıştı.Ama bende Ferhan'sam ona boyun eğmeyecektim.Dişli olmak her zaman bir adım önde olmaktı bana göre.

"Gerizekalı dedim,bir sorun mu var."Önce yüzüme ifadesizce baktı,sonra kulağıma yaklaşarak heyecanlı ama bir o kadarda ürpertici şekilde konuştu.

"Şimdilik bunlara göz yumuyorum maymun,keyfini çıkar.Daha sonra bunların hesabını sana fazla fazla ödeteceğim."Arkasına yaslanarak kolundaki saatle bakışmaya başladı.Sanki bir işi varmışta, gecikmiş gibi yüzü asıldı birden.Aman bana neyse, sanki başka derdim yok.Fakat,Kafama takılan bir şey vardı.Bunun hesabını fazla fazla ödeteceğim derken ne demek istemişti ? Acaba bana ne yapacaktı,yine canımı yakarak bana acıyı mı hissettirecekti.Yoksa o boş kafasında yeni planlar kurmaya mı çalışıyordu.Araba aniden fren yapınca öne doğru savruldum.O heyecanla gözümü kapatmıştım.Bedenimin kasıldığını hissedince gözlerimi açtım ve şok.Mirza kollarımı bana dolamış kafasını boynuma gömmüştü.O erkeksi kokusu burnuma dolunca biran bende onun boynuna yönelmeyi istemiştim, ama yapacak kadar cesaretli olamamıştım.Oda gözlerini açtığında beni baştan aşağı süzdü,daha sonra dudakları yukarı kaldırarak sinsice güldü.Ellerini yavaş yavaş çekiyordu,fakat bunu yaparken büyük zevk alıyordu, çünkü şuan eli olur olmadık yerdeydi.Daha fazla işi büyütmesine izin vermeden ellerini hızlıca ittim.Sümsük beyinli ne yapmaya çalışıyordu.Kafamı şoförün bulunduğu cama çevirince bedenimi korku saldı.