꧁23 ~ Mark Black ꧂

1.9K 199 7
                                    

《23. BÖLÜM》

Mark'ın suratına bakmak zorunda olduğum gerçeğini göz ardı ederek gözlerimi kaçırdım.

"Asker şimdi bana bunun açıklamasını yap! Nasıl olurda adamı elinizden kaçırırsınız?" Mark sesini yükselttiğinde şok oldum. Beklediğim tepki daha çok bana kızmasıydı. Asker, beklemediği çıkış dolayısıyla sessiz kalırken omzuma ulaşan bir elle birlikte ürpererek hızla ona doğru döndüm.

Madison Ross, üzerinde bir elbiseyle sadece gözlerinden gülümserken Mark kadına bir kraliçe edasıyla saygısını sunmak için eğildi. Reverans ve ya başka bir şey yapmadı. Doğrulmadan önce bekledi ve Madison'dan sözsüz bir izin alarak omzuna dokunmasının ardından elindeki siyah torbayı kadına uzattı.

"Freya Flynn için bu torbayı ulaştırmanız gereken yeri biliyorsunuz, Komutan Mark."

"Evet tabi." Diyerek yanımdan geçip giderken bir daha dönüp bana bakmadı bile. Benimle tanıştığını bilmediği için onun kaba hareketine aldırmamam gerektiğini farkındaydım. Nitekim tek umurumda olan ateşi ben mi yapmıştım? Yaptıysam, ki imkansızdı, doğa bükücü olduğumu öğrendiğinde benden şüphelenecek miydi?

Etrafıma bakarak bir yerlerde bizi izleyen biri olup olmadığını kontrol ettim. Belki de biri saklanmış ve oradan adamı yakalanması için ateşe vermişti. Hiç kimseyi görmedim.

"Bu gece ziyafete katılın, lütfen." Madison, güümseyerek beni saraya doğru yürütürken ona karşı koymadım. Kibarca katılmamızı rica ederken bile ses tonu bir kadına göre daha sertti.

"Katılırız." Bana pek seçim şansı sunmamıştı. Geriye dönüp ölmek üzere olan hırsıza baktım. Dikkatimi damgası çekti, yanık izi gibi görünüyordu. Uzaktan seçemesem de yanağının yarısını kapladığı için görmek çok zor değildi.

"Burada neden bir saray olduğunu merak ederler." Madison, dikkatimi ona vermem için tatlı dilli bir ifadeyle benimle sohbet ederken etrafımda neler olup bittiğini takip etmekte zorlanıyordum. Adama ne yapmayı planladıklarını duyamadığım için kendimi Madison ile konuşmaya verdim.

"Pekala, benim hiç aklıma gelmemişti bu soru ama sanırım Yıkılmış Krallıkla ilgili değil mi?" Kadın hikayenin tamamını ben bir kısmını bilsem de anlatacakmış gibiydi. Keyfi hafif kaçmıştı. Eminim çoğu kişi ona nedenini sormuştur. Ama ben zaten biliyordum, okumayı seviyordum ne yapabilirim ki.

"Bu sohbeti yemeğe bırakmaya ne dersin?" Başımı sallayıp ona uyum sağlayarak yürümeye devam ettim. Zaten pek merak ettiğim söylenemezdi.

"Siz nasıl isterseniz." Arkamda bir yere bakıp başını salladığında dikkatim arkamda ne olduğuna kaydı. Ama arkamı dönemeden Madison çenemi kavrayıp ona bakmam için beni bırakmadı.

"Ziyafette bir konuğum olacak. Yemek için odanızda bir elbise var. Hazırlanamayı ihmal etmeyin lütfen." En az bir kraliçe kadar kibirliydi diyemezdim belki ama en az bir kraliçe kadar emir vermeye düşkün olduğu kesindi. Bu söylediğine de başımı sallamakla yetindim.

Merdivenleri sessizlik içinde çıkarken Mark Black ile karşılaştık. Bana bakmadan sadece Madison Ross'la konuştu. "Efendim emirleriniz yerine getirilmiştir."

"Teşekkürler Komutan Mark. Akşam sarayda olun."  Mark kafasını sallarken Madison yanından yürüdü ve bende kadına ayak uydurmaya çalışırken onu gerimizde bıraktık.

DOĞANIN ŞARKISI VE EFSANELERDEKİ DANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin