Arkadaşlarım iyiki vardı.Biz hem kötü gün hem iyi gün dostuyduk.Şuan deniz kenarında bir kafede hepimiz birlikte kahvaltı ediyorduk.Barış tuhaf aslında iğrenç olan espirileriyle herkezi coştururken ben tamamen ortamdan ayrıydım.Bedenim onlarlaydı fakat kafamda ki düşünceler çok farklıydı. Dışımdan tebessüm edip içimden ağlıyordum.Babamın ani ölümüne hala alışamamıştım.Ev çok bomboş geliyordu.Masada hep bir tabak eksik,bir sandalye boş kalıyordu.İçimde bile bir boşluk vardı artık.Ne kadar annem arkadaşlarım yanımda olsa da hep bir şeyler eksik kalıyordu içimde. En sonunda Ali'nin beni sarsmasıyla kendime geldim.Daha sonrada Barış'ın iğrenç sözleriyle.
Barış biraz daha susmazsan hepimiz espirilerin yüzünden kusacağız dedim. Barış dil çıkardı bende ona dil çıkardım. Kavaltımızı Barış'ın yaptığı şakalar ve kahkahalarımızla geçerken arka masamıza 2 tane taş gibi kız oturdu. Ali hemen Barış'ı dürtüp
-Bak kanka böyle kızları etkilemek için soğuk suya bile atlıyacaksın şu denize atlada senin numaranı bile istersen sonrasını zaten sen getirirsin dedi. Barış yavşaklıkta sınır tanımayan biri olarak hemen ayağa kalktı ve kızların masasına giderek sarışın olanın yanağından makas aldı
-Şimdi beni izle dedi. Bu çocuk böyle yaparak çekici olduğunu mu sanıyordu acaba. Bir anda suya atladı. Hepimiz arkasından şaşkınlıkla bakarken bir çığlık atıldı. Yan masadaki kızlar dahil hepimizin gülmekten karnına ağrı girdi. Barış battaniyeye sarılı bir biçimde küfrederek yanımıza gelip oturdu. Kızlar gibi dudak büzüyordu. Bu onun size küstüm deme şekliydi. Çok komik görünüyordu. Ali hemen ona kolunu attı.
-Benim kardeşim bana küsermiş de dedi. Barış ona yan yan bakıp
-O kolu hemen çekiyorsun dedi. Bana dönüp bir anda sarıldı
-Benim en best kardeşim sensin Zeynep çünkü dudakların çok güzel dedi. Bende kafasına bir tane patlattım. Ayağa kalkıp Haticenin yanına oturdu ve
-Asıl en best kardeşim sensin çünkü dudakların çok güzel dedi. Haticede suratına tükürdü. Barışsa
- Tükürürken bile çok güzelsin Hatice dedi. Bu kez kalkıp Selcanın yanına oturdu.
-En best kardeşim asıl sensin çünkü gözlerin çok güzel dedi.Gözleri gerçektende güzeldi. Selcansa sadece gülümsemekle yetindi. Anlaşılan bir derdi vardı çünkü başka zaman olsa en azından bi tekme atardı şimdiyse bir gülümseme garip gelmişti. Yalnız kalınca sormak için aklımın bir yerine not ettim. Ali Barış'a bakarak:
-Hadi kalkalım birde hasta olursun o zaman hiç çekilmiyorsun dedi. Hepimiz onayladıktan sonra Selcan'dan gene ses çıkmadı. Sahil kenarında sürü halinde yürürken birden bağırarak:
-Bügün kızlar gecesi yapalım dedim. Selcan bu fikre pek sıcak bakmadı. Haticede koşarak sırtıma çıktı ve sanki evleniyormuşçasına :
-Evet evet evet diye bağırmaya başladı. Yoldan geçen herkez bize bakıyordu. Haticeyi sırtımdan indirdim bu seferde ben onun sırtına çıktım:
-Hedef Selcan koş diye bağırdım. Haticede Barışın yanından yürüyen Selcana doğru koşmaya başladı. Aliyle Ömerin yanından geçtiğimiz sırada ayağı takıldı briden kendimizi yere yağışmış şekilde bulduk. O altda kaldığı için eziliyordu zavallım. İçimden yaşasın şişmanlık diye düşündüm. Bir kere şişman insanlar daha tatlıydı. Zayıf olanlara bakın bir kere o ne öyle ya bakılacak yanları bile yok. İlk başta ben ayağa kalktım. Haticede :
- Zeynep midem ağzımdan çıkacaktı dedi. Hepimiz bir ona pis pis baktık. Haticede kadar iğrenç bi insanı görmemiştim. Yemek yerken gıcıklık olsun diye bize ağzını acığ gösterirdi. Haticede kalktıktan sonra Selcanın yanına doğru koşmaya başladık. Selcanın yanına vardığımızda onu iki yandan sarıp öpmeye başladık. Selcan: