Gizemli kız

6. bölüm -Bahçedeki kimdi?-

Evet Arkadaşlar Yb geldi bu aralar bölüm paylaşamayabilirim. okullar açıldı sınava gireceğiz şimdilik sorun yok. ileride haber veririm.

-İyi Okumalar-

-Lydia-

Yatağımda uzanıyordum. bir türlü şu yataktan kurtulamadım ya ona üzülüyorum. Amcamlar Jeremmy i götürmüştü. Alice, Caleb ve Jason benimle birlikte kalıyordu. Üzerimdeki yorganı itekleyip attım. Odadan çıkıp etrafa göz attım. Alice mutfaktaydı, Jason ve Caleb PS5 oynuyorlardı. onları izlemeyi bırakıp odamın karşısındaki kapıya ilerledim. Derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Açar açmaz burnuma dolan kokuyla tebessüm etmeden edemedim. Bu annemin en sevdiği parfümünün kokusuydu. Onun özlemini bana hatırlatan tek kokuyu ciğerlerime kadar çektim. Göz yaşlarımı serbest bıraktım. Kapıyı ardımdan kapattım. Annemin dolabından ona hediye olarak aldığım fuları boynuma doladım. bunu hep özenle kullanırdı. Dolabının bir bölmesi sırf benim aldığım hediyelerle doluydu. Babamla aramız son hatırladığıma göre kötüydü. Tek isteğim bana küs gitmemiş olmasıydı. Yatağa uzanıp sel gibi akıp giden gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim. Her yer onlar gibi kokarken ben nasıl unutabilirdim. Yokluğunu alışamadığım her sabah kahvaltı hazır olduğunda yanağımdan öpüp uyandıran annem, Bana kızsada yeri geldiğinde beni koruyup kollayan babam, Anne ve Baba unutulabilirmi ki? Aşağıdan bir takım sesler duydum. Odadan çıkıp kendime çeki düzen verdim ve aşağıya indim. Jason kapının önünde durmuş biriyle konuşuyordu.

"Kim gelmiş Jason.?" diye sordum aşağıya yavaş adımlarla inerken, kapının önüne geldiğimde Caroline ile karşılaştım.

"Lydia Sende mi buradaydın? bende komşularımı tanımaya çalışıyordum." dedi Caroline. Jason ne kadar sakinliğini korumaya çalışsada her an patlayacak gibiydi. Neden bu kadar endişeli ben bile anlayamıyorum. neden şimdi böyle bir cümle kurdum sonuçta o benim sadece arkadaşımdı.

"Öyle kapıda dikilecekmisiniz? Caroline içeri geçsene.!" Caroline dediğime uyup içeri geçti.
"Jason iyi misin? Kapıyı kapatsana..."
"Evet,sadece bir an daldım."dedi.
Omzuma eline atıp salona geçtik.
"Eee peki nasılsınız?"dedi Caroline.
"İyi gördüğün gibi..."dedi Jason. Neden böyle cevap vermişti ki benim kaçırdığım ne vardı?
"Jason bize mısır patlatır mısın?"
"Lydia şimdi mi?"dedi. Ona evet dercesine baktım gözlerinin içine...
"Tamam."dedi. Mutfağa adımlarını attı.
"Niye apar topar çıktınız."dedi Caroline. Meraklı bir ifadeyle sanki birşey öğrenmeye çalışıyordu.
"Hiç hastanede sıkıldım."dedim.
" Anladım Lydia, hastahane de çok kalınca sıkılıyor insan."dedi Caroline. Jason bize mısırları getiriyordu. sehpaya mısırları koydu.
"Lydia, hadi bakalım. Başka birşey var mı?"dedi Jason. Bana baktı. Düşünüyormuş gibi yaptım 2dk bekledim.
"Lydia, noldu?"dedi Jason. Caroline bize bakıyordu.
"Aslında var? Jason."dedim. Bana baktı.
"Ne peki?"dedi Jason.
"Şaka yaptım Jason."dedim. Ve gülmeye başladık. Caroline ayağa kalktı.
"Lydia,Jason sonra görüşürüz. Benim evimede gelin."dedi Caroline. Kapıya doğru ilerledik ve gitti Jason'ın üzerinde ki gerginlik azalmıştı. Jason bahçeye geçmişti. Bir köpek sesi duydum ve bahçeye çıktım. Jason köpeğin yanında duruyordu.
"Lydia, ne kadar şirin bir köpek."dedi Jason.
"Kimin bu köpek Jason."dedim.
"Benim değil Lydia."dedi. Tam o sırada Alice ve Caleb geldi ellerinde köpek mamasıyla. Köpeği kucağına aldı.
"Naptın bakalım."dedi köpeğe. Jason ve ben Alice baktık. Caleb ise telefonla konuşuyordu.
"Senin mi?"dedi Jason.
"Evet, benim."dedi Alice. Güldük. Caleb hâlâ konuşuyordu.
"Jason,Caleb kimle konuşuyor."dedim.
"Kuzeni ile konuşuyor."dedi Jason.
Jason:"Ben Caleb'la dışarı çıkıyoruz."
"Nereye Jason, belki bizde geliriz."dedim. Gülümsedim.
Alice: "Olabilir aslında." Güldü.
Jason:"Bir arkadaşıma gideceğiz."
"Hangi arkadaşın biz tanıyormuyuz?"
Jason:"Hayır, biz geç kalmayız."
Alice:"İyi siz gidince bizde dışarı çıkarız." Jason bize baktı.
Jason:"Nereye gideceksiniz."
"Bilmiyorum. Bir arkadaşımıza gideriz her halde demi Alice." Güldük.
Alice:"Evet, bir arkadaşımıza gideriz Jason." Bize baktı.
Jason:"Hangi arkadaşınız?"
Alice: Bilmiyorum. Buluruz yani bir arkadaş." Jason Alice'e bakıyordu.
Caleb geldi.
Caleb:"Bu gerginlik ne?" Bize baktı.
Jason:"Hadi gidiyoruz." Bize bakarak.
Alice:"Lydia ben sana söylemedim ama Caroline bizi bekliyor."Baktım.
Jason:"Caleb içki ısmarlayacağım. Hem bizi bekliyorlar." Kapıyı açtı ve bize ilk siz geçin der gibi işaretini yaptı. Arabaya bindiler ve bize el salladılar.
-Caleb-
"Dostum ne oldu? Ben anlayamadım."
Kırmızı ışıklar yandı ve Jason bana baktı.
" Hiçbir şey olmadı Caleb."dedi. Sesi yüksek çıkmıştı.
"Jason başkasına sinirlenip bana mı? bağırıyorsun."dedim. Ve yeşil ışık yanmasına rağmen devam etmedi .Ve arkadan korna sesleri geliyordu.
"Jason, hareket etsene."dedim. Ve bana baktı. Devam etti. Ve geldik içeri geçtik. Jason içkileri almaya gitti. Kızlar bana bakıyordu. Jason bana ve kızlara baktı.
"Caleb önüne dön."dedi. Gülümsedi. İçkilerimizi yudumlarken Jason'a baktım. Çok sarhoş olmuştu.
"Hadi eve gidelim."dedim. Ve kaldırdım zorlayarak. Hala elinde bir
içki vardı. Arabayı ben kullanacaktım.
Jason' dan anahtarı istedim. Bana anahtarı fırlattı.
"Off bu kadar içecek ne vardı?" Jason
arka koltukta sızmıştı. Ve aradan 2 dk
geçti Lydia'nın ismini söylüyordu. Bu
kadar böyle öfkeli olmanın sebebi buydu galiba... Lydia'nın evine de gidemeyiz. Jason'ın da olmaz. En iyisi
benim evdi. Alice mesaj çektim.
Alıcı: Alice
Jason çok içti kötü biraz o yüzden gelemeyiz haber vermek istedim. Bir şey olursa ararsın. Lydia'ya bir şey söyleme. İyi geceler...

Mesajı gönderdim. Ve eve az kalmıştı.

-Alice-
Caroline bize film seçmişti. Ve mısırları getiriyordu. Caroline ve Lydia birbirine bakarak güldü.
"Bir şey mi oldu?"dedim. Caroline gülmesini bitirdikten sonra...
"Ben bugün Lydia'nın evindeydim Jason bize mısır patlatmıştı. Onu hatırladım."dedi Caroline.
"Evet, o başka birşey yok."dedi Lydia.
Güldük. Şarjım bitmiş. Şarja takmak için ayağa kalktım. Şarja taktım telefonumu açtım. 12 cevapsız arama 1 mesaj vardı. Hepsi Caleb'dan gelmişti. Okumaya başladım. Yanıt yolladım.
Alıcı: Caleb
Kusura bakma geç yazdım şarjım bitmiş. Tamam söylemem. İyi geceler size de... Ya yoksa yanınız da kız falan mı var?
Gönderdim. Lydia 'nın uykusu gelmişti galiba...
"Alice, artık gidelim mi? Çünkü; uykum geldi de."dedi Lydia.
"Tamam Lydia gidelim."dedim. Caroline bizi geçirdi kapıya kadar...
"Gene gelin kızlar iyi vakit geçirdik. İyi geceler."dedi Caroline. Kapıyı kapatmadan bir ses geldi. Ve Klaus'u gördüm. Ne zaman gelmişti ki... Evde miydi yani... Niye gelmemişti. Anlayamadım. Gülümsedim. Ve Lydia'nın koluna girdim. Eve doğru ilerledik. Bahçede bir gölge gördüm.
Jason ve Caleb mı gelmişti acaba? Seslendim.
"Caleb siz hani gelmiyecektiniz." Birden koşmaya başladı. O Caleb'lar değilmiydi yani... Lydia bana baktı.
Ben ona... Ve endişelendik. Caleb ve Jason'ı aradık ama açmadıkları için Caleb'ın evine doğru yol aldık.
*1 saat sonra*
Kapıyı çaldık. Caleb kapıyı açtı.
"Noldu Alice."dedi. Endişelendi. Bir anda içeri geçtik.
"Sen mesajı gonderdikten sonra biz Caroline'da oturuyorduk. Lydia'nın uykusu geldi ve kalktık." Derin bir nefes aldım ve devam ettim sözüme...
"Sonra çıkmadan Klaus'la karşılaştık evdeymiş yani sonra biz eve varmadan bahçede birini gördüm ilk siz sandım seslendim. Ama koştu sonra sizin olmadığınızı anladım."
"Nasıl yani eve biri mi girmiş?"dedi.
Yukarı çıktı. Telefonunu almış. Aşağı iniyordu.
"Polise haber verdiniz mi?"dedi Caleb.
"Hayır vermedim."dedim bakarak. Lydia bize bakıyordu kimdi o der gibi...
"Lydia sakin ol..."dedim. Caleb'a bakarak.
"Peki kim olabilir?"dedi Lydia.
"Hiçbir fikrim yok."dedim. O kimdi acaba Lydia'nın evinde ne işi vardı? Bu kez nasıl bu kadar herşeyi çözebiliriz... Bilmiyorum. Herşey niye bu kadar karışık bir hal alıyordu.. O kim... Hepimizin aklına takılan soru bu olacaktı galiba...

Bölüm Sonu...

Arkadaşlar yanlış yazım olabilir. Noktalama işaretleri de öyle idare edin.

Yorum ve votelerinizi bekliyorum.