HAYATIMDAKİ YABANCI

Kaçak geri döndü

Yine bir klasik sabah rutini yapıp okul yolunu tutucaktım ki Rey den gelen mesajla bütün planlar değişti ve okula girmek yerine Retro  Kafe de bütün gün test çözmeye gittik. 11. sınıf olunca insan salamıyor önceki gibi.. Retro Kafe ye vardığımızda daha saat sabah 8 di. Önemli derslerim olmadığımdan dolayı okula girmedim fakat bu saatte de okula girmeyip dışarda olmakta delilik bence. Kahvelerimizi söyleyip test çözmeye başladık. Aradan ne kadar zaman geçti hiç bilmiyorum ama 5. kahvemide bitirmiş bulunmaktaydım. Bir test daha çözüp kalkarım diye düşünürken arkadan tanıdık bir ses ''oo inek kız'' demesiyle arkamı döndüm ve gördüğüm kişiyle donup kaldım. Şimdi niye donup kaldın diye soruyorsunuzdur. Hemen açıklıyim gördüğüm kişi küçüklük arkadaşım Mertcan. Kimseye haber vermeden ortadan kaybolmuştu ve şimdi 2 sene sonra ortaya çıkmıştı. 

 ''Aleyna iyi misin? ''  diyen Berk'e hiç cevap vermeden eşyalarımı toplayıp hemen oradan çıkmak için hareketlenmiştim ki sırtımda hissettiğim el ile donup kaldım. 2 saniyelik duraksamadan sonra hemen kendime gelip çıkışa doğru hızlı adımlarla ilerledim. Arkamdan gelen Mertcan'ı umursamadan arabamın yanına gitmeye çalışıyordum. Tam arabaya binecekken sırtımın arabaya yapışmasıyla iyice sinirlendim.

 '' sen ne yapmaya çalışıyorsun ya'' 

diye bağırmamla bana kaşlarını çatması bir oldu.

 '' ben 2 sene sonra yanına gelmişim ve beni böyle mi karşılıyorsun.'' 

Demesiyle daha çok sinirlenmeye başlamıştım çünkü kırgındım ona ve bana hiç haber vermeden ortadan kayboldu. Sorununu anlatmadan yok oldu. Hiç arayıp sormadı, mesaj dahi atmadı.Çok kırgındım ona ve bunu onun yüzüne söyleme fırsatım vardı 2 sene sonunda. 

''Evet böyle karşılıyorum. Böyle olmasını sen istedin. Sana kırgınım Mertcan ne bekliyorsun ki güle oynaya mı karşılamam lazımdı seni. Ne düşündün ki gördüğün an boynuna atlıycağımı mı? Ya sen bana hiç bir şey demeden çekip gittin. Haber vermedin, sorununu anlatmadın sadece çekip gittin. Hadi gittin, gittiğin yerden bi arayıp sorabilirdin ya da mesaj atabilirdin. Biz seninle 18 yıldır arkadaşız ya hiç mi düşünmedin seni nasıl merak ediceğimi?''

dememle yüzünde bir hüzün oluştu , gözleri dolmaya başladı. Sanırım pişmandı ama bende o gittiğinde çok üzülüp, ağladım.O yüzden söylediklerimin arkasında durup cevaplar almam lazımdı. Diye düşünürken sesini duymamla düşüncelerimden kurtulup dinlemeye başladım.

''Özür dilerim ben böyle olmasını hiç istemiyordum. Ama gitmem lazımdı. Haklısın sana  haber vermem lazımdı, ben iyiyim demem lazımdı. Çok üzülmüşsündür sen biliyorum ben seni ama benim biraz uzaklaşmaya ihtiyacım vardı anla beni de ne olursun. Çok özür dilerim Aleyna.'' 

diye konuşurken bir yandan da yüzümü avuçlarının içine alarak ona bakmamı sağlıyordu. Gözlerindeki pişmanlığı görebiliyordum ama ortada gitmesi için hiç bir sebep yoktu ki. Bana söylemediği bir şey mi olmuştu ki diye düşünürken

''Şu an ne düşündüğünü tahmin edebiliyorum. Evet sana söylemediğim bir şey oldu ve ben çok üzgünüm sana söylemeyip çekip gittiğimden dolayı fakat böyle bir şey nasıl söylenirdi bilmiyordum. Çok büyük bir yanlış yaptım ben özür dilerim senin bilmen gerekiyordu. O orospu çocuğu sana zarar vermekle tehtid etti..''

tam devam edicekken sonunda araya girmem gerektiğini anlayıp 

''kim? kim tehtid etti? Neden böyle bir şey yaptı?''

diye sormak aklıma geldi. Gözlerindeki  hüznün yerini bir anda öfke aldı. Daha önce Mertcan'ı hiç bu kadar öfkeli görmemiştim. Cevap vermesini beklerken bir yandan da yüzünü inceliyordum. zayıflamış, gözlerinin altı şişmiş, sanırım yakın zamanda dayak yemiş kaşı patlamış yüzünde iyileşmeye yüz tutmuş morluklar vardı.Elimi yaralarının üstüne götürüp

''Bunları o mu yaptı yoksa?''

diye sordum fakat hala öfkeyle bakıyordu. Sanırım hatırladıkça sinirleniyordu diye düşünürken

''Onur''

demesiyle bir anda afalladım. Beynim olayı anlamaya çalışırken 

'' Onur tehtid etti. Hani şu biricik canın sevgilin var ya he o işte.  Onu başından  beri gözüm tutmamıştı ama sen inatla beni dinlemeyip Onur diye yırtındın . 2 senedir ortada olmama sebebim ise yurt dışında dövüş eğitimi aldım. Ve son olarak evet bunları o yaptı geri döndüğümü öğrenince ama sen bide onu görmelisin. ''

diyip sırıtmaya başladı. Ben hala şoktaydım ve kendime kızıyordum Mertcan'ı dinlemediğimden dolayı. Ben bu çocuğu ne zaman dinlemesem hep haklı çıkıyordu. Düşüncelerimden sıyrılıp konuşmaya başladım.

'' Ya yine eşşeklik edip seni dinlemedim üzgünüm ama yinede uyarabilirdin. Başını belaya soktum yine dimi?''

diye sitem ederken, o gökyüzü mavisi gözlerindeki öfke yerini özleme bıraktı.

'' Senin için her zaman belaya girerim canımın içi. Hadi onu bunu bırak da gel sarıl özledim ben miniğimi.''

dedi ve sımsıkı sarılması bir oldu. Çok özlemiştik birbirimizi. Bunu dışarıdan gören biri de hemen anlayabilirdi çünkü 5 dk dır otoparkta sarılıyoruz.

'' Kaçak geri dönmüş''

diyen Rey in sesi sonunda sarılmayı bitirmemiz gerektiğini anlatıyordu. Sırıtarak Mertcan la aynı anda

''Evet kaçak geri döndü''

dedik ve aynı anda söylememize hep beraber kahkaha attık. Mertcan la Rey de hasret giderdikten sonra arabaya atlayıp evin yolunu tuttuk. Eve vardığımızda saat akşam 7 ye geliyordu. Eve girer girmez Mertcan'a bize geldiğinde sürekli kaldığı odasını hazırlayıp yemek yapmaya indim. Bu gün günlerden makarna günümüzdü. Tam ben makarnayı yapmaya başlıyordum ki kapının açılmasıyla kimin geldiğine baktım. Tabiki de gelen Duygu'ydu. Duygu,ben ve Mertcan küçüklükten beri tanışıyorduk ve biz Duygu ile aynı evde kalıyorduk. Duygu daha Mertcan' ın döndüğünü bilmiyordu ki benimde yemeğe kadar söylemeye niyetim yoktu. Çünkü Metcan'la süpriz yapalım diye anlaşmıştık. Makarna yapmaya geri dönmeyi akıl edip, suyu ısıtmaya başladım.

''Aleyyyyyyyyy!!! bu gün makarna yemiyoruz boşuna yapma pizza söyledim''

diye yukardan bağıran Duygu ' nun dediğiyle bu günün pizza günü olduğunu anladım.. 40 dk sonra pizzalar geldi ve tabiki Duygu pizzalar geç geldi diye parasını vermedi. Mertcan nerde kaldı diye beklerken bir anda ışıkların kapanmasıyla anladım. Duygu her zaman ki gibi çığlık atıyordu. Ben ışıkları açmaya gittiğim sırada Mertcan Duygu nun önüne geçmiş ve benim ışıkları açmamla Duygu büyük şok yaşamıştı. Hasret gidermeleri bitince yemek yiyip olayları anlattık sonra da hepimiz uyumaya gittik..