Yeni doğan güneşle başlıyordu onun ızdırabı. Tek istediği sonsuz bir uykuydu. Ama o farkındaydı imtihanın ağır olduğunu. Dayanmaya çalışıyordu yaşadıklarına. Bir sebep bulup dayanmaya çalışıyordu işte. Şiddetli bir yağmur vardı dışarıda. Hemen üstünü değiştirip çıktı evden. Yağmurla birlikte toprak kokusu dolmuştu her yere. Topraklar sevdiklerimizi aldığı için mi bu kadar güzel kokarlar?
Oturdu mezarın yanına. Babası yanındaymış gibi anlatmaya başladı bir bir; yaşadıklarını, hayal kırıklıklarını... Sık sık yapardı bunu. Ne yapsın ki Canan başka onun babasının dışında kimse anlamıyordu ki. Derdini anlattığı başka kim varsa hepsi geçer diyordu "Geçer." Ama geçmiyordu işte onun acısı kalp kalbindeydi.