Saat sabah 05:23
Mike artık yeter diyip ayağa fırladı.Burada ölmeyi beklemeyeceğiz dimi?
Emly:Ne yapabiliriz ağbi kapılar açılmıyor işte,telefon desen bu lanet yerde çekmiyor.
Mike:tamam tatlım ben bir çaresini bulucam.
Josh kısa süreli bir uyuklamadan irkilerek kalktı.
Neler oldu?çıkış varmı?diye sordu.
Ashley ve bratt hayır anlamında kafalarını salladı bitkin halde.
Mike resteorantın diğer odalarına gitti.Açılan birçok oda içinde bir tanesi açılmıyordu.Garsona seslendi.
Garson oraya doğru yaklaştı.
Mike garsona buranın neden kilitli olduğunu sordu.
Garson ona normalde burası kilitli değil ama olanlara göre en kilitlenmesi makul olan yer burası çünkü arka bahçeye çıkıyor.
Mike tereddüt etmeden kapıya sıkı bir tekme attı.Sonra bir kaç adım geriye doğru yürüyüp hızlıca omuz attı.Olmuyordu.Bir türlü açılmıyordu.
Garson benim bir fikrim var diyip dolapta duran montundan silah çıkardı.
O an josh,emly ve diğerleri neler olduğunu merak edip mike' ın yanına gittiler.
Garson al bunu kilite sık olmazsa da artık kaldık burada.
Mike silahı eline aldı,kilite doğru ateş etti ama olmadı.İkinciye dene dedi emly.İkinciye sıktı yine olmadı oooof yeter diyip bratt mike 'ın elimden aldı.Oraya doğru vurulmaz tam şuraya diyip ateş etti.Kapı aralanmıştı.
Herkes yaşasın kurtulduk demeye başladı.
Emly bunda birşey olduğunu fark etti.Nasıl olurda kaçmalarına izin verirdi.
Mike içeride kalanlara çıkışı bulduk diye haber verdi.Onlarda sevinçten koşarak dışarıya çıktı.
Chris emly'nin yanına gidip "hiçbirşey bitmedi biliyorsun dimi?"dedi.
Josh yakınlarına gelerek ahbap yeter artık kızı neden korkutuyorsun?dedi.
Chris "siz daha olacakları bilmiyorsumuz ki!daha kötü neler hissedeceğinizi.
Emly chris'in gözlerinin içine bakıp,bana bella'nın günlüğünü bulabilirmisin?dedi.
Chris evet anlamında kafasını salladı.öğlen saat 3 te tren istasyonunda ol.dedi.
Tamam gelicem diyerek kafasını salladı.arabaya binerek oradan uzaklaştılar.
Herkesin uyku dolu gözleri yavaş yavaş kapandı.josh ise kısa süreli de olsa uyuduğu için arabayı o kullanıyordu. Yanında ise emly vardı gözleri dalmış öylece bakıyordu.
Birden küçük bir kız gördü yolun ortasında.josh'a duuuuuur! Diye bağırdı.Josh kafasını yola çevirdi ve kızı gördü.Ani bir fren yaptı ama kıza çarpmıştı.Emly ile josh yolun ortasında kanlar içinde yatan kızın yanına gittiler endişheli şekilde.
Kırmızı minik elbisesi olan sırtında ise okul çantası olan bir kızdı.sırt üstü öylece yatıyordu.
Josh kızın yanına giderek onu dürttü.İyi misin küçük kız?diye sordu.
Kız kafasını ilginç bir şekilde arkaya döndürdü ve onlara şöyle dedi.
Buradan kaçsanız bile asla cehennemden kaçamayacaksınız.Buraya beni efendimiz gönderdi sizi izliyor ve ne yapacaklarınızı biliyor.Korktunuz mu ? Bencede korkun.(dedi gülerek)
Josh emly'nin elimden tutup arabaya koştu.emly buda neydi böyle diye sorarken,josh lanet olsun bilmiyorum bilmiyorum diyerek bağırdı.Arabadakiler uyandı ve neler oluyor böyle doiye sordu.Emly arkanıza bakın dedi.
Herkes şok içinde kafası ters dönmüş arabaya doğru gelen kıza bakıyordu.Ashley çığlığı bastı.Buda ne böyle?buraya geliyor hadi sür şu lanet arabayı diyerek ağladı.
Josh ne yapsa çalıştıramıyordu arabayı.Kız hala arabaya doğru geliyordu.Josh sinirden direksiyona vurdu ve anahtarı çevirdi.Oooof lanet şey çalış artık hadi hadi.Derken kız çoktan yaklaşmıştı.Arabanın önüme doğru geldi ve kafasını onlara doğru çevirdi.
Sonra ellerini yukarıya kaldırdı.
Eline bir damla kırmızı birşey damladı.
Somra onu kokladı ve yaladı.
Bu iğrenç şeyde neydi böyle?
Daha sonra heryere o kırmızı şeyden yağdı adeta bir sağnak gibi.
Herkes neler olduğunu anlamaya çalışırken arabaya ağır bir kan kokusu geldi.
Ashley aman tanrım bun nasıl olur kan nasıl yağar ?
dedi.
Josh arabayı hala çalıştıramamıştı.
Emlynin aklına büyücü kadının veridiği korunma yazısı geldi.Onu çantasından çıkarıp okumaya başladı.Kan artık yağmıyordu. Arabanın önündeki o şey de gitmişti.
