Bölüm 4

38 7 5
                                    

Üç kitabım da Genç Kız Edebiyatı kategorisinde ilk 500'de. Beni takip eden ve kitaplarımı okuyan herkese teşekkür ederim. Bir sonraki bölüm 10+ vote'da gelecek biraz aktifleşin lütfen. Boşuna yazıyor gibi hissediyorum. Teşekkürler!


"Günaydın"

"Anne ne oldu gene?"

"Ne demek ne oldu? Kahvaltı hazırladım."

"Her gün hazırlıyorsun zaten."

"Ama gelmek zorundasın. Hadi!"

"Tamam anne. 10 dakika..."

Yavaş yavaş kalkıp banyoya gittim, yüzümü yıkadım ve pijamalarımı bile çıkarmadan aşağıya indim. Kedim, Diamond bacaklarıma sürtünerek mırıldandı. Kulaklarının arkasını okşadım ve mutfağa doğru yöneldim. Mutfağa girdiğim an tanıdık bir parfüm kokusu yayıldı. Annemin parfümü değildi. Üç yaşındaki kardeşimin zaten olamazdı. Çok tanıdıktı ama çıkaramıyordum. Annem Esther'a yemeğini yediriyordu. Esther beni görünce ağzı dolu olduğu için tam olarak konuşamadığı için "güayn" gibi bir şey söyleyip güldü. Yanına gidip onu yanağından öptüm. Annemin yaptığı wafflelardan bir tane alıp yerime otrudum.

"Anne bir tabak fazla koymuşsun."

"Hayır. Koymadı."

Arkamı döndüm. Teyzem. Bu, o ağır parfüm kokusunu açıklıyordu. Hemen yanına gidip ona sarıldım. Onu çok özlemiştim. İşi yüzünden iki seneliğine Fransa'ya gitmişti. 34 yalında olmasına rağmen çok genç gözüküyordu ve deli doluydu. Onunla birlikte olunca çok eğleniyordum ve her zaman komik şeyler yapıyorduk. En iyi arkadaşım gibiydi ve ona her şeyi anlatabiliyordum.

"İyi ki geldin."

"E herhalde. Sizden bu kadar ayrı kalmaya dayanamıyorum."

Annem uzun sohbetleri sevmezdi, hemen kısa kesti.

"Hadi kahvaltı yap Carrie."

Carrie boş sandalyeye oturup yemek yemeye başladı. Yemeği biter bitmez benimle odama çıkmak istediğini söyleyip yukarı koştu. Ben tabağımı bitirmeden kalkıp yanına gittim. Yatağıma uzanıp konuşmaya başladık. Yaşadığı her şeyi en küçük detaylarına kadar anlattı.

Yaklaşık 3 saat konuştuktan sonra telefonum çaldı. Arayan Selena'ydı.

"Amy, olanları biliyor musun? Vanessa Justin'e mesaj atmış."

"Ah evet biliyorum. Bende çok saçma. Duyduğuma göre Vanessa sonunda o istediği bale okuluna girebilmiş ve yeni bir erkek arkadaşı varmış. Ne istediğini merak ediyorum. Neyse, sabah sabah aramanın nedeni bu değildi herhalde?"

"Yoksa uyandırdım mı seni? Hayır, bugün buluşup Justin'in yanına gidelim mi diye soracaktım."

"Hayır, hayır. Teyzem gelmiş, eğer onun için sorun olmazsa gelirim. April'i aradın mı?"

"Carrie mi geldi? Selam söyle ona canım. Evet, aradım. Tabi ki de geliyor."

"Tamam, ben kapatıyorum, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapatır kapatmaz her şeyi Carrie'ye anlatmaya başladım..

*

Mandy'nin sesiyle uyandım. Sanırım telefondaydı ve çok bağırıyordu. Ne dediğini anlayamıyordum. Belim çok ağrıyordu. Yerde uyuyakalmıştım. Yanımda dün o kâğıdı bulduğum kitap vardı. Onu aldım ve kâğıdı aradım. Ama yoktu. Koltuğun altına, her yere batkım ama bulamadım. Sadece bir rüya mıydı diye düşündüm ama sırtımdaki ağrı bana hiçte rüya gibi gelmiyordu. Ben aramaya devam ediyordum ki Mandy geldi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 17, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çifte İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin