3. Bölüm "Operasyon"

5.3K 304 51
                                    

Hızlıca karakoldan çıkarak ilerlemeye başladık. Sessizliği Beyza'nın cırtlak sesi bozdu.

"Eee, şimdi nereden başlıyoruz?" diye sordu ciddi bir şekilde. Şu an hepimiz ciddiyete bürünmüştük. Argoş'u bulmak zorundaydık.

"Öncelikle ilk olarak o sihirbazlık gösterisinin olduğu yere gitmeliyiz. Oradan nereye götürüldüklerine bakıp o yerleri tek tek dolaşacağız. Yani bayağı bir işimiz var kızlar. Acele etmeliyiz. Ama önce eve gidip uyuyalım. Sabahtan beri ayaktayız." dedim adeta bir takım kaptanı havasına bürünerek. Kızlar bu halime ağızlar açık bir şekilde izliyorlardı. Benden böyle bir şey beklemedikleri açıkça ortadaydı. Gerçi, ben de kendimden böyle bir şey beklemiyordum.

"Tamam, öncelikle eve gidiyoruz. Sonra sihirbazlık gösterisinin olduğu yere gidiyoruz. " dedi Nisa. Benim sözlerimle hareket etmeyen Beyza, Nisa'nın sözleriyle harekete geçti. Bir dakika, ben ciddiye alınmıyor muydum? Bu onur kırıcıydı belki, ama takana.

Karakolun bahçesinden tamamen çıktığımızda yolun kenarında taksi beklemeye başladık. Beş dakika sonra taksi geldi. Hemen elimle durmasını işaret ettim. Hızını yavaşlatarak arabayı kenara doğru yanaştırmaya başladı. Araba durunca en öne Nisa geçti, arkaya da Beyza'yla ben. Nisa hızlıca adresi söyledi. Kafamı cama yaslayarak dışarıyı izlemeye koyuldum. Araba taşlı yollara gelince kafam cama çarpmaya başladı ama, inatla kafamı camdan çekmedim.

"Siz kızlar da hep buna özeniyorsunuz. Kafasını cama koyarak düşünmek. Ah ki ne ah! Gençliğe bak. Kızım bunlar anca filmlerde olur.Ne kadar geri zekalıca bir düşünce. Kafanı o kadar vurduruyorsun sonra geri zekalı olacaksın. Zaten tipinde benziyor geri zekalıya." dedi taksici amca ve bana bakmaya başladı. Bugün niye herkes bana laf söyleme çabasındaydı?

"Amca hakılsın ya. Şunun tipe bak. Atsan atılmaz, satsan satılmaz. E yani kardeşim ne yapabilirim ki?" dedi Nisa sanki vahim bir durumdaymışım gibi.

"Hi deme bir de kardeşin. Aslında hiç benzemiyorsunuz. Hayır ya, aslında benziyorsunuz. Sen de salaksın, o da salak. Şu yanınızdaki kız da salağa benziyor. Yoksa o da mı akrabanız?" diye sordu merakla bakarak. Buna karşılık gülmeye başladım.

"Evet amca, o salağın tekidir zaten. Ben seni sevmeye başladım." dedim sırıtarak. Bunun üzerine amca bana dikiz aynasından bakmaya başladı. "Aslında seni daha çok salağa benzetmiştim" dedi ciddi bir biçimde. Bunun üzerine kızlar bana gülmeye başladı. Bu hareketlerine gün boyunca olduğu gibi somurtmaya başladım. Taksi bizim eve doğru yaklaşmaya başlamıştı. Evin kapısının önünde durdu.

"Haydi, gidin bakalım Çılgın Kızlar." dedi gülerek taksici amca. Arabadan inerken bugün bir çok kez çılgın kızlar denildiğini fark ettim. Aslında grubumuzun adı bu mu olmalıydı?

"Ela, salak gibi orada dikilmeyi bırakır mısın?" diye cırtlak sesiyle kulağımın dibinde bağıran Beyza ile yerimden sıçradım. Kulağım çınlamaya başlamıştı. Yürürken hem sövüyor, hem de kulağımı elimle kapatıyordum. Eve doğru ilerlerken taksici amcanın gittiğini arabanın uzaktan gelmeye başlayan motor sesinden anladım. Ben evin kapısına kadar yürüyene kadar Nisa kapıyı açmıştı bile. Hızlıca odama çıkıp kendimi yatağa bıraktım. Bugün fazla yorucu bir gün olmuştu. Yarın bizi maceraların beklediğini hissedebiliyordum.

* * *

Gözlerimi araladığımda saatin öğlenin biri olduğunu fark ettim. Saati görmemle gözlerimin patlayıncaya kadar açılması bir oldu. Hızlıca yataktan fırlayarak kızların odasına doğru koştum. Uykunun verdiği sersemlikle dönüşlerde duvarlara çarpıp duruyor, koşarken düşmemek için bayağı ellerimle dengede kalmaya çalışıyordum.

Çılgın KızlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin