*2. Bölüm*

12 0 0
                                    

ben de gözlerinin içine bakarak "ne yapıcağımı sana sormuyorum" dedim ve bileğimi bir anda çektim ve kalktım çıktım sınıftan.bileğimin sızladığını hissediyordum fazlasıyla.çok sıkmıştı

Arkamdan hemen hazal geldi "eylem senin iyiliğini istediğim için söylüyorum uzak durmalısın ondan" dedi "teşekkür ederim hazalcım ama ben ona bulaşmıyorum o bulaşıyo" dedim.Yukarı çıktık terasa orda oturduk biraz sonra annemin bu gün doğum günü olduğu aklıma geldi "hazal benim hemen eve gitmem gerekiyo annemin bu gün doğum günü az kalsın unutucaktım"dedim aceleyle "sana yardım etmemi ister misin sürpriz yaparız birlikte annene" dedi heyecanla "okul?"diye sordum "bir günden bişey olmaz" dedi ve birlikte sınıfa inip çantalarımızı aldık sınıfta olmadığı için rahatça çantamı alabilmiştim okuldan çıkmamız zor olmamıştı baya rahat bi okuldu eve gitmeden önce pasta almıştık annemi babamdan sonra ilk defa gerçek anlamda güldüğünü görmek istiyorum beni üzmemek için çok belli etmiyodu ama babam öldükten sonra hiç içten güldüğünü görmedim eve gelmiştik hazal "eviniz çok şirin" dedi gülümseyerek "teşekkür ederim ilk önce annemin çok sevdiği kurabiyelerimden yapıcağım ben sen de bana yardım et tamam mı ?"dedim sanki çok yakın arkadaşım gibi hissediyodum onu sevmiştim "tamam"dedi ve başladık şarkı açtım birlikte hem söyleyip hem de yapmıştık işimiz bitmişti kurabiyeler hazırdı pasta da onun dışında börek ve kek de yapmıştık masayı hazal masayı da hazırlamıştı pastanın mumları falan herşeyi hazırdı annemi bekliyoduk odama gittim ve hazalı çağırdım dolabımın önüne geçtim ve hazala güzel bi bakış attıktan sonra dolabımı açtım "istediğini giyinebilirsin "dedim."yok eylem ben böyle iyiyim zaten çok vaktim de kalmadı idare ederim"dedi ben kızgın bakış atınca gülümsedi "iyi ya tamam şurdaki mor kazağı ve kot eteğini giyinebilirim sanırım"dedi hemen ona verdim çorabı olduğu için etek giyinebilirdi sonuçta kendim de dar omuzları açık olan siyah ince kazağımı ve koyu renk kotumu giyinmiştim saçlarım açık ve düzdü hazala baktım makyajı zaten vardı o yüzden sormadım kapıdan sesler gelince hemen masanın olduğu yere yani salona gittik ve ışıkları söndürdük annem kapıyı açtı"eyleeem " diye seslendi ses gelmeyince salona geldi mumları görünce gülümsedi o sırada hazal ışıkları açtı "iyi ki doğdun annem iyi ki varsın "diyerek sımsıkı sarıldım anneme"eylemim en değerli şeyim"dedi sarılırken sonra benden ayrılıp "beni tanıştırmayacak mısın bu güzel kızla" dedi hazala bakarak annem "evet bu hazal annecim bu gün tanıştık ama hiç öyle gibi değiliz"dedim hazala gülümseyerek "memnun oldum hazalcım ben de eylemin annesi Gülçin" dedi "ben de memnun oldum Gülçin teyze doğum gününüz kutlu olsun" dedi "ee ne bekliyosun annecim hadi dilek dile" dedim annem biraz bekledi ve mumları üfleyerek söndürdü yaptıklarımızı yedikten sonra hazalı kapıdan geçirdim çok geçe kalmak istememişti annesi merak etmesin diye biz annemle masayı toplamıştık biraz televizyon