10. Bölüm "Tesadüf"

4.3K 283 295
                                    

    Sabah suratımda hissettiğim acıyla ayağa fırladım. Rüyanın etkisinden çıkamayarak "Tek Kaşlılar Derneği beni almaya geldi! Nisa! Beyza! Beni kurtarın! Bırakın beni!" deyip çırpınmaya başladım. "Gözünü aç gerizekalı!" diye bir ses duymamla tek gözümü araladım. Beyza ve Nisa bana meşhur 'Beyninin yerinde pembe götlü şempanzenin boku mu var?' adlı bakışlarını atıyorlardı.

   "Tek kaşlılar derneği gelmedi dimi beni almaya?" diye sordum kuşkuyla. Aynı zamanda gözümü ovuşturmaya başladım. "Hayır Ela ama birazdan hazırlanmazsan cehenneme geç kalacağız," dedi Beyza saati işaret ederek. Hey bugün lanet olasıca okul açılıyordu dimi?

   "Tamam hazırlanıyorum hemen," diyerek banyoya ışık hızında uçtum. Hemen elimi yüzümü yıkayıp kıyafetlerimin olduğu yere yöneldim. Elime gelen kıyafetleri hızlıca giyindim ve saçımı tarayıp doğal bıraktım. Çantamı da koluma takıp merdivenlerin başına geldim. Yapmayı en çok sevdiğim şeyi yaptım. Yani merdivenlerin korkuluğuna oturup kendimi aşağıya ittirdim. 

                                                                             &  &  & 

   "Cehenneme hoşgeldik kızlar," dedi Beyza ruhsuz bir biçimde. Sıkıntıyla oflayarak kapıyı açtım ve arabadan aşağıya ayaklarımı sarkıttım. Arabadan çıkarak kapısını kapattım. Üstümü düzelterek kızların yanıma gelmesini bekledim. 

   "Umarım müdüre bu sene karma yapmaz da bizi uğraştırmaz," dedi Nisa pantolonunda bir kirlilik var mı diye bakarken. Beyza'yla onu onayladığımızı belirten bir şekilde kafalarımızı salladık. Etrafımızdan geçen hayvanat bahçesi kaçkınlarına bakarken gözlerimi devirdim. 

   Hızlıca okula doğru adımladık. İkinci dönem başlıyordu. Acaba bizi ne bekliyor diye düşünürken aklıma Siyahlı Yakışıklılar geldi. En son bar gecesi görmüştük onları. Ertesi sabah kendimi odamda yatarken bulmuştum. Bir daha da onlardan bir hareket gelmemişti. Ayyoş ile Argoş'u masanın üstüne bırakmışlardı. Galiba onları canlarından bezdirmiştik. 

  Eski sınıfımızın sırasına girdiğimizde etrafıma şöyle bir göz gezdirdim. Okul okul değil, resmen hayvanat bahçesiydi. Bir köşede sinyal çekenler -50 kuruş ver lan trrek diyenler-, bir köşede daha okulun ilk gününden uzun eşek oynayanlar, bir köşede ağır ağabeyler, ağır ablalar ne ararsan vardı bizim okulda.

   "Sıraya geçsene oğlum!" diye mikrofona tiz sesiyle bağıran müdüremiz ile kulaklarımı tıkamak zorunda kaldım. Bu kadının sesinden az mı çekmemiştik. Beyza bir, süperteyze iki, müdüre üç. Cidden, hayattan bezdirmişlerdi bizi.

   "Ela, bak seninki geldi," diyen Nisa ile kafamı işaret ettiği tarafa çevirdim. Hayır, olamaz! Cidden olmamalı! Hani gidecekti! 

   Beyza Nisa'nın gösterdiği kişiyi görünce kahkaha atmaya başladı. Tek Kaş Hakkı'dan bahsediyorlardı. 

   "Ya rüyalarımdaki gibi beni kaçıracaksa? Tek Kaşlılar derneği ellerinde martı şeklinde silahlar ve tek kaş tek boynuzlu atlarla beraber okulu basıp içinden tek kaş fırlatan martı şeklindeki özel silahlarını insanlara ateş edip onları da kendilerinden yapıp beraberce beni evlendirecekseniz? Ay, sizi de kendilerinden yaparlarsa ben ne yaparım!" diye bağırdım. Etrafımdaki herkes bana dönüp bakmaya başladı. Hey, neler oluyordu?

   "Ne oldu, niye bakıyorsunuz?" diye sordum çekingen bir tavırla. Bana aynı evine misafirin gelip tuvaletine sıçıp sular kesik olduğu için gitmediğini fark eden annem gibi bakıyorlardı. 

   "Hayal gücüne hayranım ayol!" diye bağırdı oradan Kayra. Kayra, bizim okulun namı değer erkek güzeli. Kendisi okulumuzun lgbt (lezbiyen, gay, biseksüel, transseksüel) üyelerinin başkanı gibi bir şeydi. Okulumuzda 5 ya da daha fazla lgbt üyeleri vardı tahminen.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çılgın KızlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin