NOT:MULTİMEDİA YAŞLI ADAM.
İLK BÖLÜMÜ BİLEREK KISA YAZDIM SONRAKİ BÖLÜMLER UZUN VE HEYECANLI OLACAK :)
KİTABIM YENİ UMARIM BEĞENİRSİNİZ VOTE VE YORUM ATARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM :)
Gözlerimi hafif hafif aralarken tepemdeki güneşi iri bir gölge engelliyordu.Başımda iri,kirli sakallı, üstü başı kirlenmiş bir adam elindeki suyu avcuna döküp yüzüme atıyordu.
''Hey,İyi misin? Konuş benimle''
Yutkunmaya çalışırken ağzımda bol miktarda kan tadı alıyordum.Konuşmak için ağzımı açmak bile canımı acıtıyordu...Kaza mı yapmıştım? Etrafıma bakınarak neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.Her yeri otlarla kaplı kumdan bir yolda yarı baygındım.Kafamı hafif yukarı kaldırmaya çalıştım.Çiftlik ya da köy gibi bir yerde olmalıydım.Peki ama Neden? Ellerimle ağzımdaki kanı silerek konuşmaya çalıştım.
''B-ben..''
İri adam heyecanlanarak arkasını dönüp Arkadaşına yüksek sesle bağırmaya başladı.
''Hey Rick! Kız Yaşıyor!!Benimle konuştu,Hadi Yardım et de Arabaya taşıyalım!''
Arkadaşı koşarak yanımıza geldi.İri adam ve Arkadaşı koluma girip beni Hurda yığını olan arabaya yavaş yavaş taşıyorlardı.Tanrım...Her kemiğim tek tek kırılmış sanki.Ellerim,başım,üstüm kan içindeyken iri adam beni yavaşça koltuğa oturtup homurdanmaya başladı.
''Yaraların çok fazla küçük kız.Yakınlarda tanıdığım biri var seni hemen oraya götürmeliyiz.Adın ne senin?''
''Adım mı?''
İri adamın sorduğu soruyu kendime sormaya başlamıştım.Adım neydi benim? Kafamı aşağı eğerek düşünmeye başladım.Gerçekten ben nasıl geldim bu hale? İri adamın arkadaşı onu dürterek bir şeyler söyledi adam da yanımdan ayrılıp şoför koltuğuna geçti, arabaya bindiklerinde ikisi de korku dolu gözlerle bana bakıyordu.Araba büyük bir gürültüyle çalıştı .Kolumu oynatmaya çalışırken tarifsiz bir acı tüm bedenimi kaplamıştı.Ceketimi sıyırıp koluma bakmaya çalıştım.Neredeyse kolumun tamamını kaplayan bir kesik tarifsiz bir acı çekmeme neden oluyordu.
***
Araba büyük bir gürültüyle küçük bir barakanın önünde durdu.Oraya gelene kadar adımı ya da kim olduğumu hala hatırlayamamıştım.Bu beni çıldırtıyordu...İri adam beni düşüncelerimden kopartacak gür bir sesle
''Geldik küçük kız.Seni yalnız bırakmayı istemezdik ama bizim de acelemiz var.İçeri gir ve yaşlı adama:''Sana Koca Jack'in selamı var'' de Seni içeri alıp yaralarını tedavi edecektir.''
''Bir dakika bekleyin lütfen...B-bakın ben ne olduğunu bilmiyorum.Kaza mı geçirdim yoksa beni öylece yolun ortasında mı buldunuz ya da herhangi farklı bir şeyler gördünüz mü ? Bana bildiğiniz her şeyi anlatmanız lazım Lütfen...''
İki arkadaş birbirinine pişmanlıkla baktılar.Benim hakkımda daha fazla şey bildiklerine ya da bayıldığım yerde bir şeyler gördükleri hissine kapılmıştım.Beni barakanın önüne bırakıp hızlı hızlı arabaya doğru gitmeye başladılar.Kolumun acısına aldırmadan peşlerinden gidip durdurdum.
''Bakın...Ben gerçekten neden bu haldeyim bilmiyorum.Beni bulduğunuzda yanımda herhangi bir eşya var mıydı ya da bir not falan? Lütfen...Şu an dünyada tanıdığım insanlar sadece sizlersiniz.Lütfen bana yardım edin?'' Neredeyse önlerinde diz çökecek hale gelmiştim.Hafızamı bir şeyler hatırlamak için zorluyordum ama nafile.Hiç bir şey hatırlayamıyordum yani bu adamlara ihtiyacım vardı.Sıska olan kafasını eğer konuşmaya başladı.
''Arkada bir valiz var.Baygınken yanında bulduk.İçinde sayamayacağımız kadar çok fazla para var.Aslında...Biz onu almayı...''
İkiside sustu bunu yapamayacak kadar iyi insanlara benziyorlardı.Bir valiz dolusu parayla yarı baygın şekilde hiç bilmediğim bir yerde bulunmuştum.Kim olduğumu ya da ne olduğunu bilmiyordum ama ben bile kendimden korkmaya başlamıştım.
***
Yaşlı adam başıma koluma dikişi atarken acıdan dişlerimi sıkıyordum.İri adam ve arkadaşı kafalarını aşağıya eğmiş beni bekliyorlardı.Yaşlı adam elindeki kanlı bezi suya attıktan sonra Jack'e dönüp
''Bitti.Gidebilrsiniz''
''Sağol Frank''
Ceketimi alıp Jack ve sıska arkadaşıyla dışarı çıktık .Her yerim hala acıyla kaplıydı.Bunu düşünmemeye çalışarak yürümeye devam ettim .Kafamdaki merak çanları hiç susmuyordu.Barakanın önünde tahtadan yapılmış kırık dökük dört sandalye vardı.Kolumun acısına daha fazla dayanamıyordum hemen bir sandalyeyi çekip oturdum.İki dakika sonra Jack elindeki valizi yanıma koydu
''Bu senin yanında bulduğumuz valiz''dedi valizi sandalyeye koyarak.
Valizi açıp içine baktım.Valiz ağzına kadar parayla doluydu.Heyecan ve korkudan gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.Ellerim titriyor,Başım dönüyordu.Tanrım kim bilir ne yaptım...Soğukkanlılığımı korumam lazımdı.Eğer adımı bile hatırlamadığımı adamlara söylersem belki beni öldürüp parayı alabilirlerdi.Gözyaşlarımı tutmaya çalışarak konuşmaya başladım.
''Bu para...Iıı Benim değil.Yani benim ama değil'' Saçmalaya başlamıştım ne diyordum ben?
''Nasıl yani''dedi sıska adam
''Ben bu parayı...Sahibine götürüyordum.''
İkisi de bana şaşkın gözlerle bakarken valizden bir tomar para çıkarıp ikisine uzattım.
''Bunlar sizin,yardımlarınız için.Eğer bildiğiniz ya da gördüğünüz herhangi bir şey varsa söyleyin emin olun daha fazlasını da alırsınız'
Sıska adam lafa girerek.
''Aslında bir şeyler gördük Biz...''
Sıska adam tam anlatmaya başlayacakken arkada tozu toprağa katan 3 siyah araba durdu.Hepsi takım elbiseli 10-15 kişi arabadan inip sıska ve iri adama ard arda ateş ettiler.Vücudumdaki acı adrenaline dönüşmüştü.Sıska ve İri aniden yere yığılmıştı.Çığlık atarak yardım istiyordum ama etrafta Jack ve sıska adamdan başka kimse yoktu ve onlarda artık ölmüştüBarakadaki yaşlı adamdan yardım istemek için hızla barakaya koştum ama yaşlı adam gitmişti.Barakadan dışarı çıkarken ayağım küçük bir demir parçasına takılınca yere kapaklandım.3 Adam yanıma gelerek beni ayağa kaldırdı.Ellerinden kurtulmak için çırpınıp bağırıyordum.Kimdi bu Adamlar ? Göz yaşlarımı tutamıyordum.Ne olduğunu anlamaya bile çalışmıyordum artık.Korkudan ayaklarımı bile hissetmeyecek hale gelmiştim. Beni sürükleyerek siyah arabanın yanına götürdüler.Arabadan beyaz takım elbiseli Yaşlı bir adam indi.
''Bırakın!''
Adamlar beni sert bir hareketle beyaz takım elbiseli adamın ayaklarına doğru attılar.Adam bana şaşkın gözlerle bakıyordu.
''Bana karşılık vermeyecek misin Alexis?''
Alexis...Adım Alexis...Gözlerimi kumlardan ayırmayarak konuşmaya başladım.
''B-ben neden bahsettiğinizi B-bilmiyorum''
Kafamı yavaşça kaldırdığımda Yaşlı adam Kafasını oynatarak arkamdaki adamına işaret verdi.Beni yerden kaldırarak Yaşlı adama daha çok yakınlaştırdılar.
''Benimle oyun oynama sürtük.Sana şu an neler yapabileceğimi tahmin ediyorsundur umarım!''
Adam belindeki tabancayı hızlıca çıkarıp alnıma dayadı. Hiçbir şeyi ya da kendimi hatırlamadan ölmek üzereydim.Gözlerimdeki yaşları durdurmadım.Gözlerimi sıkı sıkı kapattım.Hatırladığım son şey İri adam ve Sıskanın kanlı cesetleriydi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanımsız
Science FictionHafızasını kaybetmiş bir seri katil olan Alexis bir gün yolun ortasında 1 milyon dolarla hiç bilmediği bir şehirde gözlerini açar... Ve onun için hayata baştan başlama zamanıdır...