izledik sonra annem odasına gidip yattı ben de üstümü değiştirip yatağıma geçmiştim deri ceketli çocuk aklımdan çıkmıyodu ama ben onun bildiği kızlara benzemem hiç onun istediği gibi olmayacak.. böyle şeyleri düşünürken uyuya kalmıştım sabah alarm sesiyle uyandım hemen banyoya gidip duşumu aldım saçlarımı kuruttum üstleri düz altları dalgalıydı doğal halini beğendiğim için öyle bıraktım saçlarımı siyah opak olmayan çoraplarımı eteğimi üstüme de gri dar kazağımı giymiştim pileli eteğimle güzel ve uyumlu olmuştu siyah ince bi eyeliner sürmüştüm ve parlatıcımı ayakkabı olarakta kalın topuklu siyah botlarımı giyindim üşümemek için siyah ceketimi de giymiştim hazırdım uzun zaman sonra kendimi güzel hissediyodum aç değildim bişey yemeden çıktım evden yürümeyi sevdiğim için okula yürümeyi tercih ettim evden çıktığımda siyah mat bi araba nerdeyse evin önünde bana çarpıcaktı son anda farkettmiştim çok hızlı geçmişti neyse sonra kulaklığımı taktım ve şarkı dinleyerek okula yürüdü ama sanırım geç kalmıştım 10dakika ,sınıfa çıktım kapıyı çaldıktan sonra girdim hoca yerimi işaret ederek geç dedi ben de arka sıraya istemeyerek oturdum adı bilinmeyen uyuyodu sırada yanına geçtim oturdum ama hiç kalkmadı ders matematikti ben defterimi çıkarıp soruları yazıp çözüyodum sonra beni izlediğini hissetmiştim kafamı çevirdim "ilk defa mı kız görüyosun"dedim o sırada beni baya bi süzmüştü çünkü, bana bakarak "yok ama bu kadar cesurunu ilk defa görüyorum" dedi "bu bi iltifat mıydı?" Dedim yüzüne yaklaşarak hiç yüz ifadesini bozmadan "hayır bu senin aptal olduğun gerçeğiydi" dedi hiç tavrını bozmadan "beni diğerleriyle karıştırma" dedim ve önüme döndüm "benimle emir cümlesiyle konuşamazsın hem emin ol pek farkın yok " dedi "insanları dışardan yargılayan biri olduğun kesindi zaten" dedim kafamı çevirirken " bana böyle cevap vermene izin veren oldu mu?" Dedi "Genelde konuşurken insanlardan izin almam" dedim kazağımın kollarını sıyırırken " benimle konuşurken izin alıcaksın" dediğinde gözlerinin içine bakarak "pek sanmıyorum" dedim biraz korksam da ona belli etmeyerek gözlerinin içinde bakıyordum ne hissettiğini ne düşündüğünü hiç belli etmiyordu "istesen de istemesen de bu böyle anlamıyorsan da anlatırım ben senin anlıyacağın dilde merak etme eylem" dedi adımı nerden biliyodu beni mi araştırmıştı neden yapsın ki "ismimi nerden biliyosun" dedim şaşırdığımı belli etmeyerek " ben herşeyi biliyorum beni tanımıyorsun o yüzden beni hafife alma yeni kız" dedi sonra arkasına yaslandı bileğime bakarak nasıl sıktıysa kızarıktı kolum biraz iyileşmiş dün daha kötüydü ben bunları düşünürken zil çaldı ben de tekrar ona bakarak ayağa kalktım "hafife alınacak insanları alırım genelde seni de hafife aldıysam bişey vardır kesin"dedim ve yürümeye başladım tam sınıftan çıkıcaktım ki bana yetişip kapının yanındaki duvara elini koydu çıkmamı engelledi ve sınıf zaten boşalmıştı dışardaki birine kapıyı kapat dedi sertçe cevap gelmedi..

İmkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin