Seni Seviyorum Adamım

1

Merhaba millet bu hikaye uzerinde uzun zamandır calisiyorum umarım beğenirsiniz
****** *****
Sıkıcı okul günü daha bitti sonunda araba evin önüne geldiğinde şoför inip kapıyı açtı oflayarak arabadan indim lüks hayata hâlâ alışamamıştım annem yeni biriyle evlenmişti ve bu adam oldukça zengindi kapıyı çaldım adını ezberimde hâlâ tutamadığım o güzel bacaklı rus hizmetçi kapıyı açtı
"Welcome miss Dinc" gerçekten mi ya burda da mı Dinç soyadı hiç birşey demeden odama çıktım üzerimdekilerden kurtulup hemen kendimi banyoya attım. Sıcak bir duş gibisi yok yaklaşık 45 dakika suyun altında kaldıktan sonra çıktım polarlarımı üzerime geçirdim saçlarımı da kuruttuktan sonra aşağıya indim annem evde yoktu sanırım, mutfağa girdim
"Meltem abla annem nerde?" Dedim Meltem abla bana döndü ve
"Aslıcım annenler yemeğe çıktılar tatlım" dedi, başımı onaylarcasına salladıktan sonra mutfaktan çıktım televizyon odasına girdim yemeğimi oraya istedikten sonra televizyona daldım saat gece yarısını geçmiş ama annemler hâlâ gelmemişti gözlerimden akan uykuya rağmen beklemek istedim ama uyku ağır basmıştı bu konuda odama çıktım ve kendimi uykunun o mükemmel kollarına attım....
Sabahın 7:30unda evin her yerine yayılan Sucuklu yumurta kokusu benim odama yapıldığında gözlerimi açtım banyoya girdim sıcak ve kısa bir duş aldım. Saçlarımı düzleştirip okulun o iğrenç formasını giydim. Bugün değişiklik yapıp üzerine renk katmak istedim ve mavi bluzumu üzerime giydim mavi çok yakıştı diye düşündüm mavi diz altı Opak çoraplarımıda giydim mavi tokaylada saçlarımı topladıktan sonra aşağıya indim.
Annem ve kocası oturmuş beni bekliyorlardı. Evlendikleri andan beri hiç iyi anlaşamamıştım anlaşmak da istemiyorum zaten. Sofraya oturdum kahvaltı sessiz geçmişti. Sofradan kalktığımda annem;
"Kızım harçlığın? "
"Gerek yok bende var Anne" Dedim O adamın parasını harcamaktan nefret ediyordum. Annem çantasından para çıkarıp elime sıkıştırdı parayı çantama attıktan sonra mavi converselerimi alıp evden çıktım. Kapıda Tuğba ve Betül'ü görünce yüzüm biraz olsun gülüşmüştü beraber okula gitmek için arabaya bindik.
Okula geldiğimizde hemen hemen herkes birbirleriyle konuşuyordu şimdi bunda ne var denilebilir ama öyle deil dedikodu varki böyleler Nisa yanımıza koşarak geldi okulumuzun dedikodu kaynağıdır kim kiminle nerde ne zaman herseyi ona sorarak öğrenebiliriz
"Kızlar okula 3 tane yeni taş çocuklar gelmiş bütün okul bunu konuşuyo"
"Eee ne var bunda ben de tam dedikoduluk bi olay var sandım" dedi Tuğba Nisa ona heyecanla bakarak
"Asıl olay okuldan atıldıkları için buraya gelmişler içlerinden birisi mafya mıymış neymiş neyse ben derse gidiyorum" diyip koşarak yanımızdan ayrıldı bizde sınıfa çıktık saat tam 9u gösterdiğinde biyoloji hocamız yasemin hoca içeri girdi ve hemen
"Evet nerde kalmıştık"
Dedi bu kadının bu huyundan nefret ediyodum nefes almadan ders işlenir mi ya dua etsin biyolojiyi seviyorum
Telefonumu çıkarıp saate baktım daha 10 dakika vardı allahım zaman neden geçmiyor ya bari kapı falan çalsada bişey olsa az bi nefes alsak diye içimden geçirdim kafamı sıraya koymuştum ki kapı çaldı müdür bey ve yanında 3 tane siyah giyinimli çocuklarla içeri girdi
"Hocam bölüyorum ama çocuklar yeni öğrencilerimiz sayısal olarak tek boş olan sınıf burası olduğu için buraya yerleştirdik ben daha fazla bölmiyim iyi dersler"
"Saolun müdür bey" dedi Yasemin Hoca çocuklara dönerek
"Sizleri tanıyalım çocuklar" dedi içlerinden hafif uzun saçlı çocuk konuşmaya başladı
"Ben Mete bu Poyraz ve Meriç" dedi ve sustu ilginç birilerine benziyorlardı Betül arkaya bana bakıp
'Yeniler bunlar' şeklinde işaret yaptı Mete ve Meriç
Kızların arkasına geçip oturdu poyraz ayakta kalınca etrafa bakındı mete ayağa kalkmaya çalışınca poyraz eliyle otur dedi ve bana bakıp yürümeye başladı yanıma oturup beni baştan aşağıya süzerek
"Mavi severim" dedi göz kırptı sırada biraz ondan uzaklaşınca farketmiş olacak ki güldü allahım lütfen zil çalsın çünkü yüzüme hücum eden kan basıncını hissetmeye başladım bile..
Zil çalınca kendimi sınıftan tuvalete nasıl attığımı bile hatırlamıyordum...