S~1

31 6 4
                                    

Yine güne mutsuz,özgüvensiz ve küçümseyimci bakışlarla kalkmak.Ne kadar da güzel dimi?Her gün kendini bir b*k sanan koca karı şanzimentle kalkmak.."Hadiiii koca bebekler kalkın,kalkın diyorum sizeeee!"Yine başlıyoruz.Ranzalara elinde ki sopayla vurarak uyuyanları kaldırıyordu.5.vuruşuyla yanıma gelerek;
"İsterseniz hanımefendi kahvaltınızı da buraya getirelim ne dersiniz?"dedi sarı g*tüne uzanan saçlarını düzelterek.Ve tabiki de ağzında ki sakızı da.Ah bide or*spu karılar gibi çiğnemese.Aslın da hiç şüphem yok o konuda ama.
"Bence en iyisi balkonumda bana masaj yaparken,kahvemi içerken vermeni bekliyordum,bu ne böyle küçük küçük süprizler şanzimetciğim?"kudurmuş hale gelmişti benim cümlelerimden sonra.Ayağa kalkıp tuvaletin yolunu tuttum,arkamda bana söverek bağıran şanzimetciğimi bırakarak.

Az çok anlamışsınızdır bence nerede kaldığıma dayir.Yetimhane.

Bazen düşünmüyor değilim aslında diger şanslı kişileri.Evinde mışıl,mışıl uyuyan,annesi ve babasıyla vakit geçirip akşam yemeği yemek,Gezmek dolaşmak,ve en önemlisi de hep hayalini kurduğum anne koynuna başını koyup güzel,huzurlu,rahat bir uyku geçirmek...Çok şey istememiştim aslında ama kader dedikleri şey bu olsa gerek.
"Kendine gel Esila,kendine gel!Sen,dayanıksız bir kişiliğe sahip değilsin.Onca yıl,17 sene ayaklarının üstün de durdun.Kendine gel.Böyle küçük seyler için üzme,kahretme gününü-ne kadar iyi olucaksa eğer-ama eğer bir gün kendini ele verirsen bilki kahrolursun,bitersin Elisa."
Kendi kendime nasiyat vererek,yanağıma küçük bir tokat atarak kendime gelmeye çalıştım.

Ve beni kendime daha çok getiren tuvalet sırasıydı.Kafamı iki yöne sallayıp;
"Kızım alt tarafı işiceksiniz lan hadi" "Ne b*k yiyiyorsunuz bilmiyorum ki"
İçeriden gelen sesle iyice asabım bozulmuştu;
"Afedersin ama burda bizde sıra bekliyoruz,ve unutma ki sen buranın bir başı vs bir seyi değilsin.Sen neysen burda bende,bizde oyuz"Birden herkes"Oooo" gibi sesler çıkartarak "Yürü be Beste,hadi!" "Şu erkek fatmayı yen" digerek bağrısıyorlardı.
"Kesin lan bir sesinizi!"
"Ne oluyor yine Elisa?"diyerek yanıma Öykü geldi.En yakın,en samimi kardesim gibi olan mal insan.Fena kız değildi aslın da elini sallasa ellisi değil yüzü bile tutardı.Minik sarışınım benim.
"Bir bok olduğu yok,sadece birazcık kaşınanlar varmışda onları kaşıyalım dedim"
"Bana bak burda kendimi bir üst veya bir başı olarak gördüğümü kim söyledi,nerden çıkardın küçük sürtük?"
"Şs sakin ol azcık kızılcığım"diyerek çekistirdi Öykü.
"Öykü çekil!"Kıza bir adım daha yakınlasarak.
"Hadi daha deminde cırladığın gibi cırlasanaa!"
"Tamam iyi b-" kız sözünü tamamlayamadan ellerimi siyah,uzun saçlarına götürdüm.
"Bak görüyor musun şuan da elimde sadece bir kac saç teli kaldı,ama eğer bir daha bana ayak yaparsan o bütün saç tellerini tek tek avcumda görürsün şimdi naş."
Kız bir hışımla yanımdan uzaklaştı.Ve daha demin "ooo"diye bağıran keko sürüsü şimdi yavru kedi gibi söndüler.
"Ne yavsaksınız oğlum siz şimdi de yavru kedi gibi kaldınız"
"Hadi be Elisa işe de gel,çabuk!"Digerek itekledi öykü.
"Cekil şurdan işesin şu bir yoksa kan çıkacak,kan."diyerek esmer kızı çekiştirdi.

Tabiki de kücük bücürle uğraşacağım için kahvaltıya geç inmiştik.Ama olsun Edoşum varken aç bırakmaz bizi.Edoş yıllardır bu lanet yerde sürünerek,ekmek parası için çalışan melek gibi bir kadındı.Hizmetli kısacası ama benim için değil.Melek gibi işte anladınız siz.
"Edoş yine geç kaldım,özür ama kurt gibi açım,koyu ver bişiler"ellerimi yanaklarina götürerek sıktım.
"Haylaz kız seni"diyerek aynı hareketi bana tekrarladı.

"Hmm Elisa baksana şu kozo"
"Nefes al azcık,gebericeksin yakında yemek yerken"
Bosocok olmos..sen şu kıza bak bir lan" dedi kibar kaba kızımız.
"Ne lan ne,ne olmuş kıza?" "Ne yani kıyafetlerine mi taktın?" "Bok var sanki hay Allahım ya"
"Hadi çabuk zıggımlan,daha satış yapıcaz"Evet biz de yetimhane gülleri olarak satış yaparak geçiniyorduk,harclık diyelim.Nede olsa devlet bakıyordu bize!

Neredeyse kış gelmişti.İzmirin soğu bir başkadır.

Hafif rüzgar saçlarımı dalgalandırırken gözüme gelirken,soğuk içlerime işliyordu adeta.Öyküye sokulup;
"İnşallah bu yediğimiz soğuğa,kazandıklarımız."
"Çok konuşma,havuçç seni-iğ"
"Oy,oyy üşümüşmü bizim sarışın prensesimiz?"
"Az sus be kızım,ne bu çene ne bu enerjik olman"
"Sabah kızı iyi dövemedim içim de kaldı be kızım"hem öyküye laf yetiştiriyordum,hemde tezgahı ayarlıyordum.Mağlum müşterilere iyi gözükmelimişmiş.
"Kızım ben anlamam ya ayarla şunu"diyerek diger tarafa döndüm kafamı.

Hiç aşık olmamıştım,korkmuştum.Nerden girdim bu konuya bilmiyorum ama olmamıştım işte.Bağlanmaktan,yarı yolda bırakılmaktan vs.Cidden nerden girdik bu konuya neyse.
Kafamı kahve dükkanının olduğu tarafa cevirdim.Kırmızı montuyla şık bir kadın,siyah ceket takımıyla 2 adam,ve mini siyah elbisesiyla kadınlar girmişti.İste benim eğlencem.İnsanları incelemek.Vay canına.

Bir kaç dakika sonra kafenin önünden geçen siyah paltolu,kafasına kadar çekmiş bir şekil de koşusturan bir tip.

Nedense kafamı oradan ayıramamıştım.Ne yapıyordu,yanındakiyle ne konuşuyordu?
Ayy sana ne kızım ilin işinden ne bok yerlerse yesinler.

"Buyurun teyzecim?"
"Teyzecim mi?Teyze senin anandır be!Çirkin,çirkin ee havuç senii!"
Ah teyzecim annem olsada sana benzese,ay yok yada benzemesin.Şu tipe bak,makyaja bak.
"Tamam teyzecim,pardon"
"Ayyh aman hanfendi her neyse,pardon"
"Çirkin ördek yavrusu seni,hemde havuç olanından"diyerek uzaklaştı.
"Bütün delilerde bizi mi bulur Allahım ya"
"Elisacığım seni buldu bebeğim beni değil"birde kahkaha attı psikopat.
"Haha!"diyerek yalancı gülümsemi sergileyerek kafamı o çocuğun olduğu yöne çevirdim.
Hala oradaydı.Bir anlık gözgöze geldik.Allahım neydi benim günahım.Yüzü çok gözükmüyordu ama bir seri katil tipi vardı.
"Ben birazdan gelirim sen tezgeha bak"diyerek uzaklaştım öykünün yanından.
Öykünün seslenişi gittikçe duyulmaz hale geliyordu.Çocuk da zaten hızlanmıştı.O 2 metre ayaklarıyla yavaş yürüyecek değil zaten.
Ne bokumaysa gidiyordum peşinden.

Bir ara sokağa girdi.Arkasını,sağını,solunu gözetledi ve devam etti.Önüne döndüğü anda koşar adımlarla peşine takıldım.

Hani korku filmlerde böyle her boka karışıp,ölüsünü arayanlar vardır ya,hah işte şuanda onlardanım.Bir filmde görsem yaptıklarını söver ne mal olduğunu söylerdim.O mal da ben oluyorum merhaba.

Ara sokak da birden duraksadı ve arkasını dönmeden;
"Ne bokuna geliyorsun ufaklık?"
Ben demiştim ne bokuma!

Merhaba,hep yeni bir kitabımla sizlerleyim.Kurgusu benim için uygun ve iyi gözüküyor acaba sizler için?Yorumlarınızı ve votelerinizi merakla bekliyorum kendinize iyi bakın çokcok öptüüm.

Bana ulaşmak için;
İnsta: xaknsafiye
Snap:aknsafiye
Wattpad:123kitapkurdu1234

SOBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin