Imkansız Ask.

7.Bölüm

Yepyeni, güzel bir günden daha merhabaa. Sevgili deme mevzusunu merak ediyorsunuzdur. Ay* pardon sevgili değil, değiliz. O konu kapandı gitti zaten artık. Ne kadar beni üzse de unuttum. Bugün gezi var Kız Kulesi için. Müko birşey bence. Belkii. . Neyse heh.

Çantamı hazırlarken, dışarıda esen rüzgarın uğultusuyla dans ediyordu sanki şarkılar. . Müzik notaları, manzara, insanlar ve doğa. Ne diyeceğimi sandınız lo.

Kafam güzel bugün. Haydi servise.

"Merhaba gençler. ! Ruhu genç kalanlaar."

Serviste gülme krizi koptu. Tabi ben yni. Fln.s.s

Serviste oturacak yer olmaz mı?! Way yanına oturduğum çocuk taş maşallah. Huh. Kafasına takmış kapşonu cool man. Vay çok kafiyeli cool man.

"Selam Cool Man oturabilirmiyim acaba?"

"Beni tanımadın mı salak."

"Aa Cool Man kendini beğenmiş Mert Bey(!) çıktı.

"Safoz ya cidden katkısız mal. "

"Üzüyorsun ama beni, neyse sende öylesin de djfjndb Ee keyifler nasıl? Niye Aras ın yüzü asık?"

"Öhm. Şimdi nerden başlasam.-"

"ANLATMA!."

Tövbe Bismillah ne oldu biri anlatsın lan. Sadece bir güne pozitif olalım dedik negatifler çürüttü bizi Nalet. Yüzüme tebessümle baktı canım mertcim kankiicim. ~Ben ona gıcık olsun diye kendini beğenmiş diyordum.~ Ama öbürü öyle değil. Adını söylemek gelmiyor içimden nedense.

"Anlatmıyorsaniz ben uyuyacağım. Hadi orada görüşürüz. "

"Ha-(!)"

"Hrr.."

Uyku time.

************

Ayh uyandım sonunda. Veee büyük şok. Kankama sarılarak mı uyuya kalmışım? Aaaaaaaaaaaaaah hayırrr noooooğ.

"Günaydın canım. "

Bana niye böyle diyor mal mı o?

"Günaydın Ilgaz."

Bugün Aras pek soğuk. Aslında ikiside bir tuhaf sanki benimle dertleri varmış gibi (!). *** Çok şükür servisten indik. Ben, mert, aras, helin, bade, eray ve önemsizler Sahra ve Burak.

Ben onlarla gezmek isterdim ama kız kulesine girdiğimizde pek umduğum gibi olmadı sonuç.

"Iloş şey..ee..siz 4 ünüz takılın. Bizim şey işimiz. .var burakcım dimi canım..

"Ee.vet canlarım haadi görüşürüz.."

Bir his kapladı ansızın içimi, bildikleri birşey var söylemiyorlar ya da yalan söylüyorlar. Muhakkak ki öğreneceğim. Eğer plan kuruyorlarsa ben bu planı bozarım arkadaş. Gene havalar.

"Helin sizde bizimlesiniz değilmi?"

"Üzgünüm bebeğim sevgilimle takılacağım."

Nolmuş ya bu kıza böyle.

10 Dk. Sonra

"Ilgaz buraya gel! !Acil!"

"Ne var Mert kanka cım.?"

"Yeter, daha dayanamayacağım. Seni seviyorum! ! Daha fazla içimde tutmam mümkün değil artık. Ama bir sorun var."

"Sorun sensin MERT!' Dedi Aras. Kavga var galiba.

"Hayır sorun sensin. Ben onu seviyorum ama sen bunu bozuyorsun. Kıza sabahtan beri soğuk davranıyorsun ve o benim olacak diyorsun."

"Konu bu değil.!"

"Tam olarakta bu"

"Yeteeeeeer"

Avazım çıktığı kadar bağırmıştım. Sesim kısılacak sandım.

"Olanları duydun. Bor seçim yap zamanın var."

"Senin zaman vermenle olacak iş değil mert."

Böyle dediğime bende çok şaşırdım. Beni seviyorlardı ve kavga ediyorlardı. Biri çok tatlı ve havalı. Biri ise çok samimi ve içten biri. Hangisiyle daha çok anım var derseniz tabiki de aras ama bilmiyorum. Sözlerin yetersiz kaldığı yerin ustası Helin çıkageldi.

"Ortamı duydum ve tabi yani ben geldiiiim. Buranin havası iyice düşmüş bi yemek yiyelim karnım zil çalıyor dostlaar."

"Helin lütfen. Önemli bir konu."

"Aman be mert abarttınız ama kıza bir söz hakkı verdiniz mi?"

Eray kolumdan tutup yemek yerine götürdü ve beni konuşturmaya çalıştı. Daha doğrusu konuşturdu.

"İyimisin diye sormayacağım. İstersen sen anlatırsın."

Ve, nefes nefese gelen kimdi sizce?

"Noldu kanki, he sendemi buradaydın tatlım. "

"Kaç haftadır bir gariplerdi ve ben birşeyler sezmiştim zaten."

Dışarıda kavga ediyorlardi. Ve sonra bom.!

"Kavga ediyorlar! Koşun!"

"Aras, Merr bi durun artık yeter!"

Tam aras yumruğunu vuracaktı ki ben ağlayarak onları durdurdum. Yüzlerini görünce şok oldum. Kan görmeye dayanamayan ben yanlarına koşmuştum.

**********

"Hayır! İnanmıyorum sen sadece onu kandıracaksın! Seninki sahte bir aşk."

"Aa sana noluyo be adamım, ağır ol ben varken sana burada söz düşmez."

Sadece bu kadarını duymuştum. Şimdi sadece buradan uzaklaşmak istiyordum. O kadar. Kanayan yerlerini sardılar.

"Sahraaaağ, buraaaak !!" Avazım çıktığı kadar tekrar bağırmıştım. Duymamak mümkün değildi.

"Ilgaz iyi miin? " dedi sahra. Helin bile dememişken.

"Hayır beni bu.burdan götürün. Midem bulanıyor, kendimi hiç iyi hissetmiyorum." Gözlerimden yaşlar süzülüyor, için için ağlıyordum.

"Ilgaz kendine gel. Ilga-"

Son bunları duyduktan sonra kendimi kuş gibi hafifliyor gibi hissederek süzüldüm.

******************