13.08.2015

57 2 3
                                    

Son günlerde fark ettim ki ben kimseden bir şey öğrenmemişim.Sadece hocalarımdan dersleri,bebekken anne-babamdan konuşmayı ama en fazla da şarkılardan yaşamı öğrenmişim.Bütün hayatım bunlarla sınırlı zaten çalış,umut et sonra o umutlarını yavaş ve acı verici bir şekilde öldür sonra uyu tekrar kalk ve aynı şeyleri tekrar et.

Avenged Sevenfold'tan bir arkadaşın nasıl olacağını başka bir arkadaşa nasıl değer vereceğini öğrendim.Bu sayede en iyi arkadaşıma sahip oldum.Evanescene'ten ise bazen ne kadar çabalarsam çabalayım zamanın bile silemeyeceği şeyler olduğunu öğrendim.Bu sayede en büyük hayal kırıklığımla tanıştım.Barış Manço'dan sevince insanın unutamayacağını öğrendim.Cem Karaca'dan masalların gerçek olmayacağını öğrendim.Halil Sezai'den de aşkların nasıl olduğunu öğrendim.

Bilmek en büyük lanettir derler.Hiç inanmazdım hatta inanan pek çok kişiye de rastlamadım.Ancak öyleymiş.Eğer bir şeylerin farkında olmaya başlarsan artık kimseye güvenin kalmıyor.Dinlediğim onca şarkıdan karşılaşacağım zorlukların nasıl olacağını öğrendim.Ama kimse bana onlara nasıl karşı duracağımı öğretmedi.En sonunda her şeyi bilmekten artık hayal kuramaz,umut edemez oldum.

Artık müzikler de huzur vermiyor bana.Dinlediğim her şarkı bana onu hatırlatıyor.Üstünde yürüdüğüm kaldırımlar,gezdiğim parklar,alışveriş merkezleri ya da otobüsle eve giderken onun evini görmem.İlla ki hatırlıyor insan görünce ama ben hatırlamıyorum ki bana kalırsa hatırlamak için önce unutmak lazım.Ben hiçbir şeyi unutmuyorum.Ne yaşadığım dakikaları ne de geride bıraktığım hayallerimi.Gitmek her zaman çare olmuyor.Bazen ne kadar gitsen de anıların kovalıyor.Bazen barda duyduğun bir şarkı sana onu hatırlatıyor.Gerçi ben onu hatırlamak istedikçe onu bana hatırlatacak şey çok.Bazen hatırlamak istemeyince kendimden tiksiniyorum.Olduğum kişi olmaktan korkuyorum.

Çünkü bunun sayesinde elime bu kelimeler dışında hiçbir şey geçmedi.Zaten olduğum kişi bana pek fazla alternatif sağlamadı.Şarkıcı olmak istedim,sesim kötüydü.Sevdiğim sanatçı gibi gözükmek istedim,ne saçlarım ne de tipim izin verdi.Gitar çalmak istedim,ailemin koyduğu şartlar izin vermedi.Dövme yaptırmak istedim,dinim izin vermedi.Mutlu olmak istedim,hayat izin vermedi...

Gerçi mutlu olmayı hak eden onca kişi varken benim gibi sıradan birisi neden mutlu olsun ki ? Bana kalırsa bunun mantıklı bir açıklaması yok.Ama baktığım zaman mutlu olmayı hak ettiğini düşündüğüm kişiler de mutlu değil.Onlardan önce mutlu olmayı haksızlık olarak görüyorum.Şuanda O'nun bana samimi davranmasını bile istemiyorum.Ya olur da sevgili olursak ? Neden ben olayım ki,o hem zeki hem de güzel aklı başında bir erkeğin arayabileceği en iyi özellikler de var.Bende bi kadının arayıpta bulmak isteyeceği ne var ki ? Hem dediğim gibi ya sevgili olursak bu ne kadar sürecek ki ömür boyu yanımda kalacağını sanmıyorum.Ben onu ömrüm boyunca sevecek miyim onu da bilmiyorum.Sevgim zamanla azalacak mı yoksa onunla geçirdiğim her vakit daha da mı artıcak ? Yoksa daha kötüsü ben daha çok severken onun sevgisi mi yavaşça azalacak ? Sanırım bu aşk işlerini çok ciddiye alıyorum ve arkadaşlık ilişkilerini de sonuçta kim benimle ölene kadar birlikte olmak ister ki ? En yakın arkadaşım bile bana ilerde beni unutacaksın ve bulmaya çalışacaksın ama ben çoktan ölmüş olacağım diyor.Böyle bir hayatta neden var olmak isteyim ki ? Öldükten sonra hiçbir şey hissetmeyeceğimi bildiğim halde eğer ölürsem ailem ve arkadaşlarımın üzüleceği düşüncesi yüzünden bile ölemiyorum.Bu yüzden her birinin ölümünü izleyip,acı çekicem.En son giden ben olacağım için de kimse bana nasıl hissettiğimi sormayacak.Kim bilir o zamana hala hissediyor olacak mıyım ? İşin o kısmı da var...

Ha bir de beni çok değerli görenler var.Belki de öyleyimdir ancak onca davranış ve yapılan hakaretlerden sonra değer verilecek biri olduğuma olan inancımı da kaybettim.Eskiden olsa insanlar öldüğüm zaman değerimi daha iyi anlayacaklar derdim.Çok kibirli olduğumu fark ettim.İnsanlar aptal değil ya eğer değerli olsaydım,bunu ben yaşarken ifade ederlerdi.Kim bilir belki de aptallardır ancak fark etmez.Çünkü ben artık pes ediyorum arkadaşlar.Size son nasihatım da şu olsun.

'Unutmayın! Hiç kimse hayal ettiği kişinin,hayal ettiği kişi değildir.'

-Sanatçı

Bir Sanatçının GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin