27.10.2015

38 1 2
                                    

Birisini kendinizi sevmediğiniz için suçlayamazsınız değil mi ? Tamam bunda sorun yok,peki neden o beni kendisini sevdiğim için suçluyor ?

Bahsettiğim o eski satırlarda yazdığım kişi değil.Şu anda yazdığım o var ya o bambaşka birisi...

En başından anlatacak olursam işler şöyle gerçekleşti:

Lisenin ilk günü,herkeste bir telaş çoğu kişi sınıfını bilmiyor.Ben ve Osman (dershaneden sınıf arkadaşım) artık lisede de aynı sınıfta olduğumuzu bildiğimiz için hemen birbirimizi bulduk ve sınıfın sırasını aradık.Sonunda bulduk,okulu tanıttılar falan derken en sonunda sınıftaki sıralarımızda rahat bir soluk aldık.Öğretmenler geldi her zamanki tanışma faslı gerçekleşecek.Ben tabi ki ne söyleyeceğimi bir hafta önceden düşünmeye başladığım için aklımda bir kaç bir şey vardı ancak sürekli şunu düşünüyordum 'Birisini nüfus bilgileriyle tanıyamazsın sadece adımı soyadımı söylemek bence saçma olur.Acaba kendimi mi anlatsam yoksa sadece adımı soyadımı söylesem yeterli mi ?'Ben bunları düşünürken tüm dersler bir türlü bana tanışma şansı tanınmadı.Ertesi gün İngilizce dersinde öğretmenimiz 'Başka kendisini tanıtmak isteyen var mı ?'dedi.Hemen söz hakkı aldım ve konuşmaya başladım.Her cümlemde öğretmenim biraz daha şaşırıyordu.Bu yaşta bu görünüşte birisinden o şekilde cümleler beklemiyordu sanırım.Ders İngilizce olunca malum,ben de ingilizce konuşuyordum.Bu yüzden çoğu arkadaşım beni anlamıyordu.'Because' deyişimi 'Bir kız' anlayanlar oldu.'Hikayede bir kız var ama çözemedik.' dediler bu yüzden.Hikayede yoktu ama hikayemi dinleyen bir kız vardı gerçekten.Tam orada sınıfın sol köşesinde,pencereye en yakın tarafta sondan üçüncü sırasında bir kız vardı.Tüm konuşmam bittiğinde oturdum ve ona baktım.Söylediklerim ona bir anlam ifade etmişti.Ya bir şeyleri hatırlattı ya da olduğum kişiden etkilenmişti.Tabi ki ben ikincisinin olmasını diliyordum içimden.

Zaman geçtikçe onu daha çok tanıdım.Bir gün Dil Ve Anlatım dersinde öğretmenimiz sordu:

'Aranızda hiç aşık olan var mı ?' dedi.Hiç düşünmedik ikimizde aynı anda 'Evet' dedik.

O anda anladım zaten,söylediklerim ona eski sevgilisini hatırlatmıştı.Belki de sevgilisi bile değil sadece sevdiğini ama fark etmezdi.O kişi ben değildim,onu ilk kez görmüştüm,adını bile duymamıştım,herhangi bir ortak arkadaşımız yoktu.Sanki herkesten gizli bir şekilde itinayla büyütülmüş nadide bir çiçekti.

Zaten benim talihim de böyle olmak zorundaydı,hep böyleydi,böyle oluyordu.Hep daha önceden kırılmış,yaralanmış insanlara aşık oluyordum.Sevgime karşılık alamadığım gibi üstüne üstlük yaralarını saramadığım için kendimi suçluyordum.

Günler birbirini kovaladı,ben onu tanımaya çalıştım,güldürmeye çalıştım,müziklerle hayatına biraz da olsa renk katmaya çalıştım.Bir keresinde bir matematik sorusu sordum hatta.O soruyu çözemediğimi sanıyordu fakat ben o sırada saçlarının kokusunu içime çekiyordum bir yandan da sesini dinliyordum.Anlatması bittiğinde de nazikçe teşekkür ettim.Gülümseyerek öyle bir 'Önemli değil.'dedi ki gülümsemesini gören çiçekeler bahar geldi zanneder,tekrar çiçek açar.Her hikayede olduğu gibi ama ben yine sonunda her şeyi mahvettim...

Yine çenemi kapalı tutamadım,başladım hissettiklerimi anlatmaya.Tabi tamamını anlatmadım,anlatamadım.Bir anda bu kadar sevgi onda şok etkisi bırakabilirdi.Sonuç fark etmedi gerçi sadece söyleyemediklerim içimde kaldı.

'Sadece arkadaş kalsak olmaz mı ?' dedi.Olur deseydim;hala konuşuyor,en azından nasıl hissettiğini,mutlu ya da üzgün olduğunu bilirdim,yanında olabilirdim.Ama yalan söyleyemezdim,uyumadan önce;sarılarak gün batımını izlediğimizi hayal ettiğim kadını 'arkadaş' kalıbına sığdıramazdım.Delikanlılığıma da yediremezdim zaten.Önce yarim sonra yarenim olmaz bizde.

Suçlamak gibi bir şansım da yok.Bir suçu olmadığı gibi bende ona o kadar sinirlenecek kadar namert bir yürek de yok.

Başında kullandığım suçlama kelimesi ağır oldu galiba yeni fark ettim.Aslında beni suçlamıyor.Sadece yapacağı herhangi bir hareketin beni umutlandıracağından ve sonucunda üzüleceğimden korkuyor.Beni sevmezken bile benim adıma endişe duyuyorsa,sevseydi güzel gözlerine uyku girmezdi herhalde.Sevmesin,kıyamam ben o gözlere.

'Olmaz' dediğim için kendisini sevmediğimi ya da unutmaya çalıştığımı düşünüyor.Aramızda kalsın ama o böyle düşünse de ben hala gizlice onun gözlerine bakıyorum.Neyse,eğer sorarsanız ben hala onu seviyorum ve sevmeye devam edeceğim.Onun beni seveceği güne kadar...

-Sanatçı


Bir Sanatçının GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin