Yağmurlu bir gündü.Her zamanki gibi yine adımlarına kilitlenmiş onu takip ediyordum.Bazen beni farkettiğini hissediyor, bazen görünmez oluyordum onun için.Kırmızı paltosu ve siyah beresiyle koşar adımlarla karşıya geçiyordu ki o anda hem o hem ben kalakaldık.Aramızda on metre kadar vardı.Ama ikimizin de bakışlarını üzerine çeken siyah deri ceketli kız bizi görmeden köşeyi döndü. Acaba gerçekten o muydu gördüğüm?Bu arada Lena da benimle aynı şeyi düşünüyor olmalıydı.Yolun ortasında kalakalmıştı.Trafik birbirine girmiş, kornalar çalınıyordu.Lena hiçbirini duymuyordu.Yalnızca odaklanmış bakıyordu.Mutlaka o da kızın şemsiyeyi tutan elindeki doğum lekesini görmüş olmalıydı.Yoksa neden kalakalsın yolun ortasında? O kızıl saçlar ve yaprak şeklindeki doğum lekesi başka kimsede olamaz.Ama nasıl olabilir ki? Yirmi yıl önce gözleri yaşlı bir şekilde kendisini bindirdiğim kayık o fırtınaya dayanamayıp paramparça olmuştu ve ertesi sabah kıyıya vuran tahta parçalarını kendi ellerimle toplamıştım.Henüz altı yaşındaydı ve onu tek başına göndermemeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri
Mystery / ThrillerGeçmişte yaşananlar geleceği değiştirebilecek mi? Her şeyin bir anda ellerinizden kaydığını hissedeceksiniz. Gözlerinizi kapatmaktan korkarsanız anlarım. Keyfini çıkarın.
