seventeen

762 70 18
                                    

Uzun zamandır yazmadığım için özür dilerim .
Şuan saat 06.47 ve ben kimse farketmeden size bölüm yazıyorum ki okuyun çok tatlı 1 yazar değil miyim sizce de :):):)))))

.....

niall : seni anlıyorum dostum ama ikimizinde yapabiliceği hiçbir şey yok

harry : olmalı işte ben de buna çabalıyorum ya zaten

niall : ed in yaptığıyla senin yaptığını bir tutuyosun harry ve aynı şeyler değil

niall : ed in bir açıklaması varken senin hiçbir açıklaman yok

harry : onu herkesin içinde öpücem

niall : ne

niall : sen kafayı mı yedin harold

harry : kafayı yemedim ciddiyim

harry : bana karşılık vericeğinden eminim

niall : bu kadar kendinden emin olman her ne kadar beni korkutsa da sizin barışmanızı isteyenlerden biriyim

niall : ne desem sana bilemiyorum sadece ikiniz de mutlu olun yeter

niall : şimdi ed le bir yere gitmemiz lazım

niall : bunu iyi düşün harry çünkü kolay olucağını zannetmiyorum

...

Harry alarmının çalmasına daha 20 dakika önceden kalktı . Hızlıca banyodaki işlerini bitirip giyinerek mutfağa indi . Gemma'nın hazırladığı nefis kahvaltının başına geçti ve her şeyi silip süpürmeye başladı .

Okula yaklaştıklarını gördüğünde oturduğu yerden kalktı ve kapıya doğru yöneldi . Otobüs durduğunda hemen kendini kaldırıma attı ve okula doğru koşmaya başladı . Uzun saçlarının ucundaki kıvırcık bukleler aşağı yukarı hareket ettikçe Harry'nin terlemesi de o kadar artıyordu .
Sonunda okulun içine girdiğinde panodan bugün hangi sınıfta olduğuna baktı ve asansöre doğru ilerledi . Derslerinin başlamasına daha 2 saat vardı ama Louis'nin dersi için son 1 saati vardı . Asansör durduğunda sınıfa ilerledi ve eşyalarını bırakıp tekrar bahçeye indi.

....

İşte tam bu sıralarda Louis, götünü devirmiş, yatağında güzel rüyalar görerek yatmaktaydı .
Yine tam bu sıralarda Niall, Louis'yi arayarak güzel rüyasını ve rahatlığını mahvetti .

"Ne var"

"Çok ayıp insan kardeşine ne var mı der günaydın ve ya alo diyebilirdin"

"Söyle ne istiyosun"

"Okula gelmeni"

"Sen benimle dalga mı geçiyosun Niall"

"Hayır dalga geçmiyorum okula gelmeni istiyorum zaten ikimizde ödevi yapmamıştık erkenden gider yaparız Mr.Pons'un bizi sevmediğini biliyosun belki onun gözüne gireriz"

"İyi kapat telefonu"

"Yaa seni seviyorum"

"Kapat telefonu dedim"

"Hayır önce sen kap..."

Ve böylelikle Louis de uyanmış oldu


....


"Zayn lütfen bana bir şans ver Louis'yi ne kadar çok sevdiğimi sende biliyosun"

"Evet Zayn, Harry bir şansı hakediyo"

"Teşekkürler Liam"

"Louis'nin yanına yaklaşmana izin vericeğimi düşünmüyosundur umarım"

"Ama Zayn bak be..."

" 'Ama'sı yok bu işin Harry kendine gel Louis için iyi bir şey yapmak istesende yapamıyosun anla şunu"

"Zayn Harry'nin üzerine gittiğinin farkında mısın?"

"Farkındayım Liam sen karışma lütfen"

Liam, Zayn'in yanağını öptükten sonra ayağa kalktı ve okula doğru ilerlemeye başladı

"Şimdi sana gelelim Harry Marzia'yla neden yattın?"

"Yatmadım"

"Yattın"

"Yatmadım"

"Yattın"

"Yatmadım"

"Kaç kere yattın demem lazım?"

"Kaç kere yatmadım demem lazım?"

"Tamam diyelim yatmadın ki yattın bu dedikodu nasıl çıktı?"

"Marzia'nın okula yeni geldiğini duymuşsundur . Bizim sınıfa geldi ve yanıma oturdu . Zaten ondan hoşlanamayacağımı bildiğim için yakın arkadaş olabiliriz düşüncesiyle onunla gezmeye başladım . Bir çocuk gay olduğumu öğrendi ve bende Marzia dan yardım istedim . Neden kimliğimi saklamak istedim inan bana bilmiyorum . Bendengesiz bir insanım . Özür dilerim Zayn"

Zayn her ne kadar inanmasa da kabul etti . Her şeyin bir sonu vardı . Bir gün bu yalanların da sonu olucaktı .

...

Yine bu vakitlerde Louis hazırlanmış kahvaltısını yapıyordu . Güzel kahvaltının tadını doya doya çıkarırken yine Niall onu arayarak kahvaltı keyfini de berbat etti

"Ulan ne var ne her boku bölmek zorunda mısın sen"

"Sakin ol ve dışarı çık otobüs 5 dakika sonra gelicek"

"Bana özel otobüs mü tuttun yoksa"

"Yoo git durağa ter kokusuyla birlikte yolculuk yaparak okula gel"

"Louis neden cevap verm.."

Ve yine bu şekilde Louis hızlıca kahvaltısını bitirip durağa gitti .




....


Sona yavaş yavaş geliyorduk . Harry Louis'yi öpücekti, Louis Harry'i affedicekti . Fakat pek öyle olmadı;

"Niall Louis nerde kaldı"

"Ben nerden bilebilirim?"

"Endişelenmeye başladım 10 dakikadır bekliyoruz burda"

"Sakin olmayı başarabilicek misin?"

"Hayır"

"İyi salak gibi endişelen böyle"

Harry ve Niall bu şekilde konuşurken, güvenlik görevlilerine selam vererek bahçeye doğru ilerleyen Louis ikisininde gözüne ilişti .
Harry kendini hazır hissediyordu . Oturduğu banktan kalktı ve Louis'ye doğru yürümeye başladı .
Fakat o an bir çocuk Louis'nin elini tutup onun önünde diz çöktü . Harry hareket etmekte zorlanmaya başladığını hissedip olduğu yerde durdu ve sadece Louis'nin gözlerine bakmaya başladı . İkiside hiçbir şey duymuyordu . Çünku mavi ile yeşil yeniden birleşmişti . Louis önündeki çocuğa baktı ve gülümsedi . Harry koşarak okulun içine girdi . Louis'nin verdiği cevabı duymak istemiyordu . Zaten vericeği cevap belliydi . Tatlı bir(!) 'evet'.

....

Yaza yaza kolum ağrıdı çünkü 770 kelime yazmışım . Yine her şeyi bok ettim dimi evet biliyorum ama üzülmeli şeyleri çok seviyorum istemeden oluyo
Bu arada sizce texting mi fazla olmalı yoksa bu şekilde normal mi yazmalıyım çünkü bana garip geldi ilk texting sonda normal ama ben memnunum

Have a nice day!
All the love xx

i want you right now ll l.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin